Tarihi Eserler

Ali Pa­şa Camii (Macaristan), Tarihi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Ali Paşa Camii, XVI. yüzyılda Macaristan’ın Sigetvar (Sigetvar) şehrinde inşa edilen cami.

Şehrin en büyük ve kurşun kaplı kub­beli camii olan Ali Paşa Camii. 1689’da Leandro Anguissola tarafından çizilen Sigetvar’ın planında şehrin tam ortasın­da aslî şekli ile işaretlenmiştir.

Evliya Çelebi’nin naklettiği kitabesine göre bu cami 997 yılında Ali Paşa tara­fından veya onun adına yaptırılmıştır. Caminin banisi Ali Paşa’nın şahsiyeti ve Sigetvar ile ilgisi bilinmemektedir. Astı bugün mevcut olmayan kitabedeki ifa­deden anlaşıldığına göre cami Ali Pa­şa’nın ölümünden sonra tamamlanmış­tır. Sigetvar 1689’da Avusturyalılar ta­rafından alındığında bir süre mühim­mat anbarı olarak kullanılan cami 1712’de Plebania adıyla kiliseye çevrilmiş­tir. Minaresi 1719’da yıldırım isabet ede­rek yıkılmıştır. 1789’da dış görünüşünü değiştiren barok üslûpta bir kılıf içine alı­nan caminin bitişiğine yine aynı üslûpta büyük bir çan kulesi eklenmiştir. Kub­benin iç sathına ise Stefan Dorfmeister (ö. 1797) tarafından 1S66 Sigetvar Savaşı’nı tasvir eden fresko resimler ya­pılmıştır. 1910’da yenitien yapılan bazı değişiklik ve ilâvelerle kıble duvarı yıkı­larak buraya dışarıya çıkıntılı bir koro kısmı eklenmiştir. 1960’tan sonra kili­se olarak ibadete kapatılan caminin mi­mari bakımdan incelenmesine girişilerek eski camiye ait bünyesi kısım kısım mey­dana çıkarılmaya başlanmıştır. 1980de. caminin aslî mimarisinden birçok unsur­lar veya bunların izleri bulunmuş, du­varların sıvaları raspa edilerek eski pen­cerelerin kemer ve çerçeveleri ortaya çıkarılmıştı. Müzedeki bir makete göre restorasyon İşleri tamamlandığında, bü­tünüyle olmasa da cami belli başlı par­çalan ile aslî şekline dönmüş olacaktır. Kiliseden ise, sadece son cemaat yeri revakı önünde bulunan kilisenin barok üslûptaki giriş holü ile bunun üstünde yükselen çan kulesi kalacaktır. Ancak çalışmaların bugün ne kadar ilerlediği bilinmemektedir.

Ali Paşa Camii, Türk mimarisinin klâ­sik üslûbunda, kubbeli, üç bölümlü bir son cemaat yerini takip eden kare bi­çimli bir iç mekâna sahip tuğladan İnşa edilmiş büyük bir yapıdır. Yapılan araş­tırmalar neticesinde caminin bataklık bir arazi üzerine oturduğu tesbit edil­miş ve temellerinin kazıklar üstüne ku­rulduğu anlaşılmıştır. Caminin üstünü, çapı 13 m. kadar oian bir kubbe örter. Burası kilise olduğunda bu büyük kub­be, ortasında yüksek bir fener olan bir çatı içine alınmıştır. Kubbeye geçiş üçer dilimli tromplar ile sağlanmış olup bun­ların başlangıç konsolları ve köşe geçiş­leri mukarnaslarla süslenmiştir.

Evliya Çelebi caminin yakınında, ku­rucusu Ali Paşa’nın kiremit örtülü türbesinin yer aldığını bildirmekteyse de daha sonraları yıkılan bu türbenin bu restorasyon sırasında temel izleri orta­ya çıkarılmıştır. Ali Paşa’nın yaptırdığı ve hamam ile hamamın köşesinde yer alan çeşmeden de hiçbir iz kalmamıştır. Hamama ait olması muhtemel iki mer­mer kurna ise kilisenin içindedir. Aslî şekline uygun biçimde restorasyonu ya­pılıp tamamlandığında Ali Paşa Camii, Avrupa’nın ortasında Türk sanatının gös­terişli ve güzel bir eseri olarak o dönemin tarihini yaşatan bir yapı olacaktır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler