Edebi Şahsiyetler

Abel Gance Kimdir, Hayatı, Filmleri, Hakkında Bilgi

GANCE, Abel (1889-1981)

Fransız film yönetmeni. Getirdiği yenilikler ve anlatım özellikleriyle sinema sanatmm öncülerinden biri olmuştur.

25 Ekim 1889’da Paris’te doğdu, aynı kentte öldü. Babasının isteği üzerine genç yaşta bir hukuk bürosunda çalışmaya başladıysa da tiyatro tutkusu ağır bastı, on dokuz yaşında Brüksel’de sahneye çıktı. Sinemada ilk kez 1909’daki Moliere filminde oyuncu olarak görev aldı. Bunu başka küçük roller izledi. 1911’de kendi yapımevini kurdu ve ilk filmi La digue’i (“Su Bendi”) gerçekleştirdi.

Sağlığı nedeniyle orduya alınmayınca I. Dünya Savaşı yıllarında da film yapımını sürdürdü. Pek çok filminin iyi gelir sağlamasına karşın yine de her filminde yapımcılarla uğraşmak zorunda kalıyordu. Bu nedenle sinemaya getirmek istediği yeni boyutları ve teknik buluşları uygulayabilmesi kolay olmadı. I. Dünya Savaşı’nın son aylarında orduya çağrıldı. J’accuse (“İtham Ediyorum”) adlı görkemli savaş karşıtı yapıtını bu sırada, gerçek savaş atmosferi içinde gerçekleştirdi. Film, Avrupa’da büyük bir ilgi gördü. Sonraki filmi, La roue (Tekerlek) ise bir başyapıt olarak kabul edildi.

Gance’ın en büyük yapıtı Napoleon’dur. Sinema tekniği alanındaki öncülüğünün en iyi örneği olan film Paris Operası’nda üçlü ekranda gösterildi. Ama çok kesilerek oynatılmıştı. Bu film ancak 1980’lerin başında bir İngiliz arşivcinin çabaları sonucu özgün yapısına kavuşturulabildi. F. Ford Coppola’nın haklarını satın alarak, dağıtımını üstlendiği Napoleon yapılışından yıllar sonra, Avrupa ve ABD’de yeniden büyük bir hayranlıkla izlendi. Gance, sesli sinemaya geçildiğinde daha çok ticari yapımlara yöneldi. Son yıllarını kendi köşesinde, sinema dünyasına küskün olarak geçirdi.

Onun sinema alanına getirdiği yeniliklerin en önemlisi, Ayzenştayn’ı da etkileyen dinamik kurgu anlayışıdır. Kendi kendini yetiştirmiş bir sinemacı olması, akademik sanatçıların cesaret edemeyeceği bir dizi yeniliği sinemaya getirmesine olanak vermiştir. Panoramik sistemin öncüsü olan “polivizyon”u ilk kez o denemiştir. Kamerayı durağanlıktan kurtarıp hareketlendirmiş, hatta elde taşınan kameraya yönelmiştir. Hızlı bir kurgu ile filmlerinin dinamizmini büsbütün güçlendirmiştir. Ustalığı ve yaratıcılığı ile dünya sinemasının en önemli öncüleri arasında yer almaktadır.

•    YAPITLAR (başlıca): La digue, 1911, (“Su Bendi”); Le negre blanc, 1912, (“Beyaz Zenci”); Mater Dolorosa, 1917; La dixieme symphonie, 1918, (“Onuncu Senfoni”); J’accuse, 1919, (“itham Ediyorum”); La roue, 1923, (Tekerlek); Napoleon, 1927; Austerlitz, 1960, Bonaparte et la revolution, 1971, (“Bonaparte ve Devrim”).

•    KAYNAKLAR: (C. Ford ile), Abel Gance, 1963.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler