Tarih

Uluslararası Politika Nedir? Tanımı, Teorileri

Uluslararası Politika tarih/d” 248″ 164″

Uluslararası sistemde egemen devletlerin birbiriyle olan siyasal ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır.

Uluslararası Politika kavramı yer yer uluslararası ilişkiler ve dış politika kavramlarının yerine kullanılmaktadır. Uluslararası politika ve dış politika kavranılan birincinin diğerini de içeren daha geniş bir anlamda kullanılmasıyla farklılık gösterir. Bunlardan uluslararası ilişkiler kavramı ise, tümünü içeren daha geniş kapsamlı bir terimdir. Dış politika, uluslararası siyasal sorun­lara bir devletin veya genel olarak devletlerin amaçları, hedefleri ve davranışları açısından bakar, bir devletin uluslararası sisteme veya diğer devletlere karşı tutumunu inceler. Bu yönüyle dış politika çalışmaları uluslararası politikanın ancak girdilerini oluşturur. Onun incelenmesini ve analizine yardımcı verileri sağlar. Fakat sadece dış politikaların incelenmesi ile uluslararası politika hakkında sağlıklı tahminler yapılamaz. Çünkü uluslararası politika uluslararası siyasal etkileşim sürecine, ulusal birimlere oranla daha geniş bir açıdan bakar ve sadece bir etki tepki ilişkisi olmadığından devletlerin dış politikalarının basit bir toplamından ibaret değildir. Öte yandan yer yer uluslararası politika deyiminin yerine kullanılan uluslararası ilişkiler ise “ülke sınırlarını aşan ve hükümetler, halklar ve devlet dışı kuruluşlar arasındaki tüm ilişkileri içine alan kapsamlı bir deyimdir”. Uluslararası ilişkiler devletler, transnasyonel gruplar ve diğer tüm devlet dışı kişi ve kurumlar arasındaki siyasal, ekonomik, ticari, mali vb. tüm ilişkileri içine almasından dolayı devletlerin resmi organlarıyla yürüttükleri siyasal ilişkileri inceleyen uluslararası politikadan farklılık gösterir. Bu yönüyle uluslararası politikayı da içeren daha geniş bir anlam ve içeriği vardır. Ancak tüm bu ilişkilerin siyasal boyutu bir anlamda uluslararası politikanın inceleme alanına girer.

Uluslararası Politika hakkında çalışmalar oldukça gerilere gider. Niccola Machiavelli’nin yazılarında, devlet adamlarına karşılaştıkları konularla ilgili öğütler verdiği görülmektedir. Bundan önce ilk çağın Hindli, Yunanlı ve Çinli fikir ve devlet adamları uluslararası politika konularında ilginç analizler yapmışlardır. İbni Haldun, tarihin akışını bir devri hareket halinde tekrarladığını, genç toplumların hayatiyetini sağlayan asabiyyenin zamanla zayıfladığını, yükseliş dönemlerini duraklama ve çöküntünün izlediğini ve politik olaylara yön çizen bir determinizm bulunduğunu anlatmıştır. Onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyılda ise diplomasi, strateji ve uluslararası hukuk konularında yapılan çalışmalar yoğunluk kazandı. Bir kısım yazarlar uluslararası politikayı devlet adamlarının davranışları açısından incelerken, diğer bir kısmı “güç dengesi”nin uluslararası politikanın temel yasası olduğunu savunmaktaydı.

Bütün bunlara rağmen uluslararası politika alanında kapsamlı sayılabilecek çalışmalara birinci dünya savaşına kadar tam olarak rastlanmıyor. Bu konuda ilk ciddi çalışmalar Amerika Birleşik Devletleri’nde başlamıştır.

Bu aynı zamanda Amerika’nın, Asya ve Avrupa politikasına entegre olduğu (bulaştığı) yıllara rastlamaktadır. Fakat yine de çalışmalar daha önceleri de olduğu gibi uluslararası hukukun temel prensipleri ve uygulamaları ile sınırlı kalmıştır. Barış, is­tikrar, hakemlik sorunları, tarafsızlık hukuku ve silahsızlanma gibi konular en çok üzerinde yoğunlaşılan konular olmuştur. Uluslararası Politika ve Uluslararası İlişkiler alanında akademik düzeyde ilk çalışmalar, Milletler Cemiyeti gibi uluslararası örgütlenmelerin kuruluşuyla birlikte başlamıştır. Çalışmalar özellikle organizasyonlar konusunda yoğunlaşmış ve uluslararası konferanslar ve anlaşmalar bu konularda yazılanlara temel oluşturmuşlardır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası politika çalışmaları büyük bir yoğunluk kazanmıştır. Uluslararası Politikanın merkezi II. Dünya Savaşı’na kadar yalnız Avrupa iken şimdi Asya, Afrika ve Amerika’yı da içeren çok geniş bir alana yayılmıştır. Bu ortamda uluslararası politika alanında açıklayıcı bir takım teoriler ortaya atılmıştır. Ancak birkaçını burada özetlemeye çalışacağımız çalışmalar, genel bir teori olmaktan uzaktır. Bundan dolayı zaman zaman “model” ya da “çözümleme çerçevesi” denilmesi uygun görülmüştür.

