Kimdir

Kuzgun Acar kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi

Kuzgun Acar kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1928-1975) Türk heykeltraş. Türkiye’de soyut heykelcilik anlayışının uygulayıcılarındandır. İstanbul’da doğdu. 4948’de Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni bitirerek istanbul Güzel Sanatlar Akademisi heykel bölümüne girdi. Prof. Rudolf Belling ve Zühtü Müridoğlu’nun öğrencisi oldu. Öğrenimini daha son­ra Ali Hadi Bara’nın atölyesinde sürdürdü. 1953’te okulu bitirdi ve serbest çalışmaya başladı.

Başta parasızlık olmak üzere, çeşitli sorunlar, sanatçıyı hemen her zaman zor koşullar altında çalışmak ve yaşamak durumunda bıraktı. 1961’de katıldığı “Paris 2. Genç Sanatçılar Biennali”nde birin­cilik ödülü aldı ve bir süre Fransa’da çalışmasını sağlayan bir burs kazandı. Göndermiş olduğu eser, Paris Modern Sanatlar Müzesi’nde yer aldı. Sanatçının Fransa’daki çalışmaları bir yıl sonra aynı müzede, 1966’da da Rodin Müzesi’nde sergilendi. Eserlerinin ilgi görmesine karşın, Fransa’da kalması giderek güçleşti. Türkiye’ye dönerek kendi atölyesinde çalış­malarını sürdürdü. Kişisel ve toplu sergilerde eserleri­ni tanıttı. Türkiye’de de bazı ödüller kazandı. İki eseri, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde yer aldı. Bununla birlikte geçim sıkıntısı ve kendi dar imkânla­rıyla çalışma zorunluluğu devam etti. 1975 yılında İstanbul’da Ortaköy’deki atölyesinde geçirdiği bir kaza sonucu öldü.

Kuzgun Acar eserlerini ağır ve özenli bir çalış­mayla oluştururdu. Daha öğrencilik yıllarında, gör­düğü eğitimin de etkisiyle, soyut çalışmalara yönel­mişti. Bunlarda, duyarlık ve yaratıcılık öne çıkardı. Heykelde her çeşit malzemenin değerlendirilebilece­ğini düşünen Acar, önceleri tahta, ardından da kemik üzerinde çalıştı. Daha sonra ise, tel kafesler, maden parçaları ve kaynaklanmış çivilerle değişik soyut düzenlemeler oluşturdu. Farklı malzemeler kullan­maya yönelerek, yaratıcı arayışını sürdürdü. Metal heykellerinde, güçlü bir ritm duygusu ve ışık oyunla­rıyla özgün dinamik biçimler yarattı.

Acar’ın, heykelcilik çalışmalarını başka alanlarla kaynaştırma girişimleri de oldu. Ankara-Kızılay’daki Emekli Sandığı Gökdeleni ve İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nın cephelerine heykel dekorasyonlar uygula­dı. Tiyatro sanatçılarıyla işbirliği yaparak sahnede kullanılmak üzere maden maskeler hazırladı. 1975’te Paris’te Mehmet Ulusoy’un sahneye koyduğu Kafkas Tebeşir Dairesi için yaptığı masklar, bu türdeki ürünlerinin son örnekleridir. Acar, ayrıca bazı anıt projelerinde de çalıştı.

YAPITLAR (başlıca):

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansklopedisi, 2. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler