ANAERKİL
DÜZEN
Aile ve devlet
idaresinde annenin veya anne soyundan gelen en yaşlı bir kadının hakim olduğu
toplum düzenine anaerkil düzen denir. Böyle toplumlarda, çocuk anneye ve
annenin ailesine nisbet edilir, onların soyuna ait kabul edilir. Hem mirastan
yararlanma, hem toplumun siyasal bakımdan temsili ve yönetimi, yakınlık
derecesine göre ailenin en yaşlı kadınına aittir. Baba, annenin evinde veya
kadının ailesinin yanında oturur. Babanın akrabaları aileden sayılmaz, yabancı
kabul edilir; kendileriyle herhangi bir ailevî ilişki kurulmaz, akrabalık tesis
edilmez
Anaerkil düzen, Kuzey
Amerika’da ve Australya’da bazı kabilelerde
görülür. Kuzey Amerika’daki anaerkil toplum düzeninde aile ve toplumu
yöneten analıklar (matrone), başkanları seçerler; toprakların ve evlerin malikidirler.
Yabancıları evlatlık alıp aileye dahil edebilirler, evlenmelere karar verirler.
Savaşlarda esirlere nasıl muamelede bulunacağını onlar belirlerler. Erkeklerin
kendi aralannda alacakları kararlan tasvip etmiyorlarsa bozabilirler.
Gerektiğinde, bazılarını aileden çıkarabilirler.
Bu tür toplum düzeni
bazı özellikleriyle bir kısım kabilelerde aynen görülmekte ise de, zaman
içinde önemli değişikliklere uğramış bulunmaktadır.
Anaerkil düzen
kavramını sosyal bilimlere sokan kişi ünlü Analık Hukuku (1861) adlı çalışmanın
yazarı JJacob Bachofen’dir. Bucho-fen’in tezi, yaklaşık 3.000 yıl önceki
toplumların anaerkil bir yapı gösterdiği şeklindedir. Bu tez daha sonra
Marksist literatürde (özellikle Engcls’in yazılarında) önemli bir yer bulmuş ve
İlkel-komünal toplum evresinde toplumlara kadınların egemen olduğu inancı
savunulmuştur. Bu dönemde siyasal egemenlik (iktidar) kadınların elindedir ve
erkekler sadece kadınlara yardımcı İşler (toplayıcılık, avcılık vb)
yapmaktaydılar. Bu durumunun hayvancılığın yerleşmesiyle bozulduğu söylenmekte
ve hayvan salıîbİ olmak bir “erk” (güç)’i gerektirdiğinden ve yağma
vb. olaylara karşı savunma yapmak gerektiğinden erkeklerin egemenliği artmış ve
bugüne kadar gelen ataerkil toplum düzeni hakim olmuştur. Bazı toplumların bu
evreden geçmiş oldukları bir gerçekse de, daha sağlıklı bir açıdan, bu tarz
toplumların kültürleri “dişil” (femi nine) bir yapı arzeden toplumlar
oldukları, aksine “eril” (masculine) yapıdaki toplumların bu evreyi hiçbir
zaman geçirmedikleri söylenebilir.
(SBA)
Bk. Aile; Akrabalık;
Ataerki! Düzeni; Feminizm; Kadın. [1]