Tarih

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Nedir? Kuruluş Amacı, Tarihi, Faaliyetleri

remote/ilo” 158″ 134″ Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)

 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 1919 yılında sosyal adaleti sağlamak suretiyle sosyal barışı gerçekleştirmek ve daha iyi yaşama şartlarını tesis etmek üzere hükümet, işçi ve işveren sendikalarım bir araya getirerek ortak hareket etmelerini temin etmek için kurulmuştur. Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) ile birlikte ve Versay Anlaşması’na dayanarak doğmuş olan ILO, üçlü bir yapıya sahip olup işçi, işveren ve hükümet temsilcileri eşit statüde çalışmala­ra katılmaktadır. Sosyal adalet ve barışı kurma yolundaki çalışmalara katılmaktadır. Sosyal adalet ve barışı kurma yolundaki çalışmalarından dolayı 1969 yılında Nobel Barış Ödülünü almıştır.

ILO’nun kuruluşu 19. yüzyılın sosyal düşüncesine dayanmakladır. Endüstri devriminden sonra, işçilerin düşük ücretlerle ve kötü çalışma şartlarında uzun sürelerle çalıştırılması ve çocuk ve kadınların istismar edilmesiyle ortaya çıkan sömürü ve sefalet birçok düşünür, bilim adamı ve sanayici tarafından tepkiyle karşılanmıştır. İnsanlık dışı çalışma ve yaşama şartlarını değiştirme, çalışanların istismarına dayan filozof/robert-owen” 136″ 107″ an uluslararası rekabeti ortadan kaldırma ve sosyal adalet temeline dayalı sürekli ve evrensel bir barış sağlamaya yönelik görüş ve teklifler ortaya atılmıştır. Başta İskoçyalı bir sanayici olan Robert Owen ve diğer sosyal reformculara göre herhangi bir ülke çalışma şartlarını iyileştirmek için tedbirler alsa, bu işgücü maliyetlerini yükseltmek suretiyle uluslararası rekabette o ülkeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Bundan dolayı daha iyi çalışma ve hayat şartlarının sağlanması için uluslararası işbirliği yapılması gereği ortaya çıkmıştır.

Uluslararası işbirliği arayışlarının ilk sonucu olarak 1890’da 14 ülke temsilcisinin katılmasıyla Berlin’de uluslararası bir kon­ferans düzenlenmiştir. Bu ilk konferansta bazı öneriler ele alınmış, fakat müşahhas bir karar ve öneri ortaya çıkmamıştır. Bundan sonra 1897de Brüksel’de ikinci konferans toplanmıştır. Bu konferansta işgücünün korunması amacıyla uluslararası bir büro kurulması önerisi ete alınmıştır. Bu büronun kuruluşu hemen gerçekleştirilmemiş, fakat Paris’te toplanan yeni bir uluslararası konferansta

Uluslararası İş Kanunları Derneği’nin kurulması kararlaştırılmıştır. ILO’nun başlangıcı olan ve merkezi Brüksel’de bulunan bu Dernek iş kanunlarını çe­şitli dillere çevirerek yayınlamaya başlamıştır. “Legisllative Series” olarak başlatılan bu yayın faaliyeti ILO tarafından sürdürülmüştür. Dernek 1906 yılında iki uluslararası sözleşmenin kabul edilmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere Bern’de bir konferans düzenlemiştir. Bu sözleşmelerden biri kibrit üretiminde kullanılan ve zehirli bir madde olan beyaz fosfor kullanımının azaltılması, ikincisi ise endüstride kadın işçilerin çalışmasının yasaklanması ile ilgi­liydi. Bu iki sözleşmenin kabul edilmesi, uluslararası işbirliğinde yeni bir dönemin başlangıcını teşkil etmiştir. Dernek bundan sonra işçilerin gece çalışmalarının yasaklanması ve günlük çalışma süresinin on saat olarak kabul edilmesi üzerinde çalışmalar yapmışsa da 1914 yılında başlayan savaş nedeniyle bu çalışmalar sonuçlandırılmamıştır. I. Dünya Savaşı sona erdiğinde dünyada evrensel ve kalıcı barışı sağlamak üzere başlatılan Barış Konferansının 28 Nisan 1919 tarihli oturumunda barışı sağlamak ve savaşı önlemek amacıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti)’in kurulması kararlaştırıldı. Cemiyet-i Akvam’ın kurulmasına ilişkin karar Versay (Versailles) Anlaşması ile birlikte 10 ocak 1920’de yürürlüğe girdi.

