Kazımeyn Nerede, Tarihi, Nüfusu, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Kâzımeyn. Imâmiyye Şîası’mn en önemli ziyaret yerlerinden biri.
Mûsâ el-Kâzım ve torunu Muhammed et-Taki’nin türbelerinin bulunduğu Bağdat yakınlarındaki Kâzımeyn’in eski bir geçmişi vardır; Sâsânîler devrinde “Kut-rabbül bölgesi” anlamındaki Tassûc Kut-rabbül adını taşıdığı bilinmektedir. Abbasî Halifesi Ebû Ca’fer el-Mansûr’un ilk zamanlarında Şûnîziyye denilen bu yer, onun 150 (767) yılında ölen büyük oğlu Ca’fer’i buraya defnettirmesi daha sonra da Abbasoğullan’ndan ve AH evlâdından gelen Kureyşliler’in buraya gömülmesi üzerine Makberetükureyş (Mekâbirukureyş) şeklinde anılmaya başlanmıştır. Zaman içerisinde Kureyş’e mensup olmayan bazı ileri gelenler, özellikle devlet adamları ve İmam Ebû Yûsuf gibi âlimler de bu mezarlığa gömülmüştür; bir İddiaya göre Hârûnürreşîd’in hanımı Zübeyde bint Ca’fer de burada yatanlar arasındadır. İmâmiyye Şîası’nin yedinci imam olarak tanıdığı Mûsâ el-Kâzım’ın (ö. 183/799) defninden sonra Kâzimiyye [el-Meşhedü’l-Kâzimî, Meşhedü Mûsâ b. Ca’fer] adı ortaya çıkmış, ardından torunu dokuzuncu İmam Muhammed et-Taki’nİn (ö. 220/ 835) yanına gömülmesi üzerine de bu isim her ikisine nisbet edilerek Kâzımeyn’e çevrilmiştir.
Günümüzde Bağdat’ın bir banliyösü haline gelmiş bulunan Kâzımeyn şehrin batı yakasından 5 km., Dicle’nin sağ kıyısından 1 km. kadar uzaktadır; nehirle arasında geniş hurma bahçeleri yer alır. Midhat Paşa’nin Bağdat valiliği sırasında (1869-1872) atlı tramvaylarla şehir merkezine bağlanmış, ardından Bağdat-Sâmerrâ demiryolunun bir istasyonu olunca ulaşımı daha da kolaylaşmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan önce Osmanlı idaresinde Bağdat vilâyetinin merkez sancağına bağlı bir kaza merkezi olan Kâzımeyn ve çevresi 25.000 kadar nüfusa sahipti ve bunun yaklaşık üçte ikisi Şiî olmak üzere 7-8000’i kaza merkezinde oturuyordu. Daha sonra Irak idaresi bünyesinde yine Bağdat’a bağlanan ve bir kaymakam tarafından yönetilen kazanın nüfusu XX. yüzyıl ortalarında süratle artmış ve 1947’del69.993’e, 1957′-de 235.745’e ve 2001 ‘de 900.000’e ulaşmıştı. Kâzımeyn’de oturanların çoğunluğunu daima Şiîler oluşturmuş ve burası hemen her zaman Kerbelâ ve Necef gibi diğer kutsal mekânlardan daha çok İranlı Şiîler’in gelip yerleştiği bir yer olmuştur.