Tarihi Eserler

Eğrikapı Maksemi Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Eğrikapı Maksemi. İstanbul’da tarihi bir su taksim merkezi.

Eğrikapı’da surların dışında olup Sa­vaklar Çeşmesi adıyla da bilinir. Bentler bölgesinden getirilen Kırkçeşme suları buradan şehre dağıtılırdı. Surlardan iki kol halinde geçen suyun bir kolu Eğri-kapı’dan. diğeri ise Sulukule’den şehre giriş yapmaktaydı. Eğrikapı Maksemi. daha sonra inşa edilen ve bugün fonk­siyonu tamamen değişerek ev halini al­mış olan Eyüp Maksemi’nin yapımından önce Eyüp bölgesine de su dağıtımını sağlıyordu. Maksemin Edimekapı’ya çı­kan ana cadde üzerindeki duvarında, içe­riden su alınmasını sağlayan ve bu ya­pıya ikinci adını veren bir çeşme bulun­maktadır. Klasik formdaki çeşmenin cep­hesi dikdörtgen bir çerçeve içine alınmış ve sivri kemerin köşelerine birer yivli ka­bara işlenmiştir. Bugün bozuk durum­daki alçak kabartmalarla süslü ayna ta­şının yanlarında küçük iki niş yer almak­tadır. Ayna taşının altında halen mevcut olmayan musluk bulunmaktaydı. Üze­rinde yer yer kazımalar görülen yalak, aslında Bizans lahdi olduğu hissini ver­mektedir.

Yapı, kitabelerinin çokluğu ve hepsi­nin manzum olmasıyla dikkat çekmek­tedir. I. Abdülhamid’e ait 1201 (1786-87) tarihli iki kitabeden birinde maksemin o yıl su nâzın Mustafa Ağa tarafından tamir ettirildiği, diğerinde ise binanın Kanunî Sultan Süleyman devrinde yapıl­dığı anlatılmaktadır. Bu bilgi. Mimar Si­nan’a ait tezkirelerde adının geçmeme­si sebebiyle maksemin ondan önce baş-mimarlık yapan Acem Ali tarafından in­şa edilmiş olabileceğini akla getirmek­tedir. 111. Selim’in 1203 (1789) tarihli ki­tabesinde de yine Mustafa Ağa’nın adı geçmektedir. 1235 (1819-20) tarihli dör­düncü kitabe II. Mahmuda aittir ve met­ni Keçecizâde İzzet Molla tarafından ya­zılmıştır. 1239 (1823-24) tarihli son ki­tabe ise su nâzın Hamid Ağa’nın, mak-seme gösterdiği ilgiden dolayı II. Mahmud’a methiyesi olup ölümünden sonra onun adına şair Sâkıb tarafından yazıl­mıştır. Maksemin giriş cephesine geçi­len yol üzerindeki kapıda görülen tuğ­radan II. Mahmud’un bu esere gerçek­ten çok önem verdiği anlaşılmakta, ona­rımlar içinde de en fazla onun yaptırdık­larının ağırlık taşıdığı açıkça görülmektedir. Örtü sisteminden ve duvar işçiliğinden, daha çok II. Mahmud devrinde (1808-1839) büyük değişikliklere uğradı­ğı anlaşılan maksem kare planlı olup dış­tan 8,25 x 8,25 m., içten 5.95 X 5,9S m. ölçülerindedir. Temel duvarları ve iç tak­sim düzenlemelerinin bazılarında görü­len farklılıklar, burada Bizans devrine ait bir maksemin olabileceğini düşündür­mektedir; özellikle girişin solunda top­rak altında kalmış olan kemer ve temel­ler Bizans işçiliği göstermeleri açısından önemlidir. Yine yapı içinde karşılaşılan künklerin bir kısmı ile bölmelerdeki ba­zı işçilik özellikleri de Bizans varlığına işaret etmektedir. Maksemin bugün gö­rülen çatısı taşla inşa edilmiş piramit şeklindedir ve başka maksemler gibi te­pesinde bir aydınlık feneri vardır; ayrı­ca dört duvarında da birer dar pencere mevcuttur.

Binaya, çeşmeli duvarın sol köşesine bitişik II. Mahmud tuğralı kapı ile geçi­len Haliç tarafındaki cepheden demir bir kapı İle girilir. Giriş mermer döşeli bir sofa şeklindedir ve sağ tarafında, duvar boyunca ziyaretçilerin oturabilmeleri için yapılmış, iki basamakla çıkılan bir taş peyke yer alır. İç içe iki bölmeden olu­şan havuz, mermer döşemeli sofanın iki tarafını kuşatacak ve taş peykeye te­mas edecek şekilde iç mekânın geriye kalan kısmını kaplar. Su havuza, kapının karşısına rastlayan köşedeki üstü tonoz­lu bir dehliz şeklinde olan girişten gel­mektedir. Havuzun İki bölmesini birbi­rinden, üst kenarına yakın bir seviyeye bugün mevcut olmayan 100 kadar tunç lülenin dizildiği mermer bir set ayırmak­tadır. Su bir ölçü nisbetinde bu lüleler­den tevzi edileceği İkinci bölgeye geçer ve buradan da biri Ayasofya, diğeri Yedikule istikametinde giden iki ana ka­nala taksim edilir. Havuzun sofa ile yap­tığı köşenin iki tarafında ziyaretçilerin su içme taslan için birer çıkıntı yuva bu­lunmaktadır. Kitabelerin tamamı bu iç mekânın duvarlarına yerleştirilmiştir.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler