TABİAT BİLİMLERİ
TABİAT BİLİMLERİ
Tabiatı çeşitli
açılardan inceleyen ve açıklamaya çalışan bilimlerdir. Tabiat bilimleri sadece
eşyanın ve eşya düzeninin bilinmesini değil, aynı zamanda, eşya düzeninin
anlaşılır sebeplerini bilmeyi, tıpkı matematiksel bilimler gibi akılcı ve
dedüktif olmayı da hedefler. Bunun içindir ki tabiat bilimleri, tabiat
olaylarım inceleyen, araştıran, onları bir düzen ve intizama sokan, nesnelerle
ilgili açıklama yapan bilimlerdir. Nedensellik ilkesine dayanmaları, matematiksel
kuruluşları ve değerlendirme yapmayan genelleştirici metodiarı açısından ise
kültürel (manevî) bilimlerden ayrılan bilimlerdir.
Bilimlerin larihî
gelişimi içinde birçok kısımlara ayrıldıkları görülmektedir. Düşünce tarihinde
ilk bilim tasnifini yapan Aristoteles’dir. O, bilimleri Teorik, Pratik ve
Poetik diye üçe ayırır:
a) Teorik
Bilimler: Bunların gayesi eşyayı açıklamaktır. Bu bilimler Matematik, Fizik,
îlk Felsefe (Metafizik)’dir,
b) Pratik
Bilimler Bunların gayesi insanın haraketlerini yönetmektir. Bunlar da Ahlâk
(Etnik, Moral), Ekonomi (İktisat), Politika (Siyaset)’dir.
c) Poetik
Bilimler. Bunların gayesi edebî eserler meydana getirmektir. Bu ilimler de
Retorik (Hitabet), Poetik (Şiir) ve Dialektik (Tartışma)’dır. Aristoteles’i
Stoalılann, Ba-con’ın, Descartes, Ampere, Comte, Spen-cer, Carnap, Dikhey,
Hartman vb. gibilerin Batıda; el-Kindî, Ibni Sina, Gazali, İbni Arabî vb.
gibilerinin de îslâm dünyasında takip ettikleri görülür.
Bilimler bir de
görevleri, konulan ve metodlan bakımından bir ayırıma tâbi tutulurlar ki,
bunlar da:
a) İdeal
Bilimler (Matematik, Mantık),
b) Pozitif
Tabiat Bilimleri (Fizik, Kimya, Biyoloji, Psikoloji),
c)
Tinsel-Tarihî Bilimler (Tarih, Sanat Tarihi, Edebiyat Tarihi, Lengüistik,
Sosyo-İşte bu bilim tasnifinde yer alan Pozitif Tabiat Bilimleri bizim ele
alacağımız bilimleri göstermektedir. Bu bilimler doğal bilimler deyimiyle de
ifade edilmektedir. Aslına bakılırsa, Matematik’ten Sosyolo-ji’ye kadar bütün
bilimler tabiatın ayn bir bölümünü veya onu ayrı bir açıdan inceleyen tabiat
bilimleridir. Gerçi bilim sınıflamalarında tabiat bilimleri, kültür bilimlerine
karşıt olarak gösterilmiştir. Meselâ Ahlâk, Tarih, Felsefe vb. bilimler tabiat
bilimlerinden sayılmazlar, fakat buna rağmen tabiat ile bağlantı kurmayan
hiçbir bilim düşünülemez ve h&r bilim de diğer bilimlerle daima nesnel bir
bağlantı içinde bulunur.
