Kestanepazarı Camii -İzmir- Tarihçe, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Kestanepazarı Camii. İzmir’de esası XVII. yüzyıla ait cami.
Konak ilçesinde kendi adıyla anılan semtte yer alan cami bugün mevcut olmayan, fakat Evliya Çelebi’de kayıtlı bulunan dört mısralık kitabesine göre Ahmed Ağa tarafından 1078 (1667-68) yılında yaptırılmıştır. Cami XIX. yüzyılda büyük bir yangında harap olunca aynı yüzyılın ikinci yarısı içinde bugünkü şekliyle yeniden inşa edilmiştir. Evliya Çelebi’de Ahmed Ağa Camii adıyla geçen ilk yapı hakkında bazı bilgiler mevcuttur. Buna göre tek kubbeli ve avlusuz, fevkani bir yapı olan caminin altında kagir dükkânlar bulunuyor, minaresi de mihrabının Önünde yer alıyordu. Mihrap, minber ve mahfillere ait bazı parçalarla renkli camlarının İstanbul’dan gemilerle getirildiğini belirten Evliya Çelebi minarenin de yeşil renkte bir taştan yapılmış olduğunu yazmaktadır.
İzmir tarihi üzerine yazılan eserlerde caminin Eminzâde vakfından, banisinin de Eminzâde Hacı Ahmed Ağa olduğu belirtilmiştir. Vakıf kayıtlarından ise adı geçen baninin Baruthâne-i Âmire nazırlığı yaptığı ve İstanbul Üsküdar’da da vakıfları bulunduğu anlaşılmaktadır. 1730 tarihli bir vakıf kaydında da Hacı Ahmed Ağa Camii olarak geçen yapı, 173S ve 1838 tarihli iki vakıf kaydında aynı şahsın vakfından Kızıl İbrahim Camii (Mescidi) olarak geçmektedir. Buna göre muhtemelen vaktiyle yerinde Kızıl İbrahim Camii bulunmakta iken 1078’de (1667-68) Ahmed Ağa tarafından yeniden inşa edilmiştir.
Kesme taş malzeme ile yapılan bugünkü cami de fevkanî olarak ele alınmış olup altında dükkânları bulunmaktadır. Yapı kare planlı bir harimle bunun Önünde yer alan son cemaat yerine sahiptir. Kuzeydeki uç yönlü bir merdivenle ulaşılan son cemaat yeri iki yandan duvarla kapatılmış, önü de yakın zamanda camekânla örtülmüştür. Üç birimli olan son cemaat yerinde birimlerin üzeri ortada kubbe, iki yanda oval kubbe ile örtülü olup geçişleri pandantiflerle sağlanmıştır. Mihrap ekseninde yer alan kapı çifte pilastrlar üzerine oturan yuvarlak kemerli açıklığa sahiptir. Kapı kemerinin yüzeyi barok üslûpta kasetli olarak düzenlenmiş, iki yanda iri akantus yapraklarından oluşan komposizyonlar, üstte yumurta dizili bir lento ve daha üstte sülüs hatla yazılı iki satırlık bir âyet kitabesi bulunmaktadır.