Kimdir

Viktor Amazaspoviç Ambarzumyan kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

Viktor Amazaspoviç Ambarzumyan kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1908) SSCB’li astrofizikçi. Yıldızların ve yıldız sistemlerinin oluşumuna ve ge­lişim dinamiklerine ilişkin kuramıyla tanınır. 18 Eylül 1908’de, Gürcistan SSCB’deki Tiflis’te doğdu. 1925-1928 arası Leningrad Üniversitesi’nde öğrenim gördü. Lisansüstü eğitimini Pulkova Gözlemevi’nde tamamladıktan sonra 1931’de öğretim üyesi ve araştırmacı olarak Leningrad Üniversitesine dön­dü. 1947’de Erivan Üniversitesi astrofizik kürsüsünde profesörlüğe getirildi. 1945’te Ermenistan SSCB’de Burakan Astronomi Gözlemevi’ni kurdu ve yönetici­liğini üstlendi. 1939’dan beri SSCB Bilimler Akade­misi üyesi olan Ambarzumyan, 1943’te Ermenistan Bilimler Akademisi üyeliğine, 1969’da Londra’daki Royal Society’nin yabancı üyeliğine, Hindistan, ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinin bilim akademilerinin üyeliklerine kabul edildi. Astrofiziğe katkılarından dolayı 1966’da Sorbonne Üniversitesi’nden onur dok­toru unvanı aldı. 1948-1955 arasında Uluslararası

Astronomi Birliği’nin yöneticiliğini yaptı. 1946 ve 1950’de aldığı Devlet Ödülü, Orak ve Çekiç Altın Madalyası, Lenin Nişanı gibi ulusal ödüllerin yanı sıra, uluslararası ödüller de aldı; bunların içinde British Royal Astronomical Society’den aldığı altın madalya ve Pacific Astronomical Society’den aldığı Catherine Wolfe Bruce madalyası vardır. 1950’den beri Yüksek Sovyet üyesidir ve Ermenistan Komünist Partisi Merkez Komitesi ile Sovyetler Birliği Dışişleri Komitesi’nde çalışmaktadır.

Ambarzumyan 1940’ların sonunda araştırmaları­na başladığında Eddington’ın beyaz cücelere (yüzey sıcaklığı çok yüksek, buna karşın öz aydınlatma gücü çok düşük olan yıldızlar) ve Zwicky ile Baade’nin nötron yıldızlara ilişkin çalışmaları, yüksek yoğun­luklu (105-10 10 gr/cm3) gökcisimleri kavramını yaygınlaştırmıştı. Bu tür cisimlerin oluşumuyla ilgili bir kurama göre, yıldızlar gökadalarda bulunan gaz durumundaki bir maddenin yoğunlaşmasıyla oluşur. II. Dünya Savaşı sıralarında bu konuda gözlem ve araştırmalar yapan Ambarzumyan ve çalışma arkadaşı Kolopov öncelikle yıldız gruplarını incelediler. Bun­lardan parlaklığı az olan yıldızları T grubu, kadirleri değişken yıldızları ise B grubu olarak sınıflandıran iki bilgin, çalışmalarını yıldızların oluşumunu araştır­makta yoğunlaştırdılar.

Bunun sonucunda Ambarzumyan, yıldızların, “ilk yıldız” adını verdiği henüz gözlemlenemeyen yüksek yoğunluklu ve çok büyük kütleli (milyonlarca Güneş kütlesine eş) bir madde dağılmasıyla oluştuğu­nu öne sürdü. Bu maddenin dağılmasıyla nötron yıldızlar, beyaz cüceler gibi kararlı yapıda yıldızlar oluşabildiği gibi, T grubu yıldızları ve parçacıklardan oluşan bulutlar da ortaya çıkabiliyordu. Nitekim birtakım genç yıldızların çevresindeki bulutsu kat­manlar bu kurama göre açıklanabilmektedir. Gökada­ların birbirine çarpma olasılıklarının çok düşük oldu­ğunu da gözönüne alan Ambarzumyan, yeni gökada­ların böyle bir çarpışmayla değil, bir gökadanın çekirdeğinin patlaması sonucunda oluştuğunu ortaya attı (1955). Özellikle radyo gökadaların (elektroman­yetik tayfın radyo bölgesinde sinyal veren gökada­lar) gözlenmesi 1960’lardan başlayarak bu kuramın destek görmesine neden oldu. Ayrıca B grubu değiş­ken yıldızların kadirlerindeki değişiklik, çekirdekle­rindeki hiper-madde adı verilen çok yoğun ilk yıldız maddesi parçalarının zaman zaman patlamasıyla açık­landı. Ambarzumyan bunun dışında meteoritlerin kabuklarının fiziksel yapısını açıkladı; küresel küçük bulutsuların denge kuramını geliştirdi ve bu bulutsu­lardan yayılan ışıma çizgilerini kendi kuramı bağla­mında inceledi.

Ambarzumyan’ın, bulutsulardan yıldız oluşu­munu inceleyebilmesi için, ışığın seyreltik ortamdan geçişini açıklayacak matematiksel bir teoriye gereksi­nimi vardı. Bu amaçla Chandrasekhar’ın geliştirdiği “ışınımsal aktarım” konusunda önemli katkılarda bulundu.

YAPITLAR (başlıca):

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 14. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler