Nedir ?

Cündullah Nedir, Ne Demek, Anlamı, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Cündullah, Allah’ın müminlere yardım için gönderdiği manevî kuvvetler, İlâhî iradenin hâkim olmasına vesile kılınan tabiat varlıktan ve olayları anlamında kullanılan bir terim.

“Allah’ın ordusu” mânasına gelen Arap­ça bir tamlamadır. “Asker, ordu; yardım­cı ve destekçi kuvvet” anlamındaki cünd, Kur’ân-ı Kerîm’de yedi defa tekil, yirmi iki defa çoğul (cünüd) şekliyle kullanılmış­tır. Cünd ve cünûd kelimeleri âyetlerde hem insanlardan oluşan askerî birlik, hem de mecazî olarak müminlere yar­dım etmeleri için Allah tarafından gön­derilmiş manevî kuvvetler anlamında kul­lanılmıştır.

Özellikle rivayet tefsirlerinde, söz ko­nusu âyetlerde geçen “manevî asker­lerin melekler olduğunu bildiren hadis­ler zikredilmiştir. Ayrıca Kur’ân-ı Kerîm’­de, Bedir ve bir görüşe göre de Uhud savaşlarında müşrik ordularından daha az sayıda olan müslümanlara yardımcı olmak üzere Allah tarafından binlerce melek gönderildiği bildirilmiştir(Al-i İmrân 3/124-125;Enfâl 8/9). Müfessirler bu meleklerin savaşa fiilen katılıp katılmadıkları konusunda farklı görüşler belirtmişlerdir. Fiilen savaştıklarını ileri sürenler yanında yalnızca müslümanlara moral kazandırmak ve müşriklerin kalp­lerine korku salmak için bulunduklarını savunanlar da vardır. İbn Abbas’a da­yandırılan bir rivayete göre ise melekler sadece Bedir’de fiilen çarpışmışlar, di­ğer savaşlarda İslâm ordusunun sayısı­nı çok gösterip manevî destek sağlamak için müslümanlar arasında yer almışlar­dır. Fahreddin er-Râzî bu sonuncu riva­yeti çoğunluğun görüşü olarak verir.

Bir âyette(Şuarâ 26/95) “İblîs’in askerleri’nden de söz edilmektedir. Müfessirler bu askerleri şeytana uyan ve onun yolunda çaba gösteren insanlar ve cin­ler olarak yorumlamışlardır.

Bazı hadislerde kuş, çekirge gibi sürü halinde gelip ziraî mahsullere zarar ve­rebilen canlılarla rüzgâra da cündullah denilmiştir. Muh­temelen hadislerdeki bu kullanımdan dolayı Muhyiddin İbnü’l-Arabî kasırga, sel, deprem, salgın hastalıklar vb. olay­ları veya bu olayların vukuuna sebep olan maddî ve manevî güç ve varlıkları ta­nımlamak için cündullah ya da aynı an­lamda “asâKir-i Hak” tabirini kullanmış­tır. İbnü’l-Arabî, tasavvufî ve ahlâkî ba­kımdan olgunlaşarak tabii varlık ve olay­ların hakikatine mazhar olan ve Allah’ın isimleri kendisinde tecelli etmiş bulunan velîlerin, Allah’ın inayeti sayesinde ve O’nun iznine bağlı olarak bu varlık ve olaylar üzerinde tasarrufta bulunabile­ceklerini, Allah’ın melik ismine mazha­riyetlerinden dolayı bunları askerleri gi­bi kullanabileceklerini belirtir ve buna, Hz. Peygamber’in Bedir Savaşı sırasın­da düşman askerlerine doğru attığı bir avuç toprağın onları yenilgiye uğratma­daki etkisine işaret eden âyeti (Enfâl 8/17) delil gösterir. İsmail Hakkı Bursevî de yer ve gök­teki her zerrenin Allah’ın ordusu oldu­ğunu. O’nun bunlar sayesinde dilediği­ne zafer kazandırdığını belirtir. Bazı mu­tasavvıflar, cündullahın “velîlerin men­kıbeleri”, “keşfi bilgi­ler” (Kuşeyrî), “kalbin kuvvetleri” veya “ru­hun melekeleri” (Molla Sadra) gibi anlam­lara geldiğini ileri sürmüşlerdir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler