Tarih

Sömürgecilik-9 Asya’da Sömürgecilik Faaliyetleri

Sömürgecilik-9

tarih/asya-somurgecilik” 298″ 193″

Asya’da Sömürgecilik Faaliyetleri

Asya’da Sömürgecilik Avrupalılar’ın Asya kıtası ile sömürge edinme amacıyla ilgilenmeleri, Afrika’da olduğu gibi XV. yüzyılın sonlarına doğru başlar. Asya kıtasından Avrupa’ya ulaşan uluslararası kara ticaret yollarının (İpek yo­lu, baharat yolu) güvenli ve prodiküf niteli­ğini kaybetmesi, Avrupalılar’ı Güney As­ya’ya denizden ulaşmak zorunda bırakmış­tır. Portekiz’li denizci Vasco de Gama’nın Güney Afrika’yı dolaşarak Hindistan kıyı­larına ulaşması (1498) ile başlayan, Avru­palılar’ın özellikle Güney ve Güneydoğu Asya’ya nüfuz ve kolonlar kurma çabalan, Asya’nın tarihinde yeni bir dönemin başlan­gıcı olduğu gibi, Avrupa sömürgeciliğinin de farklı bir dönemini teşkil etmiştir.

Güney Asya kıyılarına ulaşan Portekizli­ler uzun zaman için bölgelere nüfuz edeme­yerek kıyalarda, kurdukları kolonlarda ve ticaret merkezlerinde yaşadılar. Hindis­tan’dan sonra Malaho takım adalarına yer­leşen Portekizliler’in bazan zorla, bazan da yerlilerle anlaşarak kurduktan koloni ve ti­caret merkezlerinin en Önemlileri Hürmüz (1515), Goa (1510), Malaka (1511), Diu (1535), Huglay (1537), Kolomba (1517) ve Makao (1557) idi. Asya’daki zenginlikleri Merkantist ekonomi anlayışına göre Avru­pa’ya taşımak amacında olan Portekizliler; Hürmüz’den Japonya’ya kadar etkili oldu­lar ve deniz ticaretini ele geçirdiler. Fakat bunların Asya’daki egemenlikleri uzun sür­medi. Portekizliler’den sonra buraya gelen İngiliz, Fransız ve Hollandalılar Portekizli­ler’in ellerinde bulunan yerleri onlardan al­dılar ve kendi egemenliklerini kurdular.

Portekizliler’den sonra Asya’ya ulaşan Hollandalılar, XVII. yüzyıl başlarında böl­gedeki Portekiz egemenliğini sarsarak, güçlü bir sömürge imparatorluğu kurdular. 1595’te Jara ve Sumatra’ya yerleşen Hollan­dalılar, kurdukları Birleşmiş Hollanda Do­ğu Hindistan Şirketi (1602) ile, hem sömür­ge alanlarını genişlettiler hem de yeni kent­ler kurdular. 1619’da kurulan Bataria, böl­gedeki sömürge faaliyetlerinin merkezi ha­line getirildi. Malaka ve Seylan’ı ele geçirdilerse de bu yerleri daha sonra İngilizlere kaptırdılar. Hollandalılar, Portekizlilerin aksine, üretim alanlarını ele geçirme politi­kası izlediler ve geniş çiftlikler kurdular. Çin, Japonya ve Hindistan arasında büyük bir ticaret ağı kuran Hollanda Doğu Hindis­tan Şirketi, bu işten büyük paralar kazan­dı.

Hollanda’nın Fransız ihtilâlinden (1789) sonra Fransa’nın eline geçmesi, bu ülkenin Asya’daki sömürgelerini de etkiledi ve Hol­landa’nın sömürgelerinin çoğu İngiltere ta­rafından işgal edildi. Hollanda Doğu Hin­distan Şirketi dağıtıldıysa da Hollanda’nın Güneydoğu Asya’daki hakimiyeti tama­men son bulmadı. Açe ve Sumatra’daki İslâm sultanlıklarına bir türlü egemen ola­mayan Hollanda, stratejisini değiştirerek buraları ancak XX. yüzyılın başlarında ele geçirebildi.

