33Sosyoloji Sözlüğü

ANOMİ

 

ANOMİ

 

Anomi terimi Yunanca
bir kelime olup “ka­nunsuzluk” ya da “normsuzluk” anlamına
gel­mektedir. Anomi teriminin üç farklı, ama bir­biriyle ilişkili anlamı
vardır. İlk anlamı kişisel bir düzensizliği dile getirir. Bu durum, toplum­sal
yapının sağlamlığına ya da normlarının ka­rakterine uymayarak bir yön-yitimine
uğrayan ya da kanuna uymayan başıbozuk bireyle gö­rüntü planına çıkar. İkinci
anlamı, bizzat normların çalışma halinde olduğu ve bireyle­rin çatışmanın
gereklerine uygun çabalar içi­ne girdiği sosyal durumları ifade eder. Üçün­cü
anlamı ise, hiç bir norma sahip olmayan bir sosyal durumu anlatır ki, buna
“anarşi” de di­yoruz: burada yönetime karşı çıkma değil
“top-lum”a karşı kanunsuz davranışlar esastır. Bu üçüncü anlamı o
kadar yaygın bir kullanıma ulaşmıştır ki, diğer (ve asıl olan) iki kullanımı
gölgede bırakmıştır. Bununla birlikte anomiyi anarşi ile karıştırmamak gerekir.
Çünkü anar­şi (an-aıvhia: başı bozukluk) bir otoriteye, si­yasal bir yönetime
ya da herhangi bir siyasal hükümete karşı çıkarken; anomi, bizzat toplu­mun
dokularının gevşemesine ve onu bir ara­da tutan bağların zedelenmesine, giderek
de imha olmasına atıfta bulunur.

Toplumdaki egemen
normların sorgulandığı

ya da reddedildiği
şartlar üzerine yapılan çalış­malar, Durkheim’in “anomi” kavramını
kullan­masından çok öncelere rastlar. Daha önceki yazarlarbu tür dönemlerin
(anomi dönemleri­nin) tekrarlanma eğiliminin toplumun tutarlı­lığını
zedelediğine ve gerçekte despotizmin ye­ni şekillerine imkan hazırladığına
dikkat çekti­ler (örneğin Marks). Durkhcim anomi kavra­mında bulunan diğer
unsurları bir yana alarak yalnız iktisadi bunalımın değil, aynı zamanda artan
refahın da yerleşik normların askıya alın­masıyla elele İlerlediğini gösterdi.
Yani sınır­lanmamış tutkuları salıveren ve nihayetinde intihar oranlarında
büyük artışlara yol açan anomi, bir dereceye kadar bir milletin ana di­ni
ideolojisine dayanmaktaydı. Yine Durkhe-im’a göre, Marksisllerin ısrarla
üzerinde dur­dukları endüstriyel sınıf çatışması bir anomi belirtisinden ibaretti.

Anominin uygulama
alanını çeşitli sapkınlık türlerine dek genişleten Merton terimi, keli­me
anlamı olan “normsuzluk”tan çok, belirgin normlarla bunları yerine
getirmek için sınırlı fırsatlar arasındaki çatışmaya (eşitsizliğe) atıf­ta
bulunarak kullandı. Bu durumda anomi iki temel hususu çağrıştırıyordu:
toplumsal daya­nışmayı koruyan davranış kurallarında zayıfla­ma ve kültürel
gayeleri başarma yeteneğinde genel bir kısırlaşma. Merton, anominin bir
“norm çatışması” olduğunu söylerken Ameri­kan toplumunu esas almış ve
modern toplu­mun şartlarının anominin hazırlayıcısı olduğu­nu söylemiştir.

GcrekMcrton’un,gerekse
Durkheim’in ano­mi kavramına verdikleri anlam oldukça ağır eleştiriler
almıştır. Bu teoriler genellikle normların loptum hayatı İçin taşıdıkları öne­mi
vurgulamış ve perspektiflerini buna göre ayarlamışlardır; oysa bu normların
nasıl kulla­nıldığı, üretildiği, nasıl açığa vurulduğu ve na­sıl bir araya
toplandığı gibi hususları açıkla­maktan kaçınmışlardır. Resmi istatistiklerin
politik birer dayanakları olduğu İçin güvenil­mez oluşları ve diğer araştırma
güçlükleri, anomi teorisinin İntihar davranışına ve diğer sapkınlık türlerine
uygulanmasına şüphe dü­şürmüştür. Ne var ki, başka bazı eleştiriciler

anomi teorisinin işe
yaramaz diye suçlanması­na karşı çıkmaktadırlar. Anomi terimi sosyo­logların
dikkatlerini, modern dünya İle dünya­nın efsununu yitirmesinin aynı
kaynaklardan beslendiği (disenchantmen) görüşüne doğru yö nlendir mektedİ r.

Daha gevşek bir
biçimde anomi 1950’ler ve \960’hyûlard’dyabancılaşmaya akraba bir kav­ram
olarak kullanılmıştır. Bu kullanım bir bi­reyin geleneksel bağlarını yitirdiği
ve yön-yitî-mineya da ruhsal bozukluğa düştüğü bir hali ifade eder.

Mustafa ARMAĞAN

Bk. İntihar; Sapkın
Davranış; Yabancılaşma; Anarşizm. [1]

 



[1] Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, Risale Yayınları:
1/43-44.