Salih Zeki Aktay kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Salih Zeki Aktay kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: Isparta’nın Şarkikaraağaç kasabasında doğdu (1896). Ortaöğrenimini Konya İdadisinde tamamladı (1914). Afyon Ticaret Lisesi’nde müdürlük, İstanbul’un çeşitli liselerinde öğretmenlik yaptı. 22 Mart 1971’de öldü. Türk Yurdu, Yeni Mecmua ve içtihat dergilerinde yayımladığı şiirlerle tanınan Salih Zeki, hece ölçüsüyle değişik konular arayan bir şair kimliğinde göründü. Yunan mitolojisinden esinlenmeye çalışıyor, belli sözcüklerin çağrışım gücüne dayanarak özgün olmak istiyordu. Ne ki, Türkçe’nin gizli gücünü dizelere yansıtma becerisi olmayan, ancak orta ölçüdeki tekniğiyle -çok yazmasına ve yayımlamasına karşın- değişik bir estetik yaratamadı. “Akşamın fani renkleri”, “ruyâlı beldeler”, “hicran sesi”, “narin sebûlar”, “ilahi gözler” gibi klişeleşmiş buluşlara bağlı şiir düzeyinde, biçim yönünden de başarılı dizeler kuramadı. Genellikle, “bilemez-silemez”, “coştuğum-koştuğum”, “gitsem-etsem”, “gersem-versem”, “andım-sandım” örneklerinde görülen uyaklar kullanarak şiirinin iç yapısını da etkileyen yetersizliklerden arındığı söylenemez:
Haşmetli Roma’nın şen kızları.
Her seher görürler şen yıldızları…
(Roma Kızları)
dizelerindeki yüzeysellik, şiirinin genel havasına egemendir. Nedir ki çağdaşı şairlerde ortak özellik olarak karşılaştığımız bu tür kolaya kaçmalarına, Orhan Burian’ın deyişiyle, “heyecan sığlıkları”na yol açan “nazım aksaklıkları”na karşın değişik temalar aramadaki gözüpekliği, kimi ürünlerinde yer yer özgün buluşlara ve anlatım olanaklarına ön olmuştur:
Geceler bitmez, uzun… geceler korku dolu,
Beynimde alevlerden gerilen bir yılan var.
(Eleji)
Çağdaş edebiyatımızın hızlı gelişmeleri içinde girişimlerinin anılmasını sağlayan da bu yönü olmalıdır.
ŞİİR KİTAPLARI: Persefon (1930), Asya Şarkıları (1933), Pınar (1936), Rüzgâr (1938), Lâton (1964), Titan (1966).
Kaynak: Çağdaş Türk Edebiyatı 1, Meşrutiyet Dönemi 1, Şükran YURDAKUL, 1994, Evrensel Basım Yayın.