Edebi Şahsiyetler

Aynüddevle (Mevlana’nın ressamı) Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

AYNÜ’D-DEVLE (13- yy)

Selçuklu ressam. Mevlânâ’nın resimlerini yapmıştır.

Aynü’d-devle-i Rumî ya da Nakkaş-ı Rum diye tanınır. Yaşamı üstüne bilgi çok azdır. Bilinenler de Eflâki Dede’nin Ariflerin Menkıbeleri adlı yapıtına dayanır. Burada, Selçuklu döneminde Mevlânâ ile çağdaş iki sanatçıdan söz edilir. Bunlardan birisi özellikle insan figürü yapmakta büyük ustalık gösteren ve adı Aynü’d-devle olarak verilen bir Rum’dur. Mevlânâ’nın etkisiyle Müslümanlık’ı kabul ettiği sanılmaktadır. Öbürü ise bu dönem mimarlığında adı geçen Kaloyan’dır. Eflâki’ye göre, Aynü’d-devle’nin Rumî ek adı, onun Konya ya da yöresindeki kentlerden birinde doğduğunu göstermektedir. Resim öğrenimini de Konya okulundan bir üstadın yanında yaptığı sanılmaktadır. 1245’te Selçuklu sarayında bulunduğu, ayrıca ressamlıkla görevlendirildiği anlaşılmaktadır.

Selçuklu sultanları, sanatçıların resim ve heykel çalışmalarına kesinlikle engel olmamışlar, tersine, bu tür çalışmaları ödüllendirmişlerdir. Selçuklu sarayında ve saray dışında yaşayan sanatçıların büyük bir bölümü, bir yandan resmi görevlerini sürdürürken, bir yandan da özel siparişleri kabul edip resimler yapmışlardır.

Selçuklu sultanı II. Keyhusrev’in kızı Gürcü Hatun ve eşi vezir Muineddin Pervane’nin sanata, bilime ve tasavvufa ilgileri büyüktü. Hatta sık sık Mevlânâ’yı kendi saraylarına çağırıp sohbet ederlerdi.

Eflâki’ye göre, Muineddin Pervane Kayseri’de görevli iken Mevlânâ’dan uzakta kalmaya gönlü razı olmayan Gürcü Hatun, Aynü’d-devle’den Mevlânâ’nın bir resmini yapmasını ister. Aynü’d-devle resmi çizmek için Mevlânâ’mn yanına gider. Mevlânâ, onun niçin geldiğini anlayınca resmini çizmesine izin verir. Aynü’d-devle, ayakta duran Mevlânâ’nın yüzünü kağıda çizer; Ancak kâğıda ikinci bakışında resmin değişmiş olduğunu görür. Başka bir kâğıt üzerine bir resmini daha çizer, ama bu resim de değişik gözükür. Bunun üzerine yirmi tabaka kâğıt üzerine ayrı ayrı resimler çizerse de her bakışta resimlerin başka bir biçimde gözüktüğünü farkeder. Hayretler içinde kalemini kırıp ağlayarak dışarı çıkar. Bugün bu resimlerin nerede olduğu bilinmemektedir.

Aynü’d-devle, Mevlânâ’nın başneyzeni Hamza Dede’nin de ayakta dururken bir resmini yapmıştır.

Bunun da aslı kayıptır, elimizde benzer kopyaları vardır.

•    KAYNAKLAR: A. Eflâki, Ariflerin Menkıbeleri, 1959; C. Huart, Les Saint des Derviches Tourneurs, 1918; Ş.Uzluk, Mevlânâ’mn Ressamları, 1955; Ş. Uzluk, Mevlevilikte Resim, 1957; Ş. Uzluk, “Mevlânâ’ya ait d’apres Nature Portrelerin Ressamı”, Türk Yurdu, Mevlânâ Özel Sayısı (8-9-10), 1964.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler