Dış ticaret sermaye şirketleri Nedir? Dış ticaret sermaye şirketleri Anlamı ve Hakkında Bilgi

Dış ticaret sermaye şirketleri nedir? (Ticari terimler kategorisi) 24 Ocak 1980 İktisadi Kararları ile girilen yeni dönemde Türk ekonomisini dışa açmak için getirilen yeniliklerden birisidir. Önce “ihracatçı Sermaye Şirketleri” adıyla ortaya çıkmış 1986 dan sonra ise Dış Ticaret Sermaye Şirketleri statüsüne dönüştürülmüştür. Dış Ticaret Sermaye Şirketleri Türkiye’nin ihracatı geliştirme çabalarının bir parçası olarak düşünülebilir. Bu tür bir şirket statüsü Japonya örneği alınarak Türkiye’de uygulanmıştır. Dış Ticaret Sermaye Şirketi statüsüne sahip olabilmek için belirli koşullar gerekir. Bunlar arasında belirli büyüklükte bir sermayeye sahip olmak, anonim, limited veya sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket şeklinde kurulmuş bulunmak, geçmişte belirli düzeyde ihracat gerçekleştirmiş olmak ve bu statüye kavuşturulduktan sonra da her yıl belirli oranda ihracat artışı sağlamak gibi koşullar yer almaktadır. Bu statüye kavuşmak için baş vurular Devlet Planlama Teşkilatı Teşvik ve Uygulama Başkanlığı’na yapılır. Ayrıca her yıl gerçekleştirilen ihracat miktarı, adı geçen kuruma bildirilir. Dış Ticaret Sermaye Şirketleri’nin asıl konuları dış ticaretin ve özellikle ihracatın geliştirilmesidir. O bakımdan bunların imalat ve yatırım faaliyetlerinde bulunmalarına izin verilmez. Bununla birlikte, ihracat konuları olan malların ihracatını gerçekleştirmek üzere bazı durumlarda, ambalajlama, paketleme, doldurma, tasnifleme, depolama, v.s. gibi belirli alanlarda yatırımda bulunmaları mümkündür. Dış Ticaret Sermaye Şirketleri büyük kuruluşlardır. Bu kanaldan yapılan ihracata devlet bazı özel teşvikler sağlamaktadır. Dış ticaretin küçük ihracatçılar yerine büyük şirketlerce gerçekleştirilmek istenmesinin özel nedenleri vardır. Bunlar arasında, dış satımda küçük satıcılar arasındaki rekabeti önlemek, böylece dış ticaret hadlerini korumak, ihracatta süreklilik ve satış sonrası hizmetler sağlamak, dış piyasa araştırmaları yapılmasını mümkün kılmak, v.s. gibi nedenler sayılabilir. Mali bakımdan güçsüz ufak firmaların bu hizmetleri sağlamalarının güç olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, bu statüdeki şirketlere sağlanan özel teşvikler, küçük firmalara karşı “haksız” bir rekabet üstünlüğü doğurduğu gerekçesi ile eleştirilere konu olmuştur.