I. Dünya Savaşı sonlarında çeşitli ülkelerin sendikalarının isteği üzerine, 1919 yılında Paris’te toplanan Barış Konferansı’nda 15 üyeden oluşan bir çalışma komisyonu kurulmuştur. Bu komisyonun üyeleri arasında komisyonun başkanı olan Amerikalı Samuel Gompers ile sonradan Nobel barış ödülü kazanan Fransız Leon Jouhaux bulunuyordu. Komisyonda ayrıca uluslararası îş Kanunları Demeği liderlerinden olan Fransız Arthur Fontaine, Belçikalı Ernest Mahaim, Belçikalı sosyalist lider Emile Vondervelde de yer alıyordu. Komisyonun çalışmaları sırasında işçi ve işveren temsilcileri karşısında hükümetlerin eşit şekilde temsil edilmesi en fazla tartışılan konu oldu. Sonunda işçi ve işveren kuruluşlarının birer kişi ile temsil edilmesine karşılık hükümetin iki kişi ile (% 50) temsil edilmesi esası kabul edildi. Böylece Komisyonda hükümet, işçi ve işveren taraflarının temsiline dayanan üçlü yapı içinde çalışan uluslararası bir örgütün kurulmasına 11.4.1919 tarihinde karar verilmiş oldu.

Komisyonun çalışmaları sonunda hazırlanan ve kabul edilen metin Versay Anlaşmasının ILO’yu kuran XIII. bölümünü oluşturmuştur. Dolayısıyla ILO 1919 yılında Cemiyet-i Akvam ile birlikte ve Versay Anlaşması’na dayanarak kuruldu.

ILO’nun tüzüğü durumundaki bu metnin önsözünde evrensel ve kalıcı bir bansın ancak sosyal adalet temeli üzerinde kurulabileceği esası kabul edildi. Bu metinde yer alan ilkeler, 1944 Philadelphia Bildirisi ile yapılan değişikliklerle birlikte, bugün de ILO’ya yön vermektedir.

ILO’nun ilk konferansı Washington’da Ekim 1919’da toplanmıştır. Yeni kurulan Uluslararası Çalışma Bürosu’nun ilk müdürü de bakanlık ve büyükelçilik yapan tarihçi Fransız Albert Thomas oldu.

İki dünya savaşı arasındaki dönemde ILO, Cemİyet-i Akvam’a bağlı özerk bir bölüm olarak faaliyet göstermiş ve günlük çalışma süresinin 8 saate indirilmesi, işsizlikle mücadele, hamile kadın işçilerin korunması, kadın ve genç işçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, çaba harcadığı başlıca alanlar olmuştur, ikinci Dünya Savaşı sırasında merkezi Kanada’da Montreal kentine taşınan ILO, 1944 yılında 25 yıllık faaliyetinin ardından Philadelphia’da Uluslararası Çalışma Konferansı’nı toplamıştır. Bu toplantıda, örgütün karşılaşacağı savaş sonrası sorunlar için hazırlanmasına yardımcı olmak üzere ilke hedef ve amaçları yeniden tanımlanmıştır. “Philadelphia Bildirisi” şu ilkeleri içermektedir:

1) Emek ticari bir meta değildir.

2) Düşünce ve demek kurma özgürlükleri, kalıcı bir ilerlemeyi gerçekleştirmenin esas unsurlandır.

3) Fakirlik, görüldüğü her yerde, refaha yöneltilmiş bir tehlikedir.

4) Bütün insanlar; ırk, inanç ve cinsiyetleri ne olursa olsun, kendi maddi durumlarını ve manevi gelişmelerini özgürlük, vekar, ekonomik güvence ve fırsat eşitliği şartlan altında geliştirme hakkına sahiptir.

Philadelphia Bildirisi’nde yer alan ilkeler, ILO anayasasının bir bölümünü oluşturdu. 1946 yılında Birleşmiş Milletler’in bünyesinde ilk ihtisas örgütü olarak yeniden kurulan ILO’nun başlangıçta 45 olan üye ülke sayısı, 1980’de 144’e bugün de 155’e ulaşmıştır. 1948’de 4.5 milyon dolar olan örgütün bütçesi 1981’de 96 milyon dolara çıkmış ve bugün 120 milyon dolara ulaşmıştır. ILO, İkinci Dünya Savaşı sonrasında sosyal politika alanında büyük gelişmeler gösteren uluslararası teknik işbirliği programlarının hazırlanmasında önemli rol oynamıştır.

