Nedir ?

Cüreyc Kimdir, Hadisi, Olayı, Hakkında Bilgi

Cüreyc, Uğradığı iftirayı beşikteki çocuğu konuşturmak suretiyle çürüten bir zâhid.           

İnsanlık tarihinde mucizevî olarak vak­tinden çok önce mantıklı, tutarlı ve düz­gün konuşan bazı çocuklardan bahsedil­mektedir. Bunların başında babasız doğ­muş olan Hz. tsâ gelir. Annesini zina töh­metinden kurtarması ve kendi olağan üstü yaratılışının hikmetini ortaya koy­ması için Allah ona beşikte konuşma gü­cü vermiştir. Hz. îsâ’nınm bu mucizesi Kur’an’da açıklanmıştır.(Ali İmrân 3/45, 46; Mâide 5/ 110; Meryem 19/29,30)

Buna benzer bir başka olay Cüreyc ha­disesinde görülmektedir. Bu olay. Hz. Peygamber’den Ebû Hüreyre kanalıyla fakat değişik râvi silsileleriyle nakledi­len hadislerde anlatılmıştır. Muhammed b. Şîrîn kanalıyla rivayet edilen hadise göre beşikte üç kişi konuşmuştur. Bun­lardan biri Hz. îsâ, diğeri Cüreyc hadisesindeki çocuk, üçüncüsü de Benî İsra­il’den bir kadının çocuğudur. Cüreyc ile ilgili değişik silsilelerle gelen hadislerdeki bilgilere göre olay şöyle cereyan et­miştir: Benî İsrail’den Cüreyc (bir başka rivayette Cüreyc er-Râhib) adında bir kişi dünya işlerinden memnun olmadığı için kendisine bir mâbed (savmaa) İnşa eder ve orada ibadete çekilir. İbadetle meşgul olduğu bir sırada annesi kendisini gör­mek üzere mabedine gelir ve oğluna ses­lenir. O anda namaz kılmakta olan Cüreye, ibadetini yarıda bırakıp annesine cevap vermesinin doğru olmayacağını dü­şünerek namazına devam eder. Annesi oğluna üç defa seslendiği halde cevap alamayınca ona ölmeden önce kötü bir kadının şerrine uğraması bedduasında bulunur. Daha sonra bir gün Cüreyc ma­bedinde iken bir kadın onu yoldan çı­karmak amacıyla gelir ve kendisiyle cin­sî ilişkide bulunmasını teklif eder, fakat teklifi reddedilir. Bunun üzerine kadın, mabedin yanında koyun gütmekte olan bir çobanla ilişki kurar ve ondan hamile kalarak bir oğlan doğurur; çocuğun ba­basının da Cüreyc olduğunu söyler. Halk zâhid olarak tanıdığı Cüreyc’le ilgili ha­beri duyunca ona hakaret eder ve ma­bedini yıkar. Bu iftira üzerine Cüreyc abdest alıp namaz kıldıktan sonra çocuğa, “Baban kim?” diye sorar; çocuk da, “Ço­bandır” cevabını verir. Başka bir rivaye­te göre Cüreyc bir dal alarak beşikteki çocuğa dokundurur ve, “Baban kim?” diye sorar; o da, “Çoban” diye karşılık verir.Semerkandi’nin rivayetinde ise Cüreyc kadına, “Ben seninle nerede ilişkide bulundum?” di­ye sorunca kadın, “Ağacın altında” cevabını verir; Cüreyc ağacın yanına gidip, “Allah için söyle, senin altında bu kadın­la İlişki kuran kim?” diye sorar; ağacın her dalı, “Koyun çobanı” cevabını verir. Bunun üzerine halk Cü­reyc’in mabedini altından yapmak ister, fakat o sadece çamurdan yapılmasına rıza gösterir.(Buhârî, “Mezâlim”, 35, “En­biyâ'”, 48, “eAmel fi’s-salât”, 7)

Cüreyc’in mâbedde bulunması, anne­sine cevap vermemesi, mabedinin yıkıl­ması ve yerine yenisinin inşa edilmesi konusunda çeşitli yorumlar yapılmıştır. Cüreyc’in İsrâiloğullan’ndan bir zâhid olduğu belirtilmekte, ayrıca Hz. îsâ’dan sonra yaşadığı ve onun dinini benimse­yenler arasında yer aldığı da ileri sürül­mektedir. Buna delil olarak da mabede çekilip ibadet etmesi gösterilmektedir. Zira savmaa Hz. îsâ’nın tabileri tarafın­dan icat edilmiştir. Kastallânî, bu husu­sun Cüreyc’in peygamber olduğunu iddia eden İbn Battâl’ın görüşünü çürüttüğünü belirtmektedir. İbn Hacer de annesine cevap vermeme­sinden hareket ederek Cüreyc’in âlim olmadığına hükmetmekte, âlim olsaydı kendisini ziyarete gelen annesiyle ilgilen­mesinin nafile ibadetle meşgul olmasın­dan daha önemli olduğunu bilebileceği­ni belirtmektedir.

Ebû Hüreyre’den rivayet edilen hadi­se göre beşikte konuşan üçüncü çocuk Benî İsrail’den bir kadının oğludur. Bu kadın çocuğunu emzirirken yanından gös­terişli bir süvari geçmiş, kadının, “Allahım! Benim çocuğumu da bu atlı gibi yi­ğit yap” diye temennide bulunması üze­rine çocuk memeyi bırakmış ve, “Allahım! Beni onun gibi yapma” diyerek emme­ye devam etmiştir. Daha sonra kadın dö­vülen ve işkenceye tâbi tutulan bir cari­yenin yanından geçmiş ve evlâdının onun durumuna düşmemesini dileyince çocuk yine annesinin memesini bırakarak, “Al­lahım! Beni bu kadın gibi yap” demiştir. Bunun üzerine kadın oğluna kendisinin-kilere aykırı dileklerde bulunmasının se­bebini sormuş, o da şöyle cevap vermiş­tir: “Anneciğim! O heybetli atlı bir zâlim­di. Cariyeye gelince onun için zina etti diyorlar, halbuki zina etmemiş; çaldı di­yorlar, halbuki çalmamıştır. O masum kadın ‘Allah bana yeter’ demek suretiy­le O’na sığınmaktadır”.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler