Tarihi Eserler

Muradiye Camii / Külliyesi -Manisa- Hakkında Bilgi, Mimari, Özellikleri

Muradiye Külliyesi. Manisa’da XVI. yüzyılın sonlarında İnşa edilen külliye.

Cami, medrese, imaret, çeşmeler ve dükkânlardan meydana gelen külliye Ma­nisa’nın en Önemli mimari eserleri ara­sında yer alır. Şehrin güneyinde Manisa dağının hemen altında, Sultaniye Camii’-nin yakınında bulunur. XIX. yüzyılın ba­şında buraya bir kütüphane binası da ek­lenmiştir. Kapısının üzerinde ve iki yanın­da yer alan kitabelere göre yapımı Muhar­rem 991’de (Şubat 1583) III. Murad tara­fından başlatılan caminin inşası Zilhicce 994’te (Kasım-Aralık 1586) tamamlan­mış, diğer birimlerinin inşası 1001 (1593) yılına kadar sürmüştür. 1099 (1688) dep­reminde zarar gören külliye onarıldıktan sonra 1780, 1782-1786 yıllarında da ciddi bir tamir geçirmiş, 1819’dan sonra ve 1952-1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Aslında külliyenin yerinde III. Murad’ın şehzadeliği sırasında yaptırdığı, yanında bir zaviye olan küçük bir cami bulunuyor­du (1570-1572). Cemaati arttığından ca­mi yetersiz kalınca padişah 985 (1577) tarihli bir fermanla, yapının kapısının üze­ri ile doğu ve batı duvarlarının yıkılması suretiyle büyütülmesine izin vermiştir.

Fakat bina temelinden tamamen yıkılmış ve bugünkü külliye 1583’te bizzat Mimar Sinan tarafından planlanmıştır. İnşası ile görevlendirilen Mimar Mahmud Ağa bir süre sonra vefat edince görevi Mehmed Ağa üstlenmiştir.

Cami. Enine dikdörtgen planlı yapının merkezî kısmının üzeri 10,80 m. çapında bir kubbe ile, bunun iki yanındaki (doğu ve batı) bölümler ise yarım çapraz tonoz­larla örtülüdür. Mihrap kısmı güneydoğu cephesinden ileri doğru taşkınlık yapan, üzeri yine bir yarım çapraz tonozla örtülü enlemesine bir mekândır. Beş bölümlü son cemaat yerinin ortası aynalı tonoz, yanlan ise kubbe ile örtülmüştür. Altı sütunlu bu revak etrafı duvarla çevrili şadırvan avlu­suna açılır.

Son cemaat yeri avlunun zemin seviye­sinden yukarıda alçak bir teras teşkil eder. Burada mukarnaslı başlıklara sahip altı mermer sütuna sivri kemerler oturmak­tadır. Son cemaat yeri duvarının dış yüzün­de iki adet mukarnaslı mihrap ve dört adet pencere vardır. Caminin cümle kapı­sı kum saati motifli iki zarif sütunçe ara­sına alınmış olup üzeri stalaktitlidir. Kapı­nın açıldığı kare planlı orta mekân, kuzey ve güney duvarlarındaki payelere oturan kemerler tarafından taşınan ve kasna­ğında on iki adet pencere bulunan pan-dantifli bir kubbe ile örtülüdür. Sekizgen kesitli küçük kubbeli dört ağırlık kulesi daha çok dekoratif özelliğe sahiptir. Ana eksende yer alan mihrap, üzeri stalaktitli, iki yanında kum saati motifli somaki sü-tunçelerin yer aldığı çokgen biçimli bir niş halindedir. Mermer profilli silmelerin ku­şattığı mihrabın palmetli bir tacı bulun­maktadır. Mermer minber zengin bir taş işçiliğine sahiptir. Caminin dört sütun üze­rine sivri kemerli küçük bir vaaz kürsüsü vardır. Harimin kuzey kısmında dört sü­tun ve kuzey duvarının desteklediği kaş kemerli kadınlar mahfili, güneydoğu köşesinde ise iki sütun ve yan duvarların taşı­dığı sivri kemerli hünkâr mahfili yer alır.

İlgili Makaleler