Portekizliler’den yaklaşık bir asır sonra Asya’ya gelen İngilizler, kısa zamanda kıta­nın güneyine yerleşerek, güney batıdan gü­neydoğu Asya’ya kadar uzanan gertîş alan­da hemen hemen bütün ülkeleri sömürgeleştirerek, dünyanın en büyük sömürge im­paratorluğu haline gelmişlerdir. Önce Surat’a (Gucerat) yerleşen İngilizler, buradan içerilere doğru nüfuz ettiler. Madras (1640), Bombay (1661), Kalküta (1690), Bengal (1757), Lakarta (1761), Delhi (1803), Pencab (1819) ve Birmanya (1886) bütünü i!e İngilizler’in hakimiyetine girip sömürge haline getirildiler.
tarih/hindistan-somuru” 156″ 186″
İngiltere; Asya kıtasında kolonlar kur­ma, ticaret yapma, sömürgeler edinme ve bunları yönetme yetki ve imtiyazını, Doğu Hindistan Şirketi’ne verdi; bu şirket XIX. yüzyıl ortalarına kadar Asya’daki bütün sö­mürge faaliyetlerini yürütmüştür. İngilte­re’nin XVII. yüzyılda başlattığı kıtanın gü­neyini tamamen ele geçirme ve sömürge­leştirme politikası, XIX. yüzyılın ikinci ya­rısında tamamlandı, İngiltere’nin Hint yarı­madasına bütünüyle egemen olması, 1857’de II. Bahadur Han zamanında patlak veren “Sipahi İsyanı” sonunda gerçekleş­miştir. Hintliler’in İngiliz yöneticilere karşı başlattıkları isyan, sömürge yönetimi tara­fından kanla ve şiddetle bastırılarak her tür­lü muhalefeti ezmekten geri durmamıştır. İngiltere’nin Avrupa’da gerçekleştirdiği Sa­nayi Devrimi’nde sömürgelerden temin edi­len hammadde ve ucuz emeğin büyük kat­kısı vardı. Özellikle Hindistan; keten ve pa­muklu dokuma sanayiinin hammadde deposu idi. Ayrıca Avrupa’da pazarların do­yum noktasına ulaşması sebebiyle, yeni tü­ketim pazarları bulmak gerekiyordu. Bu iti­barla Hindistan Asya pazarının en önemli üssü olması sebebiyle kaybedilmesi düşü­nülemezdi.

İngiltere sadece kıtanın güney ve güney-doğusuyla ilgilenmekle yetinmemiş; Orta-doğu, İran, Afganistan ve Çin üzerinde de nüfuzunu artırmaya çalışmıştır. Basra kör­fezinde en önemli ikmal merkezi, depo ve stratejik bir yer olan Hürmüz’ü XVI. yüzyı­lın başlarında ele geçiren İngiltere, 1839’da
Arap yarımadasının güneyindeki Aden’e yerleşti ve buradaki egemenliğini giderek bölgede yaymaya çalıştı. Hint Okyanusu’nu Akdeniz’e bağlayan Süveyş Kan Ruyalar/humeyni-necef” 114″ 159″ alı’nın açıl­ması (1869) üzerine, uluslararası ticaret ve sömürgecilik hareketinde önemi birden ar­tan Mısır’ı 1882’de işgal ettikten sonra, Orta Doğu’yu Osmanlı Devleti’nden koparmak için türlü tertiplere girişti ve I. Dünya Savaşı’nda Araplar’ın Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmalarında büyük rol oynadı. Os­manlı Devleti’nin yenilmesi üzerine Filis­tin, Ürdün ve Irak İngiltere’nin sömürgeleri oldular (1920). İran sömürge haline getirilemediyse de İngiliz ve Rus nüfuz bölgele­rine bölündü. XX. yüzyılın başında burada çıkarılmaya başlanan petrol, uluslararası sermaye ve kapitalizmin göz diktiği ve bu münasebetle ülkeleri nüfuz altına aldığı te­mel faktör oldu. 1932’lerde Abadan petrol­leri sebebiyle ciddi karışıklıklar çıktı. II. Dünya Savaşı’nda SSCB ile İngiltere’nin ortak işgaline giren İran’ın, 1950’li yılların başında petrolü millileştirmeye kalkması, ABD’li şirketlerin ve ClA’nın rol aldıktan hükümet darbesinin yaşanmasına sebep ol­du. Şah rejiminin ABD yanlısı kapitalist politikası, halkın sert tepkisine ve İslâmi muhalefetin gelişmesine sebep oldu ve Ayetullah Humeyni liderliğindeki İslamî Devrim (1979) ABD ve Batı karşın bir siya­si rejimin yürürlüğe konmasına gayret et­ti.

