Musannef Nedir, Ne Demek, Hadis, Literatür, Hakkında Bilgi
Musannef. Rivayetleri konularına göre sıralayan kitap türü.
Sözlükte tasnîf “düzenlemek, hadisleri belli bir sıraya göre sınıflandırarak eser meydana getirmek” anlamına gelir. Bundan türeyen musannef kelimesiyle başlangıçta mevcut bilgilerin belli bir sıraya göre kitap haline getirilmesi kastedilirken zamanla “hadis malzemesinin konularına göre tertip edildiği kitap” mânasını kazanmıştır. Genel çerçevede “afe’l-ebvâb” (konulara göre) tasnif sisteminin umumi adı olan musannef terimleşme sürecinde cami’, sünen, müstedrek, müstahrec. zevâid gibi çeşitleri de kapsayacak şekilde kullanılmış, aranan hadislerin kolayca bulunmasını sağlaması dolayısıyla musannef türü eserler ilk devirlerden itibaren yaygın biçimde işlenmiştir. Yine kullanımındaki yaygınlık sebebiyle kelime bazı müelliflerin yazdıkları benzer eserlerin de adı olmuş, III. (IX.) yüzyılın ortalarına kadar müsned diye anılan eserler musannef kelimesinin kapsamına girmiş bu tarihten sonra her iki terim farklı iki türün adı olmuştur.
Musannef, Arap edebiyatı başta olmak üzere İslâmî ilimlerde kitap ve bab başlığı esasına göre hazırlanmış telif türünü ifade etmekle birlikte hadis ilminin bir telif çeşidi olarak “hüküm ihtiva eden merfû, mevkuf ve maktu rivayetlerin fıkıh konularına göre sınıflandırılarak yazılan kitap” anlamında kullanılmıştır. Sünenlerden farklı şekilde bu tür eserlerde sahabe ve tabiînin sözleri ve fiilleriyle ilgili haberlere Çokça yer verildiği gibi nadiren muallak ve mürsel rivayetler de zikredilir. Ayrıca yalnız hukukî içerikli hadisler değil biyografi, tarih, zühd ve ahlâka dair rivayetler de mu-sanneflerin bölümlerini teşkil eder. Öte yandan İmam Mâlik’in el-Muvatta’ında görüldüğü gibi adında musannef kelimesi geçmemekle birlikte muhtevası musannef tanımına uyan eserler de vardır.
Musanneflerle müsnedlerin hangisinin daha önce yazıldığı hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Musannef türünde ilk eserin İmam Mâlik’in (ö. 179/795) el-Muvatta’ı olduğu dikkate alınarak bunun Ebû Dâvûd et-Tayâlisînin (ö, 204/819) tasnif ettiği İlk müsnedden Önce kaleme alındığını söylemek mümkünse de Gold-ziher ve Muhamrned Zübeyr Sıddîki müsnedlerin daha erken telif edildiği görüşündedir. Fuat Sezgin ise musanneflerin daha önce yazıldığını söyler. Mevcut eserlere bakıldığında musanneflerin II. (VIII.) yüzyılın İlk yarısında ortaya çıkmaya başladığı ve aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlık kazandığı görülmekte, her iki telif türünün birlikte geliştiği anlaşılmaktadır.