Mescidi Nemire Nedir, Tarihçe, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Mescid-i Nemire. Arafat’ta vakfe öncesi öğle ve ikindi namazlarının cemedilerek kılındığı büyük mescid.
Nemire, Arafat’ın batı tarafında küçük bir dağın adıdır. Veda haca sırasında Hz. Peygamber için burada kıldan bir çadır kurulmuştu. Yine burada Harem sınırının bittiği yerde Ürene vadisinde düz bir alanda Resûl-i Ekrem Veda hutbesini okumuş ve öğle ile ikindi namazını cem’-i takdimle kılarak vakfe mahalline geçmişti. Resûlullah’ın namaz kılıp hutbe okuduğu bu mekânda sonradan bir mescid yapılmıştır. Mescid kaynaklarda daha çok Mescid-i Arafe ve Mescid-i İbrahim olarak geçer. Buraya vadinin adına izafetle Mescid-i Ürene, Arafat’a izafetle Arafat Musallası da denilmiştir. Ancak Hz. Peygamberin çadırının kurulduğu tepeciğe nisbetle Mescid-i Nemire diye meşhur olmuştur. Mescidin Arafat dahilinde bulunduğuna ve kıble duvarının tam Ürene vadisine sınır olduğuna dair bazı âlimlerin görüşünü aktaran İbn Abdülber mescid mahallinin Ürene vadisine dahil olduğunu ve burada vakfe yapılamayacağını belirtir. Bugünkü mescidin ise yalnız batı ve kuzeyindeki bir bölümü Arafat sınırı dışında kalmaktadır.
Resûi-i Ekrem’in insanlara hitap etmesi için Urene’de küçük taşlardan bir minber yapılmıştı. Sei suları zamanla bu minberi yıkınca Abdullah b. Zübeyr, Mekke hâkimiyeti sırasında buraya hurma kütüğünden yeni bir minber koydurdu. Burası, vakfe için gelen müslümanların öğle ve ikindi namazlarını cemederek kılmak üzere toplandıkları, etrafı duvarsız ve üstü açık düz bir alan iken Emevîler döneminde etrafı duvarla çevrildi. Mescidin ölçüleriyle ilgili olarak III. (IX.) yüzyılın ortalarında vefat eden Ezraki ile ondan çeyrek asır sonra vefat eden Fâkihî’nin verdiği rakamlar arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Fâkihî’nİn verdiği 313 x 340 zira şeklindeki ebat (yaklaşık 150 x 163 m.), XX. yüzyılın başında hac emirliği yapan İbrahim Rifat Paşa’nın 90 x 80 m. olarak verdiği ebattan çok daha geniştir. Önceleri mescidin etrafı üzerinde burçlar bulunan duvarlarla çevriliydi. Mescidin mihrabının önüne arkadaki cemaatin imamı görebilmesi için 1 m. kadar yükseklikte bir seki yapılmıştı; imam onun üzerinde durarak namaz kıldırırdı.