ILO’nun çalışma alanlarının başlıcaları şunlardır:

1- Çalışma ve hayat şartlarını iyileştirmeye, iş bulma imkânlarını arttırmaya ve temel insan haklarını daha ileri düzeylere oturtmaya yönelik katkılarda bulunmak ve uluslararası politika esasları ile faaliyet programlarını hazırlamak.

2-  Bu politikaların her ülke tarafından onaylanarak uygulanabilmesi için uluslararası düzeyde çalışma standartları oluşturmak.

3- Bu politikaların etkinlikle uygulanmasında hükümetlere yardımcı olacak kapsamlı bir uluslararası teknik işbirliği programı hazırlamak.

4- Bu çabaların tümünü etkin bir şekilde ilerletebilmek için eğitim, öğretim, araştırma ve yayın faaliyetinde bulunmak.

Yapısı ve Organları

ILO her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı, Yönetim Kurulu ve Uluslararası Çalışma Bürosu’ndan oluşur.

a) Uluslararası Çalışma Konferansı:

Kural koyan organ özelliğini taşıyan Konferans, her yıl Haziran ayında toplanır. Örgüte üye ülkelerin bir araya gelerek oluşturdukları genel kuruldur. Konferansa, üye ülkelerden iki hükümet temsilcisi ile bir işçi ve bir işveren temsilcisi katılır, üye devletlerden gönderilecek işçi ve işveren temsilcileri en fazla temsil yetkisine sahip işçi ve işveren sendikasından seçilir. îşçi ve iş­veren örgütlerinin temsilcileri, hükümetin temsilcilerinden tamamen bağımsız olarak kendi meslek gruplarının çıkarlarını temsil ederler.

Çalışma hayatıyla ilgili sorunların uluslararası düzeyde ele alındığı bir forum mahiyetinde olan konferansta yönetim kurulu seçilir, üye ülkeler tarafından finanse edilen Örgüt bütçesi onaylanır, uluslararası çalışma standartları tesbit edilir, sözleşme ve tavsiye kararları alınır ve önemli görülen her konu müzakere edilebilir. Sözleşme ve tasviye kararlarının uygulanabilmesi için her ülkenin yetkili organları (parlamento) tarafından onaylanması gerekir. Konferansa BM’in çeşitli kuruluşlarının temsilcileri gözlemci olarak katılır ve örgüt’ün diğer organlarında uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (İCFTU), Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) ve Dünya îş Konfederasyonu (WCL) danışman olarak temsil edilir.


b) Yönetim Kurulu:

Yılda en az üç defa Cenevre’de toplanarak politika ve programlar hazırlar ve bunlar hakkında karar verir. Yönetim kurulu 28 hükümet üyesi, 14 işveren temsilcisi ve 14 işçi temsilcisinden teşekkül eder. On ileri sanayi ülkesinin daimi hükümet temsilcileri bulunur. Diğer üyeler ise üç yılda bir Konferans tarafından seçilir. Yönetim Kurulu Konferansın gündemini belirler, idare işleri yürütür, bütçeyi hazırlar, bütçenin kullanılmasını denetler ve Cenevre’deki genel merkez ile diğer ülkelerde bulunan bölge büroları arasında işbirliği sağlar.


c) Uluslararası Çalışma Bürosu:

Bir icra organıdır ve başında yönetim kurulu tarafından seçilen genel müdür vardır. ILO’nun sekreteryası olan Büro, ayrıca bir araştırma merkezidir ve çalışma hayatı ve sosyal konularda dokümanlar yayınlar. Birçok ülkede bölgesel, yöresel ve şube büroları vardır. Büroda görev alanların yansı hükümetler tarafından belirlenir, diğer yarısı ise eşit sayıda çalışma konferansı ve işçi ve işveren temsilcilerinden teşekkül eden bir grup tarafından seçilen kimselerden meydana gelir. Büro, konferansta ele alınacak konularla ilgili belge ve raporları eğitim ve teknik işbirliği programlan hazırlar.


d) Diğer Organlar:

Diğer organlar arasında “teknik ve bölgesel konferanslar”, “devamlı komiteler” ve “sanayi komiteleri” bulunmaktadır.

