AMBARGO
AMBARGO
Bir geminin, bulunduğu
limandan çıkmasını geçici bir süre yasaklayan devlet buyruğu. Daha geniş
anlamıyla; bir mal alım, satım ve naklinin, serbest sürümünün politik, askeri
ve ekonomik nedenlerle devlet kuvveti kullanıla-rakyasaklanmasıdır. Ambargo,
daha ziyade isyan, savaş ve savaş ihtimalinin bulunduğu anlaşmazlık
zamanlarında, bir milletin gücünü ve yetkisini kötüye kullanması durumunda, çıkarları
elden kaçırmamak amacıyla misilleme olarak başvurulan bir yaptırım, tedbir,
müsadere yolu olduğundan iki yönlü bir nitelik ar-zeder: Bir yanıyla
milletlerarası, bir yanıyla da millîdir. Milletlemrası ambargo, yabancı devlet
mallarının ve gemilerinin alıkonmasıdır. MHtî (sivil) ambargo İse, bir devletin
kendi ülkesindeki vatandaşlarının kimi şirketlerine veya deniz vasıtalarına
ve mallarına el koyması
durumudur. Bu kimi
zaman basına da yansıyabilir. Bir habere belirli bir süreden önce yayınlama
yasağı getirilebilir; kimi gazete, dergi ve kitaplara da ambargo uygulanabilir.
Özellikle bu tür bir ambargo, resmî ideolojilere ters düşüldüğünde uygulamaya
konur.
Ambargo, tarihin
belirli devrelerinde sıkça uygulanmıştır. Ambargoyu, devletler tek başlarına
uygulayabildikleri gibi, bİraraya gelerek kurdukları örgütler vasıtasıyla da
uygulayabilmişlerdir. Ambargo, özellikle XVIII.yy.da İngiltere’nin çokça
başvurduğu siyasî bir misilleme yoluydu. Bu yol diğer Batılı ülkeler tarafından
da her fırsatta uygulama alanına konuyordu. 1807’de, ABD, milletlerarası
yükümlülüklerin çiğnendiği gerekçesiyle tüm ABD limanlarını Amerikan ya da
yabancı ülke gemileriyle yapılan ihraç malları taşımacılığına kapattığı gibi.
Büyük Britanya’dan yapılan ithalata da kısıtlamalar koydu. Başkan Jefferson’ın
çıkardığı yasa gereğince konan bu ambargoya karşılık, Napoleon da kara ve
deniz ablukasını başlattı ve kimi ABD gemilerine el koydurdu. İngiltere adına
benzer bir deniz ablukasını ise, Pitt daha önceden başlatmıştı. I.Dünya Savaşı
sırasında İngiltere, Fransa ve tarafsız ülkelerce de ambargo koyma yoluna
gidildi. 1918’de tarafsızlık politikasını benimseyen Arjantin ve Şili, Alman
gemilerini alıkoydular. 1940’da Norveç, İtalya’ya petrol taşımasına ilişkin bir
yasaklama getirdi; İtalya da Norveç’e ambargo koydu. 1941’de İse, ABD savaşa
resmen katılmadan önce, ABD karasularında yatan Alman, İtalyan, Danimarka,
Fransız gemilerine el koyup kimi devletlerin ticarî aktiflerini de dondurdu.
ABD, 1937’de İspanya İç Savaşı’yla ilgili olarak da bir ambargo uyguladı.
Sovyet Rusya, İtalya ve Almanya bu iç savaşla doğrudan İlgilendiler, İngiltere
ile Fransa da ilgisiz kalmadılar. ABD ise, İspanya İç Savaşı’na herhangi bir
şekilde bulaşamamak için yeni bir tarafsızlık kanunu çıkardı; savaşan
taraflara silah ve malzeme satışını yasakladı. 1970’lerin başında da ABD ile
Rusya arasında anlaşmazlık başgösterince, ABD, Rusya’ya karşı bir tahıl
ambargosu uygulama yoluna gitti. 1974’de petrol üreten Arap ülkeleri, hem
İsrail’e, hem de İsrail’e karşı siyasetini değiştirmeye zorlamak için Batılı
sanayii ülkelerine petrol ambargosu uyguladı. 1974’te Kıbrıs’da girişmek
zorunda kaldığı Barış Harekâ-ti’ndan ötürü, Amerikan Kongresi, 5 Şubat 1975’den
İtibaren Türkiye’ye silah ambargosu uyguladı. Nato çerçevesi içinde gösterilen
bütün askerî malzemeye ambargo koydu. Türkiye’nin yaklaşık 185 milyon
dolarlık ve bedelinin büyük bir kısmı ödenmiş silah siparişleri de bu
ambargonun kapsamına alındı.
Devletlerin tek
başlarına uyguladıkları ambargolar kadar, kimi örgütler vasıtasıyla konan
ambargolar da az değildir. Bunlardan biri 1935’tc uygulanmıştır. 1935’te Faşist
İtalya, Habeşistan’ı İşgal etti. Bu olay Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesindeki
kuvvet dengesini önemli ölçüde etkiledi. Çünkü İtalya denizaşırı bir ülke olan
Habe§istanı kuvvetli bir donanma ile ele geçirmişti. Bu gücün ortaya çıkışı diğer
devletleri endişelendirdi. Bunun üzerine, Milletler Cemiyeti bir kararla
İtalya’ya karşı ambargo uyguladı. İtalya’ya silah, stratejik malzeme ve
maddeler satma ile kredi açma yasaklandı, örgütler vasıtasıyla uygulanan ambargolardan
biri de 1951’de gerçekleşti. Kore savaşı sırasında, Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu ambargoya başvurdu. Savaşın yapıldığı bölgelere ve savaşan taraflara
silah ve stratejik malzeme gönderilmesini yasakladı. 1990 yılında da
Birleşmiş Milletler, A.B.D.nin Kuveyt’i işgal etmesi sebebiyle Irak’a
uyguladığı ambargonun, aldığı bir kararla diğer ülkelerce de uygulanmasını
sağlamıştır.
İster karada, İster
denizde ve havada uygulansın, ambargonun etkisini gösterebilmesi, ambargo
uygulayan ülkenin milletlerarası politik, askerî ve ekonomik gücüne bağlıdır
doğrudan doğruya. Bir devlet ne kadar güçlü ise, uyguladığı ambargo da o
denli güçlü bir şekilde kendini gösterir. Bu gözardı edilemez bir gerçektir. Bununla
beraber ülkedeki politik bütünlüğün uygulanan ambargolarda söz sahibi olduğu
da saklanamaz.
(SBA) [1]