Mehmet Şefik Bey -Hattat- Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Mehmed Şefik Bey (1820-1880) Osmanlı hattatı.
Beşiktaş’ta Kılıçali semtinde dünyaya geldi. Babası Babıâli Tahvil Kalemi hulefâ-sından Süleyman Mahir Bey’dir. Doğum tarihi kayıtlı değilse de altmış yaşında iken vefat ettiği yakıniarınca belirtildiğinden bu tarih 1820 olarak kabul edilmektedir. İlk tahsilini bitirdikten sonra Dîvân-ı Hümâyun Tahvil Kalemi’ne girdi. Burada mahlas almak usulden olduğu için vaktiyle aynı yerde çalışmış olan büyükbabasının Sebzî mahlası kendisine de verildi. Ancak Tahvil Kalemi’ndeki yeknesak iş düzeninden sıkılan Şefik Bey kalemden ayrılıp hüsn-i hat öğrenmeyi tercih etti. Galata Sarayı’nın hat hocası Ali Vasfı Efen-di’den sülüs-nesih yazılarını meşkederek İcazet aldı. İcazetnamesinin akıbeti bilinmemekle beraber teyzesinin zevci olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin kendisine verdiği icazet tasdikinden bunu 183S yılında aldığı anlaşılmaktadır.
Şefik Bey, herhalde Ali Vasfı Efendi’nin 1837’deki ölümünden sonra Mustafa İzzet Efendi’nin öğrencisi oldu ve otuz yıl boyunca evin bir ferdi gibi yeni üstadının konağında ikamet etti. Hocasının Eyüp Sultan Camii hatipliğine getirildiği 1839 yılında ondan tekrar icazetname almaya hak kazandı. Kazasker Mustafa İzzet Efendi, evlâdı gibi sevdiği bu müstesna talebesinin hüsn-i hat sahasında yetişmesi için elinden geleni esirgemedi ve kendisi 1845’te Sultan Abdülmecid’in ikinci imamlığına tayin edildiğinde uhdesinde bulunan Hademe-i Hümâyun ve Muzıka-i Hümâyun hat muallimliklerini Mehmed Şefik Bey’e devretti. Bu vazifesini otuz dört yıl sürdüren Şefik Bey, ayrıca Silâhşorân-ı Hassa-i Şâhâne’de hat muallimliğinde bulundu. Sultan Abdülmecid’in şahsî takdirleri dolayısıyla kendisine 11 Eylül 1849’da “rütbe-i hâcegâ-nî” tevcih edildi. Fakat Nişân-ı Hümâyun Kalemi mensubu olmadığı halde, Osmanlı tahtına çıktığı vakit tuğrasını çekecek kadar Sultan V. Murad’a bağlılık duymasından ötürü 1879’da 750 kuruş maaşla emekliye ayrıldı. Vefatında Yahya Efendi Dergâhı naziresine defnedildi. Kabrinin hem mâna hem vezin itibariyle bozuk, ayrıca kötü bir ta’lik hattıyla yazılmış olan manzum kitabesi şimdi yerinde değildir. Şefik Bey’in iki kızından küçüğü Huriye Hanım da sülüs ve ta’likyazmış olup askerî mektepler yazı muallimlerinden Ali Rızâ Efendi’nin zevcesîdir. Hayatı boyunca Beşiktaş’ta oturan Şefik Bey, kızının deniz havasından rahatsızlanması üzerine son yıllarında Hırka-i Şerif (Yeni-bahçe) taraflarına taşınmıştır.