Sosyoloji Tarihi

Psikososyal Gelişim Kuramı

 

Psikososyal gelişim kuramı:

Erikson’ın, Freud’un kuramını revize ederek, gelişimde sosyo-kültürel belirleyicilere vurgu yaptığı ve sağlıklı psikolojik uyum için insanların sekiz gelişimsel dönemdeki psikososyal çatışmaları çözmek zorunda olduğunu vurguladığı kuram.

Psikanalitik kuramdan hareketle Psikososyal Gelişim Kuramını oluşturan Erik H. Erikson (1963), sosyal gelişim araştırmalarında önemli bir yere sahiptir. Erikson kuramında, her ne kadar Freud’un pek çok fikrini kabul etse de, klasik psikanalitk kuramdan üç önemli noktada ayrışır. Erikson (1963) çocuğun, pasif biyolojik dür­tülerin esiri olan ve ebeveynleri tarafından şekillendirilen bir varlık değil, çevresi­ne nasıl uyum sağlayacağını araştıran, meraklı, aktif bir araştırmacı olduğunu sa­vunur. Çocuk, her bir gelişim döneminin gerekliliklerine başarıyla uyum göster­mek ve normal gelişimi tamamlamak için sosyal gerçeklerle baş etmek zorundadır. İkinci fark, Freud’a kıyasla Erikson cinsel dürtülere daha az, sosyal ve kültürel etki­lere daha fazla vurgu yapar. Gelişimi, içsel dürtüler ve dışsal (kültürel-sosyal) ta­lepler arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak görür. Üçüncü fark, Erikson’a göre gelişim tüm yaşam boyu devam eder. Erikson, insanın yaşamı boyunca sekiz temel kriz ya da çatışmadan geçtiğine inanmaktadır. Her yeni gelişim döneminde, kişi yeni talepler ve ilişkilerle karşılaştığında yeni bir ikilem ya da çatışma ortaya çıkar. Kişi, tutarlı ve kalıcı bir kimlik duygusu geliştirebilmek için tüm yaşamı kapsayan bu sekiz dönemdeki farklı meseleleri başarıyla çözmek zorundadır.

Erikson tarafından geliştirilen Psikososyal Gelişim Kuram’inin Psikoseksüel Gelişim Ku­ram ile farklılaştığı noktaları açıklayınız.

Sosyal gelişim literatüründe, Erikson’m Psikososyal Gelişim Kuramı, Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuram’ına göre daha çok kabul görmektedir. Bunun sebep­lerinden biri, Erikson’m, kuramında insanların rasyonel ve uyumlu doğasına vurgu yapması ve her bir gelişim dönemi için deneyimlendiği gözlemlenebilen sosyal ça­tışma ve kişisel ikilemler tanımlamasıdır. Bir diğeri, yaşamdaki temel sosyal mese­lelerin pek çoğunun (örn. bebeklikte duygusal gelişim, çocuklukta kendilik-kavra- mı gelişimi, ergenlikte kimlik gelişimi gibi), Erikson’m psikososyal gelişim dönem­lerinde yer bulmasıdır. Ancak Erikson’m kuramı gelişimin niçin ve nasıl gerçekleş­tiğini açıklamada muğlak ve yetersiz kaldığı için eleştirilmiştir. Kalıcı bir kimlik ge­liştirmek için ergen ne tür deneyimler yaşamalıdır? Özerklik ve girişkenlik için gü­
ven duygusu niçin önemlidir? Erikson’ın kuramı, gelişimsel süreçleri anlamaya da­ir bu gibi önemli soruların cevabında açıklayıcı değil, esasen betimleyicidir.

İlgili Makaleler