Kimdir

Nadir Nadi kimdir? Hayatı ve eserleri

Nadir Nadi kimdir? Hayatı ve eserleri: Fethiye’de doğdu (23 Haziran 1908). Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi’nde (1929), yükseköğrenimini İsviçre’de Lozan Üniversitesi’nde tamam­ladı (1935). Ülkeye dönünce babası Yunus Nadi’nin kurup yönettiği Cum­huriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Bir süre Galatasaray Lisesi’nde top­lumbilim öğretmenliği yaptı (1938-41). Muğla’dan bağımsız milletvekili (1950), Cumhurbaşkanlığı kontenjanından senatör seçildi (1961). 20 Ağustos 1991’de öldü.

1935’lerden sonra Cumhuriyet gazetesindeki yazılarıyla tanınan Nadir Nadi’nin siyasal sorunlara yaklaşırken tarih ve toplumbilim yöntemlerin­den yararlanmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriye­tin ilk yıllarını, İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayan kuşağının öteki yazarları gi­bi o da toplumsal değişimi algılayarak seçimini yapmak zorunda kalmıştı. İslamcı, ırkçı ve Turancı, Marksçı akımlar karşısında, Kemalizmin simgesi olan “inkılapçılık, halkçılık, devletçilik, laiklik, cumhuriyetçilik, milliyetçi­lik” ilkelerine ideoloji bütünlüğü kazandırmak isteyenlere yandaş görünü­yordu. Nadir Nadi’ye göre, Cumhuriyet, yarı sömürge durumundaki bir ül­kenin bağımsızlığına kavuşarak çağdaşlaşma bilinci kazanması hareketiydi. “Gerçekleştirilen ileri hamlelerle eski otoriter zihniyet yıkılmış”, yeni ku­rumlar, demokratikleşme yolunu tıkayan engellerden toplumu arındırmaya başlamıştı. Bu nedenle 1945’lerde “birden fazla parti kurulmasını yasakla­yan” yasaların değiştirilmesinin yaratabileceği tehlikeleri göz önünde tut­mak gerekiyordu. Kemalizme karşıt güçlerin söz, yazı ve örgütlenme özgür­lüklerini elde etmesi ulusal çıkarlara aykırı sonuçlar getirebilir, gerçek de­mokrasi yolundaki “milli bünyemize uygun” gelişim engellenebilirdi.

1946 seçimlerinin yarattığı tehlikeli bunalımların tepeden inme emirler­le “Amerikan tipi demokrasi” kurulması yolundaki heveslerden kaynak­landığını yazan Nadir Nadi, asıl sorunun demagoji ile birlikte ortaya çıka­cağı kanısındadır. Çünkü Türk toplumunun “yirmi beş yıl boyunca ya­şadığı iç ve dış şartlar, çeşitli sosyal kanaatlerin ve ideolojilerin” gelişimine olanak tanımamıştır. Bu nedenle demokrasinin en büyük düşmanı olan de­magoji çabuk silahlanacak, kalabalık halk yığınları üzerinde meydana geti­receği yıpratıcı etkilerle geçilmesi çok güç dar boğazlar yaratacaktır. Kuşkuşuz demokrasinin birincil koşulu özgürlüktür. Özgürlüğün tek kaynağı da hukuksal eşitliktir. Fakat “ekonomi alanına el uzatılmadığı müddetçe” hukukun öngördüğü eşitlik ilkesi soyutlanıp “lafta kalacak”, tıpkı eski mutlakiyet idarelerinde görüldüğü gibi, ancak ufak bir zümrenin çıkarları­nı sağlama aracı olarak kullanılacaktır. Kaldı ki Türkiye hâlâ basın ve bi­lim özgürlüğünden yoksundur. Bağımsızlığımızın baş koşullarından biri bi­lim ve araştırma özgürlüğüdür.

1950-1960 dönemindeyse temel haklar, hukuk devleti, ulusal bağımsız­lığın koşulları, Türkçenin özleşmesi, düşün ve sanatın özgürlüğü, üniversi­te özerkliği, anayasaya aykırı yasalar konularına önem vererek ülkenin de­mokratikleşme savaşımına katkıda bulunmaya çalıştı.

Nadir Nadi’nin ilk kitabı Sokakta Gürültü Var (1943), seçilmiş köşe ya­zılarından oluşur. Uyarlamalar’da (1961) DP’nin baskı döneminde yayımla­dığı yazılar da yer almıştır. Ferde Aralığından (1965); İkinci Dünya Savaşı yıllarında tek parti iktidarının dış ve iç politikası, Atatürk’ün ölümünden sonra parti içinde görülen değişmeler, “değişmez genel başkan”, “Milli Şef” kavramları, hükümet-basın ilişkileri, Nurullah Ataç, Yahya Kemal, Nâzım Hikmet gibi konulardaki gözlemlerini, görüşlerini işleyen bir anı kitabıdır.

ÖTEKİ YAPITLARI:

Kaynak: Çağdaş Türk Edebiyatı 4, Cumhuriyet Dönemi 2, Şükran KURDAKUL, 1994, Evrensel Basım Yayın.

İlgili Makaleler