Teknik ve Bölgesel Konferanslar, sadece bir coğrafi bölgedeki ülkeleri ilgilendiren özel sorunları ele almak için düzenlenir. Afrika, Asya, Yakın ve Uzakdoğu ülkeleri adına konferans düzenlenen ülkelerden­dir.

Yönetim organlarına yardımcı olmak üzere değişik alanlarda görev yapan devamlı komiteler kurulmuştur. Bu komiteler ILO’nun görevlerini yürütmede destekleyici bir rol oynamaktadır. Sanayi komitesi,

dernekleşme özgürlüğü komitesi, sözleşme ve tavsiye kararlarının uygulanması komitesi, mali ve idari komitesi bunların başlıca-landır.

Dünya ekonomisinin belli sektörlerindeki gelişmeleri incelemek üzere sanayi komiteleri kurulmuştur. Bu komiteler ILO’nun yönetim organlarının ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışmalar yapar ve bilgi sunar. Başlıca sanayi komiteleri şunlardır: Tarım komitesi, Petrol Komitesi, Kimya Komitesi, Tekstil Komitesi, Demir-Çelik Komitesi, Ücretliler ve Memurlar Komitesi.

Faaliyetleri

ILO’nun faaliyetleri düzenleyici, araştırıcı, yayın ve teknik yardım olarak üç şekilde ortaya çıkmaktadır.

ILO’nun en önemli fonksiyonlarından biri, uluslararası çalışma standartlarını düzenleyen sözleşme ve tavsiyelerin uluslararası çalışma konferansında kabul edilmesini sağlamaktır. Sözleşmelerin bir ülkede uygulanması için o ülkenin parlamentosu tarafından kabul edilmesi gerekir. Konferansa katılan her ülkenin hükümeti karar altına alınan sözleşmeleri bir yıl içinde kanun teklifi haline getirmek zorundadır. Üye ülkeler belli tarzda hareket etmeye zorlanamaz. Ancak sözleşmeleri onaylanmış olan ülkelerin görevlerini yerine getirip getirmediklerini denetleme hakkına sahiptir. Dene­tim ilk olarak bağımsız bir “Uzmanlar Komitesi” tarafından yapılır. Bu komite sözleşme ve tavsiyelerin uygulanması ile ilgili görüşlerini bağımsız olarak açıklar. İkinci adım olarak Uluslararası Çalışma Konferansı’nda bu konuda üçlü bir yapıya sahip olan “Sözleşme ve Tavsiyelerin Uygulanmasına İlişkin Uzmanlar Komisyonu” kurulur ve bu komisyon Uzmanlar Komitesi’nce hazırlanan raporlar çerçevesinde önemli bulduğu hususları tartışır. Bir diğer denetim yolu ise Yönetim Kurulu Dernek Özgürlüğü Komitesi’nce yapılan incelemedir. Komite Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’na danışarak sendika özgürlüğü ile ilgili şikâyetleri incelemektedir. Onayladığı sözleşme ve tavsiyedeki esaslara bir ülkenin uymadığı, ILO anayasası 24. maddesine göre işçi sendikaları konfederasyonu ve işveren örgütlerince şikayet edilebilir. Yönetim Kurulu konuyu ilgili hükümete iletir ve cevap alamazsa konuyu dünya kamuoyuna sergileyebilir. Her üye ülke sözleşme esaslarına uymayan bir üye ülkeyi şikâyet edebileceği gibi uluslararası çalışma konferansı heyeti veya yönetim kuruluna şikâyet edebilir. Şikâyetle ilgili olarak soruşturma komisyonu kurulur. ILO gerekirse konuyu uluslararası Adalet Divanı’na da götürebilir. Tavsiyelerin onaylanması gerekli değildir. Tavsiyeler sözleşmeleri tamamlayıcı ve onların uygulanmasında yol gösterici özelliğe sahip olup üye devletler için herhangi bir yükümlülük getirmezler. Bir sözleşmeyi kabul eden bir üye devlet, bu sözleşmenin uygulanması ile ilgili olarak aldığı tedbirler hakkında Uluslararası Çalışma Bürosu’na her yıl rapor sunar.

