Dünya Edebiyatı

Elif Harfi Nedir, Ne Demek, İsminin Anlamı, Hakkında Bilgi

Elif ا‎ Arap alfabesinin birinci harfi.

Bitişik Nabat yazısından geliştirilmiş olan ve Nabatî-Ârâmî halkalarıyla Feni­ke yazısına bağlanan Arap alfabesinin aynı şekil ve aynı isimle anılan ilk harfi­dir. “Zayıf, hor ve hakir görülen adam; cömert; birçok haslet ve faziletleri kendinde toplamış, eşi az bulunan kimse” gibi anlamlara da gelen elifin ebced hesabındaki sayı değeri “bir”dir. Arapça’da elif diğer Sâmî dillerde olaf, alaf, alef, elaf ve Grek­çe’de alfa şeklinde telaffuz edilen keli­menin aslı, İlk piktografık (resim-yazı) sistemde stilize edilmiş (cursiv) bir “öküz başı” işaretiyle gösterilen Akkadca alpu (öküz) kelimesidir. Nabatîler’de zamanla bu işaretin köşe teşkil eden verev çizgilerinin ihmal edilmesiyle hafif meyilli dikine bir çizgiye dönüşmüştür.

Hemze ile yakın ilgisi olan ve yer yer biri diğerinin adıyla anılan elifin mahreci hakkında Arap dilcileri tarafından farklı görüşler ileri sürülmüştür. İbn Cinnî, İbn Yaîş, Mâlekî ayn harfinin mahrecine ya­kın bir yerde, boğazın en gerisinden pat­layıcı bir gırtlak sesi (nebre kaviyye-laryngal plosiv) olarak çıkan hemze gibi elifin de boğaz harfi olduğunu belirtirlerken Mek-kî b. Ebu Tâlib, Ebû Amr ed-Dânî, Fîrü-zâbâdî gibi âlimler belli bir mahrece da­yanmaksızın boğaz ve ağız boşluğundan çıktığını, bu sebeple de hurûf-i hevâiyyeden olduğunu söylemişlerdir.

Elif ve hemze birbirinden farklı fonem­lerdir. Meselâ hemze sükûn ve hareke alabildiği halde elif daima sakin ve ken­dinden önceki hareke fethadır. Elifin resmi olduğu halde hem­zenin sabit bir resmi olmamıştır. Elif bir mahrece dayanmaksı­zın ağız boşluğundan çıkar, hemzenin ise belli bir mahreci vardır. Elif alfabe­de lâm İle birlikte “lâm-elif şeklin­de yazılır; alfabenin başında yazılan ise genelde elif denen, fakat esasta elif su­retinde hemzedir. Hemze istisnaî olarak idgam edilse bile elif edilmez. Elif meselâ “lâ”, “mâ”, “nâ’da olduğu gibi önündeki harfin sesini uzatır (harf-i med). Buna “yumu­şak elif” (elif-i leyyine) veya “sakin elif”  (elif-i sakine) denir. Harekeli olduğunda yani bir sesli ile (sâit) okunduğunda ise “hem­ze elif” (el-elifü’l-mehmûze) veya sadece “hemze” diye anılır ve yeni yazı stilinde  işaretiyle birlikte yazılır.

Bir görüşe göre elifin harekeli şekli kabul edilen hemze­nin, mahreç bakımından ayn harfine olan yakınlığı en açık şekilde Temîm ve Esed kabilelerinin telaffuzlarında görülmüş­tür. Hemzeye hemen hemen ayn kuvve­tinde bir tınnet veren bu iki kabile halkı bir bakıma bu fonemi ayn’a dönüştür­müştür. Yalnız bu iki kabilede görülmüş olan bu şive özelliğine “an’anetü Temîm” denilmiştir. Hemze elif, vav, yâ, hâ ve ayn’a; elif de vav, yâ, hem­ze ve nûna dönüşebilmektedir.

Bazı Arap dilcileri elif isminin vav, yâ ve hemze harfleriyle ülfet etmesi, yani onlarla değişip kaynaşması sebebiyle “vahşetin (sertlik ve kabalık) zıddı olan “ülfet” (uyumluluk) masdarından türediği görüşündedirler. Alfabenin ilk harfi kabul edilmesi ise bütün harflerin as­lı oluşu, “Allah” lafzının ilk harfini meydana getirmesi ve bütün kelimele­rin bu kaynaktan çıktığının kabul edilişiyle açıklanmıştır.

Elifin Kur’an’da ve Arap gramerinde gördüğü çeşitli görevler için ayrı ayn adlar (elkâbü’l-elifât) kullanılmıştır. Bu eliflerin üçü asıl, diğerleri onların fürûu ve tabi­leri durumundadır. Asıl olanlar şunlar­dır:

1- el-Elifü’l-aslî. fiii-lerdeki gibi.

2- Elifü’l-kaf. isimlerle  fiillerde görüldüğü gibi.

3- Elifü’l-vasl. isimler­de ve sülâsî fiillerin emriyle mâzî, hümâsî, südâsî fiillerdeki gibi. Rrûzâbâdî Kömûsü’1-mu-JuTinde fürû niteliğindeki eliflerin on al­tı tanesini zikrederken ei-Beşdsir adlı eserinde elif için kırk ayrı lakap sayarak her birine misaller vermiştir.

Elif Kur’an kıraatinde fethanın uzatıl­masında bir ölçü birimi olarak (bir elif, iki elif miktarı) kullanılmıştır. Ayrıca tabi­attaki dört ana unsurdan ateşe remiz olmuş, tasavvufta insân-ı kâmili sem­bolize etmiştir. Hat sanatı açısından tuğ-ranın dört kısmından üçüncüsünü ve yukarıya doğru çekilen üç paralel çizgi­nin adını teşkil eder; buna “tuğ” da de­nilir.

Elifin muhtelif yazı çeşitlerindeki şe­killeri şöyledir:

Kalkaşendî, hat itibariyle elifin eninin boyuna nisbetle sekizde bir olabilmesi için aynı kalemle sekiz nokta boyunda çizilmesi gerektiğini İhvânü’ş-Safâ3 ri­salelerinden naklen kaydetmektedir.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler