Muamma Nedir -Türk Edebiyatında- Hakkında Bilgi
Bir edebiyat terimi olarak muamma “şiirde remiz, ima veya işaret yoluyla dolaylı şekilde bir isme delâlet eden söz” diye tanımlanmaktadır. Şiirde bir ismi lafzını örtülü biçimde tarif ederek gizlemeye ta’miye, gizlenen isme muamma, muammayı söyleyene muam-mâ-gûy, çözene de muammâ-küşâ denir.
Muamma Arap edebiyatında ortaya çıkmış, Fars kültürüne geçtikten sonra müstakil bir ilim şeklinde ele alınıp kaideleri tesbit edilmiştir. Bir kısım İran kaynaklarında ilk defa muamma söyleyenin Hz. Ali olduğu ileri sürülmüştür. Bu konuda ilk çalışmayı Şerefeddin Ali YezoT-nin (ö. 858/1454) yaptığı belirtilmektedir. Onun koyduğu kuralları geliştiren Abdurrahman-ı Câmî’den sonra muamma çok rağbet edilen bir edebî tür haline gelmiş, Mîr Hüseyin b. Muhammed Şîrâzî-i Nîsâ-bûrîileen ileri seviyeye ulaşmıştır.
Genellikle muamma bir beyitle yazılır ve gizlenen isim daha çok ikinci mısrada bulunur. Bir beyitte çoğunlukla bir isim gizlenmekle birlikte birden fazla kelimenin gizlendiği de görülmüştür. Ayrıca muamma tek bir kelimede olabileceği gibi birden fazla kelimede uygulanarak tek bir isim de elde edilebilir. Birden fazla beyitle, kıta ve rubâî şekliyle yazılan muammalar da vardır. Muamma yazmak veya çözmek için Arapça ve Farsça bilmenin yanı sıra ebced hesabı, İslâm kültürü, çeşitli inançlar, dil bilgisi, klasik edebiyat alanında da bilgi sahibi olmak gerekir. Ayrıca bir ismin kelimeler arasına gizlenmesinin edebî zevke ters düşmemesi ve gizlenen ismi güçlükle de olsa bulmanın mümkün olması lâzımdır. Emrî’nin, “Gül yüzünde koma hatt-ı anberîn Giymesin matem libâsın yâsemîn” beyti çözümü en kolay muamma örneklerindendir. Beyitteki “matem” yasa tekabül eder. “yasemin” lafzından yas elbisesi yani “y-s” harfleri çıkarılırsa “Emin” ismi kalır.
Muammanın ne şekilde düzenleneceği ve çözüleceği “amel” adı verilen dört usulle bilinir. Gizlenen ismin harflerini veren usule “amel-i tahsîlî”, gizlenen isme delâlet etmek üzere bulunan harf ve hecelerin nasıl yan yana getirileceğiyle bunların kaldırılması veya yer değiştirmesini gösteren usule “amel-i tekmîlî”, muammanın hallini kolaylaştıracak usule “amel-i teshili”, gizlenen isme hareke, sükûn, şedde verme yollarına da “amel-i tezyîlî” denir. Muammada kelime ve cümlelerin gösterdiği anlamlarla bunlardan asıl kastedilenler arasındaki ilgi bilinen mecaz ve benzerlik ilgilerinden farklıdır. Bu sebeple muamma ancak başka vasıta ve bilgilerle çözülüp anlaşılabilir. Bu durum zihnin gizlenen mânaya intikalini zorlaştırır. Bu açıdan muammanın fesahate aykırı bir ifade tarzı olduğu söylenebilir.