Edebi Şahsiyetler

Zekai Dede Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

ZEKÂİ DEDE (1824/25-1897)

Osmanlı, besteci. Türk müziğinde Klasik üslubun son büyük temsilcisidir.

Mehmed Zekâi Dede Efendi, İstanbul’da doğdu, 24 Kasım 1897’de aynı kentte öldü. Ölüm tarihi olan 1315’i Hicrî yıl yerine Malî yıl olarak hesaplayan kimi yazarlar, ölüm tarihini 1899 olarak göstermişlerdir. Hattat Hafız Süleyman Hikmeti Efendi’nin oğludur. Eyüp’te ilköğrenimini tamamladıktan sonra, amcası Hafız İbrahim Zühdü Efendi’den Kuran hıfzına başladı, babasından da hat dersleri aldı. On dokuz yaşında hem hafız oldu, hem de güzel yazıdan icazet aldı. Bir süre medrese dersleri okudu. Müziğe de ciddi olarak bu sıralarda yöneldi. Hammamîzade İsmail Dede Efendi’nin en seçkin öğrencilerinden olan besteci Eyyubî Mehmed Bey’in (1804-1850) Eyüp’teki evinde verdiği dersleri izledi. Bir yıl sonunda ilahiler, şarkılar bestelemeye başlayarak bestecilik yeteneğinin ilk işaretlerini verdi. Öğrencisinin bu yeteneğini gören Mehmed Bey onu Dede Efendi’yle tanıştırdı. Zekâi Efendi bir yıl da onun konağındaki meşklerden yararlandı. Büyük formlu ilk yapıtı olan Suzidil Ağır Semai’yı de o sıralarda besteledi. Müzik çalışmalarının yanı sıra, hat derslerini de sürdürerek ünlü hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den sülüs ile nesih yazıları öğrendi.

1845’te Mısır Valisi Said Paşa’nın yeğeni prens Mustafa Fazıl Bey’in (daha sonra Paşa) yalısına özel müzik öğretmeni oldu. Yazları İstanbul’da geçiren prensin çağrısıyla aynı yıl Mısır’a gitti. Fazıl Bey’in oradaki sarayında müzik öğretmenliğinin yanı sıra daire müdürlüğünü de üstlendi. Mısır’da Arap müziğini inceleme olanağını buldu. “Şugl” denilen, Arapça güfteli ilahilerinin çoğunu oradayken besteledi. Gene Arapça güfteli Sûznak Ayin’inin bazı bölümlerinde de Arap müziğinin izleri görülür. Zekâi Efendi Mısır’a birkaç kez daha gidip geldi, 1868’de Mevlevi tarikatına girdi, Yenikapı Mevlevihanesi’nin ayinhanları arasına katıldı. Ertesi yıl Bahariye Mevlevihanesi’ne kudümzenbaşı oldu. Ayrıca, Mevlevi çilesine girmeden kendisine Dede unvanı verildi. Mevlevi olduktan sonraki yılları bestecilik yaşamının en verimli dönemi olarak geçti. 1883’te Darüşşafaka’ya müzik öğretmeni atandı. Kudümzenbaşılığı ile öğretmenliğini ölümüne değin sürdürdü.

Zekâi Dede Klasik Türk müziğinin son halkasını oluşturan müzikçiler topluluğunun son büyük bestecisidir. Klasik üslubun anlatım özelliklerini, müzik beğenisini ustalıkla yansıtmış ve yaşatmıştır. Müziği nitelik yönünden olduğu kadar nicelik bakımından da Klasik üslubun birçok ilke ve özelliğini içinde toplar.

İlgili Makaleler