Afganistan XIX. yüzyılda Rus ve İngiliz nüfuz yarışına konu oldu ve Hindistan ile Rusya arasında bir tampon devlet görevi gördü. İngiltere 1919’a kadar Afganistan üzerinde egemenlik kurmuş ve bu ülkenin dış politikasını belirleme hakkını elde tut­muştur. Bu tarihte Afganistan’ın dış politika alanında da bağımsız bir devlet olduğunu İngiltere tanımak zorunda kaldı. Asya’nın dev ülkesi Çin üzerinde Batılılar’in nüfuz yarışıı bu ülkeyi sömürgeleştir­me noktasına varmadıysa da bağımsızlık çok büyük sıkıntılara rağmen korunabilmiştir. XIX. yüzyıl ortalarına kadar dışarıya kapalı bir ülke olan Çin’in, İngilizlerin Hin­distan’dan getirip buraya soktukları afyonu yasaklaması üzerine çıkan savaşı (Afyon Savaşı) kaybetmesi üzerine imzalanan Nankin Antlaşması (1842), sömürgeci güç­lerin bazı imtiyazlar kazanmasına yol açtı. Bu tarihten itibaren İngiliz, Fransız, Rus, ABD ve diğer güçler Çin’in dış ticaretini ele geçirmiş ve değerli madenleri dışarıya ak­tarmışlardır ki, bu durum ülkenin sosyal ve ekonomik yapısını şiddetle bozmuştur.

İç Asya’yı sömürgeleştirmeye yönelen Rusya, 1895 Urjana Antlaşması ile güçlü bir ülke haline gelmiş ve hızla uzak doğu ve iç Asya’da yayılmaya çalışmıştır. XX. yüz­yılın ikinci yarısında Orta Asya’daki Müs­lüman-Türk hakanlıklarını (Semerkant, Buhara, Hive, Fergana) sömürgeleştiren Rusya; bu çağın sonlarına doğru Uzak Doğu’ya yayılmaya başlamışsa da Japonya bu ülkenin arzularına set çekmiş ve 1904-1905 savaşında yenilgiye uğratarak bazı sömür­gelerini elinden almıştır.

Asya’da sömürgecilik hareketine katılan bir diğer ülke de Japonya’dır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında limanlarını dışarıya açan Japonya, kısa zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirerek yayılma po­litikası izlemeye başlamıştır. Japonya önce kendisine yakın olan Kore’yi ele geçirdi (1894) ve bir müddet sonra burasını ilhak etti (1910). Formoza, Pescadrose ve Leaotanf adalarını da ele geçirdi ve hızla genişlemeye yöneldi. 1904’te Rusya’yı yenilgiye uğratması Mançurya’ya nüfuz etmesini sağ­ladı ve burada kendisine bağlı Mançuko Devleti’ni kurdurdu (1933). 1937’de Çin’in kuzey ve orta bölgelerini işgale başladı ve bir yıl içinde büyük bölümünü ele geçirdi. n. Dünya Savaşı’nın başlaması ile 1942 yı­lına kadar çok hızlı bir şekilde Çinhindİ, Güneydoğu Asya ve Doğu Asya’yı tama­men işgal etti ve buralarda Japon yanlısı yö­netimler kurdurdu. Fakat, müttefik kuvvet­lerin Japonya’ya karşı koymalan üzerine, Japonya savaşta yenildi ve 1945’te kayıtsız şartsız teslim olmak zorunda kaldı.

