Veled Çelebi İzbudak Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Veled Çelebi İzbudak (1869-1953) Dil âlimi, son dönem Mevlevi şeyhlerinden.
Konya’da doğdu. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî soyundan bir aileye mensuptur. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra Mekteb-i Rüşdiyye’ye kaydolduysa da iki yıl sonra ayrılarak Sultan Veled Medresesi’-ne girdi. Rüşdiyede başlayan şiir ve edebiyata karşı ilgisi Abdurrahman Sıdki adlı müderrisin etkisiyle daha da arttı. Buha-rali Hacı Kasım Efendimden Farsça, müftü Hacı Hüseyin Efendi’den Arapça okudu. Bu arada önce mesnevîhan Hacı Eyüp Efendi’nin, ardından Sidkı Dede’nin mesnevi derslerini takip etti. Altı yıllık medrese tahsilinden sonra i 885’te Vilâyet Mektûbî Kalemi’nde mülâzım olarak çalışmaya başladı. Ertesi yıl vilâyet gazetesinin başmuharrirliğine tayin edildi. Ayrıca Mekteb-i Rüşdiyye’de rik’a muallimi, Tahkik-ı İhtiyâç Komisyonu’nda başkâtip olarak görevlendirildi. Bir süre sonra görevinden istifa ederek 1888’de İstanbul’a giden Veled Çelebi, Bahariye Mevlevîhânesi’ne yerleşti. Burada kaldığı iki yıl içinde İstanbul’daki Mevlevî meşâyihinin yanı sıra Osman Şems Efendi, Şeyh Vasfi Efendi gibi dönemin önemli şeyhleri ve Manastırlı İsmail Hakkı, Ahmed Midhat Efendi, Muallim Naci, Necip Âsim (Yazıksız) gibi aydınları ile tanıştı. Hüseyin Fahreddin Dede’nin Dahiliye Nâzın Münif Paşa’ya ricası üzerine Matbûât-ı Dâhiliyye Kalemi’nde kendisine bir memuriyet verildi (1890). Ayrıca Kaptanpaşa Mekteb-i Rüşdiyyesi Farsça hocalığına tayin edildi. Ardından Arabî ve Fârisî muharrerât memuru unvanıyla Anter gazetesini teftişle görevlendirildi. Bu yıllarda Tercümân-ı Hakikat, İkdam gibi gazetelerde, Mek~ teb, Hazîne-i Fünûn, Resimli Gazete gibi mecmualarda makaleler ve Bahâî mahlasıyla şiirler yazan Veled Çelebi, 189S’te Mekteb mecmuasında yayımladığı “Bedâyiü’l-efkâr” başlıklı tefrikada Ziya Paşa’dan iktibas ettiği bir şiirde geçen “mübtedâ-yi hutbe-i fazl ü reşâd” ifadesinden dolayı takibata uğradıysa da görevine devam etti. 1898’de kendisine dördüncü dereceden Osmanlı, 1902’de Matbûât-ı Dâhiliyye mümeyyiz-i sâlis nişanı ve Matbuat müfettişliği unvanı, ertesi yıl da Matbûât-ı Dâhiliyye mümeyyiz-i evvelliği tevcih edildi.
II. Meşrutiyet’ten önce İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne giren Veled Çelebi. Meşrutiyet ilân edilince resmî görevlerinden istifa ederek kalemiyle geçinmeye çalıştı. Ayrıca Abdullah Efendi’ye vekâleten Galata Mevlevîhânesi’nde şeyhlik görevini yürüttü. II. Meşrutiyet’ten sonra sadece kültür faaliyetlerinde bulunacak Türk Derneği adlı bir cemiyetin kuruluşuna öncülük etti. Kurucuları arasında Ahmed Midhat Efendi, Emrullah Efendi, Necip Âsim, Bursalı Mehmed Tâhir, Yusuf Ak-çura. Müverrih Arif Bey, Rıza Tevfik gibi kişilerin de bulunduğu bu dernek yedi sayı yayımlanabilen Türk Demeği adıyla bir dergi çıkardı. Darülfünun ve Galatasaray Sultânîsi’nde Farsça hocalığı yapan Veled Çelebi 1910’da Sultan Reşad tarafından çelebilik makamına tayin edildi. I. Dünya Savaşı sırasında hükümetin emriyle gönüllü Mevlevî dervişlerinden oluşturduğu Mücâhidîni Mevleviyye alaylarının kumandanı olarak Kanal Harekâ-tı’nda Şam’a gitti (1915). Bölgede kaldığı üç yıl içinde Bedreddin Efendi adlı bir âlimin Buhârî ve Müslim derslerine devam etti; bu âlimden ve Mekke’ye giderek Şeyh Kettânî’den İcazetname aldı.