Manisa Mimari, Tarihi Eserleri -Camileri, Külliyeleri- Hakkında Bilgi
Manisa’nın en eski külliyesi Saruhanlılar devrinde İshak Çelebi’nin Emet b. Osman’a yaptırdığı Manisa Ulu Camii Külliyesi’dir. Cami, medrese, türbe, hamam ve çeşmeden oluşan külliyede cami ve medrese 780 (1378-79) tarihlidir. İshak Çelebi’nin türbesi medrese avlusunun kuzeyinde yer alır. Caminin kuzeydoğusundaki hamam ise haraptır (bk. çukur hamam). Külliye imaret, mektep ve çeşmeyle bütünleni-yordu. Kapının köşesindeki saat kulesi XVII. yüzyılda yapılmıştır. Mevlevihane imaret olarak inşa edilmiş, sonraları fonksiyonu değiştirilmiş olmalıdır. Hatuniye Külliyesi 896 (1490-91) tarihlidir. Cami, medrese, imaret ve mektepten oluşan külliyeden günümüze yalnız cami ve mektep ulaşabilmiştir. Hafsa Sultan Külliyesi’nin mimarı Acem Alisi’dir. Cami, medrese, imaret, mektep, dârüşşifâ ve hankahtan oluşan bu külliye 929’da (1523) inşa edilmiştir. Külliyeye Kanunî Sultan Süleyman tarafından 945-946’da (1538-1539) dârüşşifâ ve hamam eklenmiştir. Hüsrev Ağa’nın cami ve hamamdan oluşan külliyesinin cami kısmının inşa tarihi kubbe aleminde 962 (1554-S5) olarak kayıtlıdır. Kare planlı hariminin üzerini sekizgen kasnaklı basık bir kubbe Örter. Kaba taş ve tuğla almaşık Örgülü duvarları, mermer söveli, alınlıkları sivri kemerli, alçı şebekeli pencereleri vardır. Hamamın inşa tarihi 966’dır (1558-59). Giriş cephesi sivri kemerli yan yana üç derin eyvan şeklinde düzenlenmiş, bunlardan ortadakinden bir kapıyla soyunmalığa geçiş verilmiştir. Bu bölüm sekizgen kasnaklı ve ortası aydınlık fenerli kubbeyle örtülmüştür. Sıcaklık ve halvetleri küçük kubbeli, dikdörtgen planlı hazne ve külhanı meyilli çatıyla örtülüdür. Muradiye Külliyesi III. Murad tarafından yaptırılmıştır. 991’de (1583) inşasına başlanan cami 994’te (1586) tamamlanmış, külliyenin yapımı 1001’de (1592-93) bitirilmiştir. Timurtaş Paşaoğlu Ali Bey’in 831’de (1427-28) inşa ettirdiği Ali Bey Camii ve İmareti 978’deki (1570-71) tadilâtla cuma namazı kılınmasına uygun hale getirilmiş, son onarımı 1978’de yapılmıştır. Cami zaviye planlı, üzeri alaturka kiremit kaplı çatıyla örtülüdür. Minaresi mihrap duvarına bitişiktir. Çaşnigîr Sinan Bey Camii 879’da (1474) yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen yapının harimi enine dikdörtgen planlıdır. Mihrap önünde iki sütunla duvarlara oturan 9,5 m. çapındaki bir kubbe ve bunun iki yanında elips şeklindeki ikişer kubbeyle örtülüdür. Son cemaat yeri ortada iki kubbe ve yanlarda aynalı tonoz örtüleriyle dört bölümlüdür. Minaresi doğuda, camiye bu yönden bitişik kütüphane ile cami arasındadır. Kütüphane kare planlı, sekizgen kasnağa oturan kubbeyle örtülü, kuzey cephesinde yuvarlak kemerli, üzeri üç kubbeli bir revaka sahiptir. Cami gördüğü onarımlarla Fâtih Sultan Mehmed devri özelliklerini kaybetmiştir. Attar Hoca Camii Kurtuluş Savaşı yıllarında yanınca 1926″da eskisinden farklı biçimde yapılmış, son tamirlerde de şimdiki şeklini almıştır. 889 (1484) tarihli İvaz Paşa Camii harimi sekizgen kasnaklı orta kubbe ve iki yanında ikişer kubbe ile örtülü, son cemaat revakı dört bölümlü bir yapıdır. İnşa tarihinin ebcedle 977 (1569-70) olduğu anlaşılan Hacı Mehmed Bey’in yaptırdığı Lala Paşa Camii kesme taştan olup aralarda hatıllar halinde tuğla kullanılmış, harimi kalın duvarlara oturan bir kubbeyle örtülmüştür. Bütün kenarlarında birer pencere bulunan sekizgen kasnaklı kubbesi pandantiflidir. Son cemaat yeri beş sütunun taşıdığı sivri kemerli ve dört kubbelidir. Ferhad Ağa’nın 979’da(1571-72) inşa ettirdiği Alaybey Camii enlemesine dökdörtgen planlı, üzeri kiremit kaplı çatıya sahip bir yapıdır. Kurtuluş Savaşı’n-da yanınca yerine bugünkü cami yapılmıştır. Aslı XV. yüzyıla ait olan, fakat geçirdiği yangından sonra 1894’te yerine yenisi inşa edilen Derviş Ali Camii de bir önceki yapının plan ve mimari özelliklerini gösterir. 1059 (1649) tarihli Serâbâd Camii kırma çatılı biryapıysa da esası kubbeli olmalıdır. Geometrik desenli tuğla örgülü minaresi dışında mimari özelliklerini yitirmiştir. Defterdar Mahmud Efendi’nin yaptırdığı Arpaalanı Camii de özgün mimarisini kaybetmiştir. Enine dikdörtgen planlı harimi düz bir çatıyla örtülüdür. Mihrabının iki yanında dairevî pencereler bulunur. Sekiz destekli son cemaat yerine iki yandan merdivenlerle ulaşılır. Velioğlu Camii de (Hacı Mahmud Camii) enlemesine dikdörtgen planlı, ahşap çatılı bir yapıdır. Dört sütunla bağlantılı sivri kemerli son cemaat revakının üzerini düz bir çatı örter. 25 Cemâziyelevvel 1204 (10 Şubat 1790) tarihli vakfiyesinden anlaşıldığına göre yıkılan bir yapının yerine Hacı Mehmed Ağa’nın inşa ettirdiği Mütesellim Camii’nin bitişiğinde dershane, on iki hücreli medrese ve çeşme bulunuyordu. XIX. yüzyıla ait Karaosmanoğlu Yetim Ahmed Ağa’nın yaptırdığı cami de yok olmuştur.