İnsan, tabiatı
önceleri bir bütünlük içinde gözlemlerken, M.ö. V. asırdan itibaren Matematik,
Astronomi ve Tıp gibi bölümlere ayırarak araştırmaya başlamıştır. Ortaçağda
tekrar metafiziğe yönelen insan düşüncesi, Rönesansla yeniden tabiata dönmüş
ve XIII. asırda tngiliz filozofu Roger Bacon’ın “tecrübe ediniz, tecrübe
ediniz, tecrübe etmeden hiçbir şeye inanmayınız” sözleriyle adeta bir
sıçrama yapmıştır. Fransız düşünürü Sebond ise Tanrı’mn kitabı saydığı tabiatı
diğer bütün kitaplardan üstün tutmuştur. XIV. asırda ise d’Autreco-urt
geriliğin sebebini tabiatı incelememeye bağlamış ve tabiatı araştırmanın insanı
kesin bilgiye götüreceğini ileri sürmüştür. Daha sonraki pozitivist ve
materyalist düşünürler ise duyu organlarıyla yapılan deneyleri her türlü
bilimin temeli saymışlardır. Onlara göre bilim ancak tabiattan hareket ettiği
veya yola çıktığı takdirde gerçek bir bilim olabilir. Hatta Tarih bile doğal
tarihin, yani tabiatın insan olarak gelişmesinin gerau ekolün düşünürleri çek
bir parçasıdır- ^ bilimlerinin bir gün beşerî bilimler ite y\a tek bir bilimin
va-birleşeceğini, d° Jyorlar. rolacağmı iddia ^^lerinin konusu tabiat Halbuki
tabiat oteyianJır. Pozitif bir ve tabiatta olup bı .^\eti, bu tabiî olayları
bilim olan tabiat baJcınlıncian kavramak birbiriyle ilişkile ^ ]carşlıaştığıITUZ
ve böylece tab& ^
olayları genelleştir-olaylan birleştir”1 irmeyi ise nedensel-mek ister. Bu
ge°e^e(jen-Etki Bağı) pren-lik (Determinizm’ erçekleştirir. Bunun sibine
dayana^ ^aı bilimleri tabiatı içindir ki, pozltı ^.aSmda bir nedensellik
oluşturan olayla» vC bunları kavramak, ilişkisi düşünüf ^ında değişmez bir
tesbit etmek,ola/. j ortaya koymak ve da-neden-sonuç ÜS1 . bir hüküm (önerme)
ha sonra bunu % şunları halinde ifade halinde, yani tat» ^^y ner ^^
bilimî-etmek ister. ‘rab’^-*i en büyük gayedir. Ta-nin ulaşmak isteo1 .y6ıeri
0|an tabiat ka-biat bilimleri» a jçîn deney metodunu nunlanna ulaş111 varjnı)
kullanırlar. Çün-(Induction -Tüfll. ^ tek olayların gözle-kü tabiat
bilirt”6 \* önermelere, kanun-minden kalkar^1
lara ulaşmak^1′. konu
olarak tabiatı ele Tabiat bilin116 ^ ise birbirinden farklı almaktadır. Ta jşte
tabiatın bu farklı olaylardan olu$ .-at bilimleri incelemek-alanlannı fark» •
ve maddede meyda-tedir. Meselâ ^ jk; yine maddede mey bid
na gelen
bünyesinde temelü
g ^eni y
dana gelen ve m o(ayları kimya inceler,
değişiklikler yaP ^ bir de canlı tabiat
Maddî
tabiat”1 cansızdan ayıran yön,
vardır. Canh ta ve gelişmesidir. Canlı
canlıların
doğ”1 . f Biyolojinin
hayvan-tabiaü biyoloji”1
lan inceleyen dalına
Zooloji, bitkileri araştıran dalına da Botanik denir. Bu canlı tabiatın
üstünde bir de ruhî varlık alanı vardır. Şuur varlığı alanı olan bu sahayı da
Psikoloji inceler. Görüldüğü gibi tabiat, tabiat bilimlerinin her biri için
ayrı alanlara bölünmüştür. Bu sebeple, her tabiat biliminin araştırma konusu
ve kanunları farklıdır. Fizik varlık alanı başkadır, biyolojik ve psişik
(ruhî) varlık alanları başka. Pozitif tabiat bilimleri geliştikçe, tabiat
bilimlerinin ve diğer bilimlerin bölümleri de değişmektedir ve yeni yeni bir
takım bilgi alanları, tabiat bilimlerinin daha Özel bilim alanları kurulmaktadır.
Meselâ bugün fizik, mikrofizik, çekirdek fiziği; kimya, organik kimya, İnorganik
kimya, sanayi kimyası; biyoloji, sadece insan organizması söz konusu olunca,
anatomi, fizyoloji, histoloji, sitoloji, nöroloji vb. gibi alt bölümlere
ayrılmaktadır. Psikoloji de, aynı şekilde, çocuk psikolojisi, eğitim
psikolojisi, gelişme psikolojisi, şuuraltı psikolojisi, parapsikoloji vb. gibi
alt bölümlere ve dallara ayrılmaktadır.
Tabiat bilimleri, her
ne kadar, tek bir var-ukmış gibi görünen tabiatın araştırılması ile ilgisi ise
de, bunlar bize tek bir bilgi türünü değil, tabiattaki olayların çeşitliliğine
göre birbirinden farklı bilgi türlerini gösterir. Gerçi bütün bu bilgiler
tabiat olaylarının tecrübî metodlarla araştırılmasına dayanır ve onların ana
gayesi tabiat kanunlarına ulaşmaktır; fakat, onlar yine de bize farklı varlık
alanlarının bilgilerini verirler. Pozitif tabiat bilimleri, konu bakımından
büyük bir farklılığı ve çeşitliliği gösterir. Tabiat bilimlerindeki bu
çeşitlilik ve farklılığa rağmen, onların her birinin tabiat kanunu ortaya
koyan bilim olması ve bu gayeye ulaşmak için çaba göstermesi bakımından ise bu
farklılıklar ortadan kalkar, hepsi aynı çeşit ilimden sayılır.
Hüsamettin ERDEM Bk.
Tabiat. Tabiat Felsefesi