Kimdir

Emil Adolf von Behring kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

Emil Adolf von Behring kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1854-1917) Alman bakteriyoloji bilgini. Tetanos ve difterinin koruyucu serumla ön­lenmesine yönelik çalışmalarıyla bağışıklıkbilimin kurucularından biri olmuştur. 15 Mart 1854’te Prusya’nın Hansdorf kentinde (bugün DAC’de) doğdu. Berlin Üniversitesi’ndeki tıp öğreniminden sonra, 1880’de bir devlet sınavını kaza­narak Ordu Sağlık Kurumu’nda görev aldı. 1889’da Koch’un Berlin’deki Halk Sağlığı Enstitüsü’ne geçti. 1894’te Halle, 1895’te de Marburg üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptı. Daha sonra Höchst’teki bir boya fabrikasında kendisine ayrılmış özel bir laboratuvarda araştırmalarını sürdüren ve 1901’de Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü alan Behring, 31 Mart 1917’de Marburg’da zatürreeden öldü.

Behring’in araştırmalarına başladığı yıllar, hasta­lıkların mikroplardan ileri geldiği yolundaki görüşün oldukça kesinlik kazandığı ve bağışıklık konusundaki çalışmaların giderek yoğunlaştığı bir döneme rastlar. Koch’un enstitüsü ise, bu alanda en yoğun araştırma­ların yürütüldüğü kurumlardan biriydi. Aynı enstitü­de Ehrlich tavşanlar üzerinde bağışıklık denemeleri yaparken, Behring de Japon meslektaşı Kitasato ilt tetanos ve difteriye karşı bağışıklık kazandırmanın yollarını araştırıyordu. 1890’da, biri Kitasato ile olmak üzere, iki bildiriyle bu çalışmalarının sonuçla­rını bilim dünyasına duyurdu.

Sağlıklı bir hayvan tetanosa yakalanmış bir hay­vanın kan serumuyla aşılandığında, öldürücü dozda tetanos mikrobu alsa bile hastalığa direnç gösterebili­yor, bu hayvanın kanından yapılan serum da diğer sağlıklı hayvanlara aşılandığında uzun süreli bir bağı­şıklık yaratabiliyordu. Aynı yöntemle difteriye karşı da bağışıklık sağlanmış, üstelik tetanos ya da difteriye yakalanmış hayvanları serumla iyileştirme olanağı doğmuştu, insanlara yönelik ilk deneme, 1891 yılının Noel gecesi, difteriye yakalanmış bir çocuk üzerinde yapıldı; 1892’de de aşının ticari üretimine geçildi. Kitasato ve Behring, bağışıklık yaratan maddeye antitoksin adını verdiler. Antitoksinler, bakterilerin salgıladığı zehirli (toksik) maddelerin etkisini yok ederek bu sonuca ulaşılmasını sağlıyordu. Ne var ki bu yöntem difteriye karşı yüzde yüz etkili olamamış­tı. Araştırmalarını sürdüren Behring, 1913’te toksin ve antitoksin karışımından hır aşı hazırladı. Bu yeni madde yalnızca antitoksin içeren seruma oranla difte­ri mikrobu üzerinde çok daha etkiliydi. Ardından, İneklerde vereme karşı bağışıklık yaratan bir aşı üretti. Böylelikle Behring, çağdaş aşılama yöntemleri­nin öncüsü sayılan bir uygulamayı başlatmıştı. Özel­likle çocuk ölümlerine neden olan difteriyle ilgili çalışmalarından dolayı, Î901’de fizyoloji ve tıp dalın­da ilk Nobel Ödülü Behring’e verildi.

Ehrlich’in de katkılarından sonra, difteri aşısı I. Dünya Savaşı sırasında askerler üzerinde başarıyla uygulandı. 1923’te, Fransız bakteriyoloji bilgini Gaston Leon Ramon’un (1886-1963) hazırladığı çok daha etkili bir toksoitle (zayıflatılmış toksin) difteri artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştı. Ancak, Behring’in araştırmalarının asıl önemi, bu öldürücü hastalıklarla savaşta büyük bir adım atılmasını sağla­mış olmaktan öte, bağışıklıkbilime ve bakteriyolojiye yeni kavram ve boyutlar kazandırmış olmasındadır. Bu çalışmalardan sonra, akyuvarların bakterilere karşı vücudu savunma görevi, fagositoz olayının bağışıklık mekanizmasındaki rolü ve organizmanın bağışıklık sistemi üzerine araştırmalar hız kazanmıştır.

YAPITLAR:

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 14. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler