Fevzi Çakmak Kimdir Hayatı Askeri ve Siyasi Kişiliği
Mustafa Fevzi Çakmak. Asker ve siyaset adamı, Türkiye Cumhûriyeti’nin ikinci Başbakanı, ilk Milli Savunma Bakanı, ikinci ve son mareşali ve ilk genel kurmay başkanıdır (D. 12 Ocak 1876,İstanbul – Ö. 10 Nisan 1950, İstanbul).
Ailesi ve Eğitimi
Babası Çakmakoğullarından topçu miralayı Ali Sırrı Bey, annesi Hesna Hanım’dır. İlk ve orta öğrenimini Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladıktan sonra 29 Nisan 1893’te Harp Okuluna kaydolarak 28 Ocak 1896’da Piyade Teğmen rütbesiyle mezun oldu, kurmay sınıfına ayrıldı. 1898’de yüksek öğrenimini tamamlayarak kurmay yüzbaşısı oldu.
1899’da Arnavutluk’taki 18. Nizâmiye Fırkası Kurmay Başkanlığına atandı. Balkanlar’daki Sırp ve Arnavut çetelere karşı verilen mücadeleye katıldı. Balkanlarda 1913’e kadar sırasıyla kolağası, binbaşı, kaymakam ve miralay rütbeleriyle görev yaptı. 1908’de Meşrûtiyetin îlânı üzerine iktidâra gelen İttihat ve Terakkî Cemiyeti, gizli olduğu dönemde Fevzi Çakmak Mitroviça İttihat ve Terakkî şûbesinin yönetim kuruluna seçti. Ancak particiliği sevmeyen Çakmak, politikadan uzak durmaya çalıştıysa da fiilen içindeydi.
1912 Ekiminde başlayan Balkan Harbinde Müşir Ali Rızâ Paşa komutasındaki Vardar Ordusunun Harekât Şûbesi Başkanlığını yaptı.
I. Dünya Savaşı
1914’te ise Mirlivâlığa yükseltildi ve Ankara’daki V. Kolordu Komutanlığına getirildi. Bu sırada Osmanlı Devleti I. Dünyâ Harbine girmiş ve Çakmak’ın Kolordusu da Çanakkale cephesinde vazîfelendirilmişti. Burada üzerine düşeni eksiksiz yerine getirerek, düşman taarruzlarını Karlıdere ve Kerevizdere’de karşılayıp püskürttü.
Fevzi Çakmak, bundan sonra sırasıyla Kafkas cephesindeyken Birinci ve İkinci Şeria Savaşlarında düşman saldırılarına başarıyla karşı koyup, Ferik rütbesine yükseltildi. Çok geçmeden ağır bir hastalığa tutulan Çakmak, İstanbul’a geldi. Ardından Mondros Mütârekesinin imzâlanmasıyla îtilâf devletleri donanması da İstanbul’a girdi.
Kurtuluş Savaşı
1918 yılı sonlarında Genel Kurmay Başkanlığına getirildi ve Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden bir gün önce de I. Ordu müfettişliğine atanmıştı. 1919 yılı başlarında Fevzi Paşa’yı Ali Rıza Paşa Kabinesı’nde Harbiye nazırıydı; Salih Paşa Kabinesi döneminde de aynı görevde kaldı. Anadolu’daki gelişmeleri uzaktan, ilgi ya da tepki göstermeden izliyordu. Belki biraz da bu sebeple Sivas Kongresi’ni izleyen günlerde Mustafa Kemal ve arkadaşlarına nasihat etmek üzere görevlendirilen heyete katılarak Anadolu’ya gitmiş ve bir sonuç alamadan geri dönmek zorunda kalmıştı. Harbiye nazırlığı sırasında Anadolu’daki milli kurtuluş hareketine silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırıcı bir tutum izledi. Fevzi Paşa’nın tarihteki yerini 1919 yılı başlarında İngilizler tarafından aranması değiştirdi; Malta’ya sürüleceğini anlayan Fevzi Paşa Nisan 1920’de Anadolu’ya geçti.
Fevzi Paşa 3 Mayıs 1920’de Kozan milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne katıldı; aynı gün de Millî Savunma bakanlığına getirildi. İstanbul Hükûmeti’inde uzun süre önemli görevlerde bulunmuş olan Fevzi Paşa, 26 Mayısta çıkarılan padişah fermanında adı Kuvayı Milliye teşvikçileri arasında yer aldı. Bu nedenle hem askerlikten çıkarılma kararının yanısıra, hakkında idam kararı çıkarıldı.
Fevzi Paşa, 24 Ocak 1921’de Mustafa Kemal Paşa‘nın İcra Vekilleri Heyeti Reisliğinden ayrılması üzerine, Milli Müdafaa Vekilliği üzerinde kalmak kaydıyla İcra Vekilleri Heyeti Reisliğini (Başbakanlık) de üstlendi. İkinci İnönü Muharebesi’nin zaferle neticelenmesinin ardından 3 Nisan 1921’de rütbesi TBMM kararıyla birinci ferikliğe (orgeneral) yükseltildi. Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde mirliva İsmet Paşa komutasındaki Garp Cephesi ordularının mağlup olup Yunanlıların Temmuz 1921’de Kütahya, Afyon ve Eskişehir’i ele geçirmelerinden sonra İsmet Paşa’nın (İnönü) yerine TBMM tarafından Genelkurmay Başkanlığı görevine de getirildi. 3 Ağustos 1921’de Başvekillik, Milli Müdafaa Vekilliği ve Erkan-ı Harbiye Reisliği görevlerini hep birlikte yürütmeye başladı ve Sakarya Savaşı sırasında TBMM Reisi ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile birlikte bizzat cephede harekatı yönetti.
14 Ocak 1922’de milli müdafaa vekilliği, 9 Temmuz 1922’de icra vekilleri heyeti reisliği görevlerinden ayrıldı ve Genelkurmay Başkanı olarak Büyük Taarruz’un askeri planlarını hazırladı. Zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı‘nın (30 Ağustos 1922) ardından 31 Ağustos’ta rütbesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın tavsiyesi üzerine TBMM tarafından Müşirliğe (Mareşal) terfi ettirildi.
Cumhuriyet Dönemi, Demokrat Parti, Eserleri…