Edebiyat Sözlüğü

Mersiye Nedir, Özellikleri -Türk, Divan Edebiyatında- Hakkında Bilgi

Bütün eski kül­türlerde yaygın olan mersiye geleneği müslüman olmadan önce ve olduktan sonra Türkler’in halk ve âşık edebiyatın­da “yuğ. ağıt, sagu, şivan” gibi adlarla de­vam etmiş [bk. Ağıt] klasik edebiyatta ise müstakil bir tür halinde gelişmiştir. Türk edebiyatında da ölenin kaybından duyulan üzüntüyü dile getirmek, o ki­şinin iyi taraflarını anlatmak ve ona karşı şairin ilgisini ifade etmek, kadere rıza göstermek, dünyanın geçiciliğini vurgulamak, ölünün yakınlarını sabır ve me­tanete davet etmek gibi hususların ele alındığı bu lirik şiirlerin din ve devlet bü­yükleriyle yakın akrabalar yanında özellikle Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehidleri için yazıldığı görülmektedir. Dinî-tasavvufî Türk edebiyatında, bilhassa Alevî-Bektaşî şiirinde mevcut mersiyelerde bir taraftan Ehl-i beyt sevgisi anlatılırken di­ğer taraftan Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’daki şehâdetinin ıstırabı, ona duyulan sevgiyi ifade eden örnekler Kerbelâ veya Âl-i abâ mersiyeleri olarak anılmıştır. Osmanlı kül­türünde bir kısmı özellikle muharrem ayında tekkelerde yapılan toplantılarda besteli olarak mûsiki eşliğinde topluca veya mersiyehanlar tarafından okunan bu şiirlere “muharremiyye” adı da veril­miştir.

Mersiye konuları diğer edebiyatlarda olduğu gibi zamanla genişlemiş, şahsî felâketlere karşı ortaya çıkan bir çığlık özelliğinin ötesinde karşılaşılan millî ma­temlerde acı bir feryat şeklini almış, öien kişilerin dışında çok sevilen ve değer ve­rilen varlıkların kaybı halinde de mersiye söylenmeye başlanmıştır. Şehir mersiye-leriyle hayvaniar İçin yazılmış mersiyeler bunlardandır.

Anadolu Türk edebiyatına mersiye XV. yüzyılda Fars edebiyatından geçmiş, baş­langıçta çoğunlukla kaside tarzında yazı­lırken sonraları farklı nazım şekilleri kul­lanılmaya başlanmış, neticede terkibi-bend ve tercübend mersiyeye en uygun nazım şekilleri olarak kabul edilmiştir. Germiyan beylerinden Süleyman Şah için Ahmedî’nin yazdığı mersiye türün ilk ör­neği sayılmış, ardından Şeyhî yine Germiyanoğulları’ndan II. Yâkub için bir mersiye kaleme almıştır. Bu yüzyılda Ahmedî, Şeyhî Kemal Ümmî, Cem Sultan, Ahmed Pa­şa, Karamanlı Aynî  Firdevsî, Necâtî  Mesîhî, Kıvâmî ve Tâcîzâde Cafer Çe­lebi bu türde örnek veren şairlerdir. Böy­lece eldeki bilgilere göre XV. yüzyıla ait üçü kaside, biri mesnevi, ikisi murabba, geri kalanları terkibibend veya tercübend nazım şekliyle olmak üzere toplam on al­tı mersiye yazılmış olmaktadır.

İlgili Makaleler