Asya’da sömürgecilik hareketine katılan Fransa, İngilizlerin kıtaya geldikleri dö­nemde Güney Asya’ya gelmiştir ve İngiliz­lerle çatışmıştır. Kıtanın güneyine İngiliz­ler egemen olunca Fransa Çinhindir’ye kay­mak ve burası ile yetinmek zorunda kaldı. Fransa’nın Doğu Hindistan şirketi (Compagnie des Indes Orieniales) önce Surat ve Dekkan’a yerleşmek istediyse de burada tu­tunamadı ve Fransa’nın ilk sömürgesi Pondicheri (1674) ve Chandernagar (1686) ol­du. XVIII. yüzyılda Çinhindi’nde Annam, Tonkin ve Kamboçya’ya nüfuz etmenin yollanm arayan Fransa; burasını ancak 1885’lerde sömürgeleştirebilmiştir.

Asya’nın sömürgeleştirilmesine katılan İspanya; Avrupa’ya ve ABD’nin etkisine nisbeten sınırlı kalmıştır. İspanya XVI. yüzyılın ikinci yansında Filipinleri işgal et­mişse de uzun zaman burada tutunamadı ve bütün güçlerini orta ve güney Amerika’nın sömürgeleştirilmesine ayırdılar. Almanya Uzak Doğu’da Shantang adalarını ele geçirmişse de I. Dünya Savaşı’ndan sonra burası ingiltere’nin denetimine geçti. Amerika Birleşik Devletleri ise 1833’te Arap yanmadasmdaki Maskat Sultanı ile bir ticaret ant­laşması imzalayarak Ortadoğu’ya nüfuz et­meye başladı. Güneydoğu Asya’daki bazı Sultanlıklarla ikili antlaşmalar yaparak ti­careti ele geçirmeye yöneldi. İspanya’nın elindeki Filipinler 1898’de ABD’nin eline geçti ve bu ülkenin sömürgesi oldu. ABD’nin Uzak Doğu ve Güneydoğu As­ya’daki etkisi II. Dünya Savaşı’ndan sonra artü. 1945-1952’ye kadar Japonya, bir bakı­ma ABD tarafından yönetildi. Güney Kore, Singapur, Tayland, Güney Vietnam ve Hong Kong da etkileri daha fazla oldu, fa­kat bu etkiyi sömürgecilik şeklinde değer­lendirmek pek mümkün değilse de “Yeni Sömürgecilik” çerçevesinde ele alınmalı­dır.

Sömürgecilik-1   Nedir? Tanımı, Tarihi, Sebepleri
Sömürgecilik-2   Afrika’da Sömürgecilik
Sömürgecilik-3   Fransa’nın Afrika’da Sömürgecilik Faaliyetleri
Sömürgecilik-4   İngiltere’nin Afrika’da Sömürge Faaliyetleri
Sömürgecilik-5   Almanya’nın Afrika’da Sömürge Faaliyetleri
Sömürgecilik-6   Afrika’da Diğer Avrupa Ülkelerinin Sömürge Faaliyetleri
Sömürgecilik-7   Afrika’da Sömürge Yönetimleri
Sömürgecilik-8   Afrika Ülkeleri Bağımsızlıkları
Sömürgecilik-9   Asya’da Sömürgecilik Faaliyetleri
Sömürgecilik-10 Asya Ülkeleri Bağımsızlıklıkları
Sömürgecilik-11 Amerika Kıtasında Sömürgecilik


Davut Dursun – SBA

İlgili Makaleler