Sait Akpınar kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Sait Akpınar kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1913) Türk fizikçi. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin kurucularından ve Türkiye’de deneysel fiziğin öncülerindendir. 28 Mart 1913’te İstanbul’da doğdu. 1933’te Pertevniyal Lisesi’ni bitirdikten sonra öğrenimini sürdürmek için Almanya’ya gitti; 1934-1937 arası Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nde fizik, matematik ve kimya okudu. 1940’ta Göttingen Üniversitesi’nden doktorasını alarak Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi’nde 1940’ta fizik okutmanı, 1943’te asistan, 1948’de denel fizik doçenti ve 1957’de de Fen Fakültesi’nde fizik profesörü oldu. 1961’den başlayarak Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (ÇNAEM) kuruluş çalışmalarını yürüten Akpınar, 1962’de ÇNAEM’in müdürlüğüne getirildi. 1969’da İstanbul Üniversitesi’ne döndü; 1983’te emekliye ayrıldı ve TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü’nün fizik danışmanı olarak çalışmalarını sürdürdü.
Akpınar’ın ilk çalışmaları alkali halojenür tuz kristallerine ilişkindir. İlkin, bu kristallerde gözlemlenen gazışı (lüminesans) olaylarının odaklandığı noktayı belirleyen ve olayın fotokimyasal mekanizmasını açıklığa kavuşturan Akpınar, bu kristallerde daha önceleri bilinmeyen yeni tip bir elektrogazışı olayını da saptayarak tanımladı. Bu bulgularını 1940’ta, Alman Annalen der Physik dergisinde yayımlanan “Über den Einbau ehemiseh definierter Zusaetze in Alkalihalogenidkristallen” (“Alkali Halojenür Kristallerdeki Kimyasal Olarak Tanımlanmış Katkıların Yapısı Üstüne”) başlıklı makalesinde açıkladı. Ardından ilgi alanını nükleer sayıcılara yönelterek, 1948 ve 1949’da bu sayıcıların enerji ayırma gücünü ve sayıcı tüplerdeki yeni tip bir elektrik boşalmasını tanımladı.
Akpınar radyoaktif izotopların tıpta uygulanmasının Türkiye’deki öncülerindendir. Tiroit bezinin iltihaplanmasından, az ya da çok salgı yapmasından kaynaklanan hastalıkların tanı ve tedavisinde radyoaktif iyot kullanımına yönelik ilk çalışmalar, Akpınar’ın Denel Fizik Kürsüsü’ndeki laboratuvarında başlatıldı. Bu çalışmalar sırasında Akpınar, akciğerleri morötesi ışıkla içten aydınlatmak için cıva buharlı lambalar geliştirdi. İstanbul ve Uludağ’da radyoaktif yağışları inceledi, mezon teleskopu, interval analizörü izomer simülatörü gibi çeşitli nükleer aygıtlar geliştirdi.
1956’da, Türkiye’de atom enerjisi çalışmalarını başlatma kararı alınınca, Atom Enerjisi Komisyonu’nun Danışma Kurulu üyeliğine seçilen Akpınar İstanbul Küçükçekmece’deki nükleer reaktör araştırma merkezinin kuruluşunda görev aldı. Hazırlık çalışmaları için 1958’de ABD’ye gönderildi ve iki yıl Argonne Ulusal Laboratuvarı’nda, bir süre de Princeton’da reaktör ve nötron fiziği alanında araştırmalar yaptı. 1961’de kurulan ÇNAEM, bugün uluslararası düzeyde çalışmaların yürütüldüğü Türkiye’nin ilk nükleer araştırma merkezidir.
Akpınar, gerek üniversitedeki öğretim görevi, gerek TÜBİTAK ile ÇNAEM’deki çalışmalarıyla Türkiye’de deneysel fiziğin gelişmesine ve yeni araştırmacıların yetişmesine katkıda bulunmuştur.
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 4. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983