SOSYAL DAVRANIŞLAR
Sosyal gelişim literatüründe yaygınlıkla ele alınan temel gelişimsel özellikler, olumlu sosyal davranış, anti-sosyal davranış ve bunlarla ilişkili olan diğer ahlaki ve duygusal gelişimsel becerilerdir.
Olumlu sosyal davranışlar, bir başkasının iyiliğini gözeterek gönüllü olarak yapılan yardım etme, paylaşma, teselli etme ve işbirliği yapma gibi yararlı davranışlardır (Eisenberg, Fabes ve Spinrad, 2006). Toplumların uyumlu işleyişi için önem taşıyan sosyal ağların oluşmasına katkıda bulunduklarından, olumlu davranışlar sosyal gelişimin belli başlı bileşenlerinden biri olarak görülür (Grusec, Davidov ve Lundell, 2002). Olumlu sosyal davranışların sergilenmesinde empati (eşduyum) büyük rol oynar (Eisenberg ve ark., 2006). Empati, bir başkasının duygusal durumunu ve yaşadığı hissi kavrayıp aynı veya benzer duyguyu kişinin bizzat kendisinin de yaşaması anlamına gelir. Çocuğun herhangi bir ödül veya onay beklemeden, empati ve içten gelen bir motivasyonla sergilediği olumlu sosyal davranışlarda, özellikle sıcak ve destekleyici ana-babalık davranışlarının etkisi büyüktür.
Sosyal gelişimin bir başka temel bileşeni ise anti-sosyal davranışlar, yani saldırgan ve yıkıcı davranışlardır. Saldırgan davranışlar, başkalarına veya onlara ait
şeylere (örn. eşyalarına) zarar vermeyi amaçlayan hareketler olarak tanımlanır (Coie ve Dodge, 1998). Bunlar başkalarına vurma, yumruk atma gibi fiziksel davranış şeklinde olabileceği gibi (fiziksel saldırganlık), bağırma ve hakaret etme gibi sözel formda (sözel saldırganlık) veya başkasının arkasından konuşma, lakap takma, dışlanmasını sağlama gibi ilişkisel formda da olabilir (ilişkisel saldırganlık). Olumsuz sosyal davranışların sıklığı, çocuğun yaşı büyüdükçe azalma eğilimi göstermesine rağmen (Bongers, Koot, Van Der Ende ve Verhulst, 2004; Miner ve Clar- ke-Stewart,2008; Ulu ve Fışıloğlu, 2002), özellikle erken çocukluk döneminde yüksek seviyede görülen anti-sosyal davranışlar, ergenlik ve sonrasındaki dönemlerde akran reddi, düşük akademik performans, okul terki ve suç işleme gibi sorunların habercisi olabilmektedir (Farrington, 1991; Fergusson, Horwood ve Ridder, 2005; Hinshaw, 1992),
Bu iki bileşen, olumlu ve olumsuz davranışlar,
Fiziksel saldırganlık davranışı gösteren bir çocuk sosyal gelişim içinde birbirini tamamlayan bağımsız iki boyutu oluşturmaktadır. Yani bir çocuk hem saldırgan davranışları hem de paylaşma ve yardım etme gibi pozitif davranışları çok az gösteriyor olabilir. Bir başka deyişle, çocuğun anti-sosyal davranışları göstermiyor olması, empati duygusu¬nun yüksek olduğu ve olumlu davranışları göster¬diği anlamına gelmemektedir. Oysa sosyal gelişi¬min toplumsallaşması sürecinde hedeflenmesi ge¬reken, anti-sosyal davranışları az göstermesinin yanı sıra, çocuğun olumlu sosyal davranışları da gerektiği gibi gösteren, empati becerisi yüksek bir birey olmasıdır. Araştırmalar, her iki davranış bo¬yutunun gelişiminde hem biyolojik kökenli unsur¬ların (örn. mizaç) hem de çevresel faktörlerin (örn. ebeveyn davranışları, akran ilişkileri, medya) etkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu etkiler ünitenin ileriki bö¬lümünde incelenecektir. Aşağıda önce sosyal gelişimi açıklayan çeşitli kuramlar ele alınmaktadır