Sözleşme ve tavsiyeler, uluslararası çalışma mevzuatını meydana getirir. Bu mevzuatı meydana getiren metinler şunlardır

– ILO anayasası

– Filadelfiya bildirisi

– Uluslararası Sözleşmeler

– Uluslararası Tavsiye Kararlan

– Uluslararası Çalışma Konferansı Kararları

– Bölgesel Konferans Kararlan

– Sanayi Komitesi Kararlan

– Sendika Özgürlüğü Komitesi Kararları

Teknik işbirliği;

ILO, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmesine yardımcı olmak, dünyanın ekonomik ve sosyal refah düzeyini yükseltmek amacıyla Birleşmiş Milletler’e bağlı diğer kuruluşlarla birlikte çalışmalar yapar. Bu amaçla 115 kadar ülkede 500’den fazla teknik işbirliği programı çerçevesinde 1000’e yakın uzman çalışmaktadır. Teknik işbirliği programının en güçlü fon kaynağı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (BMKP) dır. Bu projeler için sağlanan hükümet katkıları genellikle o projeler için harcanan uluslararası fon tutarlarım aşmaktadır. Teknik işbirliği programlan Afrika, Asya, Latin Amerika, Ortadoğu ve daha düşük düzeyde Avrupa’da yürütülmektedir.

Etüd, Araştırma ve Yayın:

Çalışma sorunlanna çözümler getirmek ve bu çözümlerin nasıl uygulanabileceğini göstermek için etüd çalışmaları yapar. Uluslararası çalışma konferansı ve diğer toplantılar için raporlar hazırlar, işgücü piyasası ve işçilerin mesleki eğitimi ile ilgili konularda kurulan komisyonlar çalışmaktadır. ILO kendi sahasına giren her konuda ilmi araştırmalar yapar, bilgi ve belgeler toplar ve yayınlar. Kendi alanına giren ko­nularda 150 binden fazla kitap bulunan bir kütüphaneye sahip olan ILO, çok sayıda yayın çıkarmaktadar. “International Labour Review (ILR)” “Official Bulletin” üç ayda bir ve çeşitli ülkelerin iş kanunlanndan örnekler veren “Legislative Series” iki ayda bir yayımlanmaktadır. “The Year book of Labour Statistics” temel bir referans kaynağı olup, “Bulletin of Labour Statistics” adı altında bu yıllığın son istatistikleri ya­yınlanmaktadır. Bundan başka el kitapları araştırma sonuçlan ve çeşitli ilmi eserler yayınlanmaktadır.

Birleşmiş Milletler ikinci 10 yıllık kalkınma programı çerçevesinde ILO tarafından “Dünya İstihdam Programı” hazırlanmıştır. Bu program çerçevesinde ILO, en­düstri, kırsal kalkınma, bayındırlık işleri ve diğer projelerdeki iş imkânlarını arttırmaya yönelik İstihdam programlarının belirlenmesinde ve ekonomik ve sosyal kalkınmayı gerçekleştirmek için insan kaynaklarından tam olarak faydalanmayı amaçlayan teknoloji ve eğitim programlarının seçiminde ülkelere yardımcı olacaktır. Dünya istihdam programının projeleri üç bölgeye yönelik olarak hazırlanmıştır: 1) Asya insangücü planı, 2) Latin Amerika ve Karaibler İstih­dam Programı, 3) Afrika İşler ve Beceriler Programı.

ILO, işsizlik ve gizli işsizliğin önemli boyutlara ulaşmasından dolayı Haziran 1976’da Cenevre’de istihdam, gelir dağılımı, sosyal gelişme ve uluslararası işbölümü konularında Üçlü bir dünya konferansı düzenlemiştir. Prodüktif istihdamı geliştirmek için üç tedbir belirlemiştir: Uluslararası güçlerin hem göçmen işçiler ve hem de göç kabul eden ülkeler üzerindeki istenmeyen etkilerinin sınırlandırılması, uygun teknolojilerin kullanılması ve sanayileşmiş ülkelerde tam istihdamın sağlanması için tedbirler alınması.

