Edebi Şahsiyetler

Mehmet Münir Kökten Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Mehmet Münir Kökten (1882-1969) Türk mûsikisi bestekârı ve hocası.

İstanbul Eyüp’te Câmi-i Kebîr mahalle­sinde musikişinas Zekâi Dede’nin evinde doğdu. Babası, Maltepe Hastahanesi da­hiliye doktorlarından piyade mülâzımı Fahreddin Efendi, annesi Zekâi Dede’nin kızı Ayşe Sıdıka Hanım’dır. Küçük yaşta babasını kaybeden Mehmet Münir, Ba­hariye Mevlevîhânesi postnişini Hüseyin Fahreddin Dede tarafından sikkesi tekbirlenerek Mevleviyye tarikatına intisap etti. Eyüp’te Kalenderhâne İbtidâî Mektebi’nde başladığı ilk öğreniminin ardın­dan Eyüp Askerî Rüşdiyesi ve Dârüşşafaka Mektebi’ni bitirdi. Gümrük ve İnhisar­lar Vekâleti’nin çeşitli kademelerinde ça­lıştıktan sonra bu kurumun tedkik amirli­ğinden emekliye ayrıldı ve hayatının bun­dan sonraki döneminde imam-hatiplik yaptı. 10 Ağustos 1951 tarihinde Beyazıt’taki Dibekli (Emin Bey) Camii’nde vekâ­leten başladığı imam-hatiplik görevine 19S2 yılı başında asaleten tayin edildi. 12 Nisan 1956’da Kumkapı Saraç İshak Ca­mii imam-hatipliğine nakledildi, vefatına kadar bu vazifesini sürdürdü. Uzun süre Saraç İshak mahallesi muhtarlığı görevini de devam ettiren Mehmet Münir 19 Şu­bat 1969’da vefat etti ve dedesinin Eyüp Gümüşsuyu’nda Kâşgarî Dergâhı civarın­daki kabrinin yanına defnedildi.

Dinî mûsikiye vukufuyla ve bilhassa ezberindeki eserlerin çokluğuyla tanınan Mehmet Münir Efendi, bu eserlerin doğ­ruluğu konusunda son derece titizlik gös­tererek onların orijinal özelliklerini kay-| betmeden gelecek nesillere aktarılmasın­da önemli bir köprü vazifesi görmüştür. I İlk mûsiki bilgilerini dedesi Zekâi Dede’ Iden almış, yedi yaşından itibaren dedesinin salı geceleri talebelerine ders ver­mek üzere evde yaptığı toplantılarında şhazır bulunmuş, onun vefatı (1897) üzerineDârüşşafaka’dan hocası olan dayısı Hafız Ahmed Efendi’den (Irsoy) mûsiki meşklerini devam ettirmiştir. Dârüşşa-faka’dan mezun olduktan sonra Bahari­ye ve Yenikapı mevlevîhânelerine devam ederek mûsiki bilgisini arttırmış, özellik­le Bahariye Mevlevîhânesi şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede”den birçok faslın yanı sı­ra Nâyî Osman Dede’nin mi’râciyyesinin İki bahrini meşketmiştir. Bu arada Dârül-bedâyi’in mûsiki bölümüyle Dârülelhan”a da devam etmiş, ayrıca Muallim İsmail Hakkı Bey ve Bestenigâr Ziya Bey’den al­dığı derslerle bilhassa din dışı mûsiki re-pertuvarını genişletmiştir. Münir Dede olarak da anılan ve imamlık görevi sıra­sında zamanının büyük kısmını talebe ye­tiştirmeye ayıran Münir Kökten’in öğren­cileri arasında İsmail Karaçam ve Hüseyin Top özellikle zikredilmelidir.

Münir Kökten, geniş bir mûsiki repertuvarına sahipti ve klasik üslûbun son temsilcileri arasında yer alıyordu. Yılmaz öztuna’nın on iki adet şarkısının listesini verdiği eserleri arasında sözleri Muallim Naci’ye ait olan ve, “Turra-i sevda-penâhın dillerin kullabıdır” mısraıyla başlayan karcığar şarkısı çok tanınmış olup Hüse­yin Fahreddin Dede’nin bu eseri sevdiği ve sık sık okuttuğu söylenir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

İlgili Makaleler