Bunlardan güç teorisinin ve realist okulun Önde gelen savunucularından olan H. Morghenthau’ya göre: “Uluslararası Politika bütün politikalar gibi bir güç ve iktidar mücadelesidir. Uluslararası Politikanın nihai amacı ne olursa olsun güç her zaman için acil bir amaçtır. Devlet adamları olsun sıradan insanlar olsun her zaman için özgürlük, güvenlik, esenlik ve bizzat güç sahibi olmak isterler. Bu amaçlarını dini, sosyal ve ekonomik idealler şeklinde tanımlarlar. Fakat her ne zaman bu amaçlarının gerçekleşmesi için uluslararası politikayı bir araç olarak kullanırlarsa çabalarının sebebi güç ve iktidar elde etmektir.” Bu teori insanlar arasındaki ilişkiler gibi devletler arası ilişkileri de bir güç mücadelesi olarak görmektedir. Her ilişkinin temelinde yatan, güç ve iktidar elde etmektir.

Uluslararası Politikayı sistem teorisine göre açıklamak isteyenlere göre, her uluslararası politika çözümleyicisi bir tür sistemci varsayımlarda bulunur. Bu özellikle, dünyaya bir sistem olarak bakma eğiliminden ileri gelmektedir. Sistem teorisi, siyasal sistemlerin işleyişini anlamak için kullanılan bir çözümleme biçimidir. Bu çözümleme biçimi, bir siyasal sistemin içerden ve dışardan gelen talepler karşısında bunlara uyma yeteneği ile bunlar karşısında dengesini koruyabilme kapasitesinin ölçülmesine yarar. Uluslararası politika öyle bir sistem oluşturmaktadır ki, bu sistem karmaşık bir bütün meydana getirmektedir. Bu bütün siste­mi oluşturan birimlerin siyasal davranışlarının toplamından farklı ve onların dışında bir Önem taşımaktadır. Devletler sadece kendi içlerinden gelen güdüler ve dürtülerle değil aynı zamanda dışarıda olup bitenlere göre de hareket etmekte ve davranış göstermektedir. En büyük devletlerin bile dışarıda cereyan eden olaylar üzerindeki kontrolleri ve etki güçleri sanıldığından çok daha azdır. Başka bir deyişle, karar vericiler kendi düşündükleri ya da isledikleri yönde değil, geniş ölçüde sistemin gerekleri yönünde hareket etmektedirler.

Son olarak uluslararası politikayı tek tek devlet adamlarının ya da yönetici seçkinlerin eylemleri ve davranışları üzerinde yoğunlaşarak açıklamaya çalışan karar verme teorisi, karar vericilerin davranışlarını devletin davranışlarıyla özdeşleştirmektedir. Başka bir deyişle karar vericiler, amaçlan belirleyip alternatif eylemler arasından seçim yaparak ve ulusal kapasiteyi kullanarak devlet adına hareket etmektedirler. Bu çözümleme daha çok karar vericilerin ideolojileri, motivasyonları, beklentileri, algılamaları ve değerleri üzerinde durmaktadır. Karar verme teorisini birçok yazar gerçek anlamda teori saymakta tereddüt göstermişler ve bunun için kavramsal çerçeve sözcüğünü daha uygun görmüşlerdir.

Uluslararası politika İle diğer disiplinler arasındaki ilişkiye kısaca değinilirse uluslararası politikanın hemen hemen bütün sosyal bilimlerin düşüncelerini belli ölçülerde içeren bir niteliğe sahip olduğu görülür. Günümüze kadar uluslararası politika ile tarihçiler, siyaset bilimciler, coğrafyacılar ve hukukçular ilgilenmekteydiler. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda antropolojistler, iktisatçılar, toplum bilimciler ve psikologlar da şimdiye kadar gözardı edilmiş yönlerini açarak uluslararası politikayı zenginleştirmişlerdir.

Uluslararası politikada devlet temel aktör olarak alınmaktadır. Uluslararası politikada devletin amaçlarının maksimizasyonunu diplomatlar, resmi organlar ve kişiler aracılığıyla yürütür. Ancak nükleer silahlanma ve teknolojinin gelişmesi, 20. yy .da uluslararası politikanın niteliğini önemli ölçüde değiştirmiştir.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan yeni uluslararası sisteme, hükümetlerin kontrolü dışında yer alan toplumlararası ilişkileri de dahil etmek gerekir. Transnasyonel ilişkiler ya da gruplar denilen kişisel temaslar, turizm faaliyetleri, sportif faaliyetler, ticari ilişkiler ve çok uluslu şirketlerin faaliyetleri de uluslararası politika çözümlemelerinde dikkate alınması gerekli faktörlerdir.

Tayyar ARI – SBA

İlgili Makaleler