Uluslararası Çalışma Konferansı 1975 yılı oturumunda “Çalışma Şartları ve Çevreyi iyileştirmek” (PIACT) için uluslararası bir programı kabul etmiştir. PIACT programı; üye devletleri çalışma şartlarını ve çevreyi iyileştirmeye yönelik kesin hedefler belirlemeye teşvik edecektir. Program hükümetlere, işçi ve işveren örgütlerine, araştırma ve Öğretim kurumlarına bu konu ile ilgili olarak hazırlayacakları ve uygulayacaktan projelerinin desteklenmesini öngörmektedir. Programa yön verecek genel strateji ILO Yönetim Kurulu tarafından 1976’da belirlenmiştir.

Uluslararası Çalışma Etüdleri Enstitüsü, ILO tarafından Cenevre’de 1960 yılında çalışma hayaü ve sosyal alanla ilgili konularda ileri düzeyde eğitim ve araştırma yapan bir uzmanlık organıdır. 1965 yılında Torino’da kurulmuş olan Uluslararası tleri Mesleki ve Teknik Öğretim Merkezi. Mesleki eğitim ve idareyi geliştirme konusunda kendi ülkelerinde bu imkânı bulamayanlara eğitim vererek yüksek vasıflı elemanları yetiştirmekledir.

Türkiye’nin ILO’ye üyeliği 9 Temmuz 1932 tarihinde Cemiyet-i Akvam’a üye olmasıyla başlamıştır. Türkiye, ILO’nün anayasasında yer alan ilkeleri kabul etmesinin gereği olarak 1934 yılında bir tasan hazırlamış ve bu tasarı 1936 yılında 3008 sayılı iş kanunu olarak kanunlaşmıştır. Türkiye ILO’nun faaliyetlerine 1945 yılında Çalışma Bakanlığı’nın kurulmasından sonra etkin şekilde katılmıştır. 1947’de çıkarılan Sendikalar Kanunu’na kadar sendikalar bulunmadığı için ILO’ya işçi ve işveren temsilcisi gönderilemedi. 1946 yılında Çalışma Bakanlığı bünyesinde kurulan Araştırma Kurulu’na ILO ile ilişkileri yürütme görevi verildi. 1949 yılında ILO’dan gelen bir heyet Türkiye’de incelemeler yaptı ve “Türkiye’de Çalışma Sorunlan” adı ile bir rapor
hazırladı. T.C. Hükümetinin talebi üzerine 1962’de de ILO’dan bir heyet gelerek toplu sözleşme ve grev konularında bir rapor hazırladı. 1980 sonrasında Türkiye sürekli ILO gündeminde kaldı. ICFTU, WFTU, WCL gibi uluslararası işçi konfederasyonları ve bazı uluslararası işkolu federasyonları ile Norveç İşçi Sendikaları Konfederasyonunun Türkiye’nin 98 sayılı Sendika ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi’ne uymadığı yolundaki şikâyetini incelemek üzere ILO Sendika Özgürlüğü Komitesi 1981 yılından beri Türkiye’yi gündeminde tutmaktadır. İlk olarak 12-22 Haziran 1982 tarihlerinde “doğrudan ilişki heyeti” Türkiye’ye gelerek çeşitli incelemeler yapmıştır. Daha sonra ILO Türkiye’den Mart 1983’te sendikalar ve toplu sözleşme yasa taslaklarını istedi ve taslaklarla ilgili görüşlerini 11 Nisan 1983’ce Türk Hükümetine bildirdi. Türkiye bu taslaklarda yaptığı değişiklikleri 24 Mayıs 1983’te ILO’ya gönderdi. Haziran 1983’te toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı’nda 98 sayılı sözleşme açısından Türkiye’nin durumunu ele alarak bu yasa taslaklarında yapılması gereken değişiklikleri bildirdi. 1983 ve 1984 Eylül aylarında gelen ILO heyetleri hükümet, işçi ve işveren sendikaları yetkilileri ile görüşmeler yaptı ve Sendika özgürlüğü komitesinin Türkiye ile ilgili görüşleri Kasım 1984’te 237 sayılı raporunda yer aldı. Türkiye 1983 ve son olarak I989’da 98 ve 111 sayılı sözleşmelerin hükümlerine uymadığı gerekçesiyle “özel pragrafa” alınmıştır.

Türkiye bugüne kadar 166 adet ILO sözleşmesinden 56 tanesini onaylamıştır

Mustafa AYKAÇ

İlgili Makaleler