Kimdir

İMÂM EBU MANSÜR-İ MÂTÜRÎDÎ KİMDİR? HAYATI VE ESERLERİ

Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd, Ehl-i Sünnet’in pek büyük bir imamıdır. Semerkand’de Mâtürîd denilen mahallede dünyâya gelmiş, (333) tarihinde yine Semerkand’de irtihâl etmiştir. Rahmetu’llâhi aleyh.

Mevki-i   İlmîsi:

İmâm Ebû Mansûr, fıkhen Hanefiyyü’l-Mezheb’dir. î’tikad hususunda Ehl-i Sünnet ve Cemâat’ın iki büyük imamından biridir. Ebû Bekr Ahmed el-Cürcânî, Ebû Nasr el-Iyâz’dan hadîs, fıkıh tahsil etmiş, daha birçok ekâbirden müstefîd olmuş, kendisinden de nice zâtlar istifâde eylemişlerdir. İlmindeki vüs’at ve kudretle, İlm-i Tevhid’deki dirayet ve faziletiyle teferrüd et­miş, bütün Ehl-i Sünnet’in teveccüh ve i’timâdını kazanmış, İmâmü’1-Mütekellimîn ünvanını bihakkın ihraza muvaffak olmuştur.

Ma’lûm olduğu üzere Ehl-i S,ünnet’in i’tikadca ikinci imâmı da Ebü’l-Hasen el-Eş’arî’dir. Bu iki büyük imam arasında esas i’tibâriyle bir ihtilâf mevcud değildir. Ancak, tâli derecedeki bâzı mes’elelerde bir ihtilâf görülmektedir. Fakat, bunların da ekserisi nizâ-ı lâfzı kabilinden bulunmaktadır.

Tefsirdeki   Mesleği:

Ebû Mansûr-ı Mâtürîdî büyük bir müfessirdir, Te’vilât-ı Mâtürîdiyye un­vanlı tefsiri bî-nazîr bir eserdir. Deniliyor ki, tefsirler sayılacak olsa Te’vîlât birinciliği hâiz bulunur; bunun ikincisi yoktur. Bu ilimde buna muvâzî ve belki karîb bir kitab te’lîf edilmemiştir.

Filhakika bu, mükemmel bir tefsir kitabıdır. Bu tefsirde İlm-i Kelâm’a âid mes’eleler Ehl-i Sünnet Mezhebine göre tevcih, Mu’tezile’nin kavilleri cerh edilmiş bulunmaktadır.

İbaresi açık, metin, mütâlâası pek müfid bir eserdir. Bunun pek mükem­mel, müzehheb, yazma bir nüshası Lâleli Kütüphanesi’nde (100) üncü numa­rada mevcûddur. 1916 sahîfe teşkil etmektedir.

Bu kitapda bütün Âyât-ı Kur’âniyye tefsir edilmiş değildir, belki her sû­reden bir kısım Âyât-ı Celîle’nin îzâhiyle iktifa edilmiştir.

Meselâ : Nazm-ı şerifinin tefsirinde deniliyor ki:

“Hikmet, bâzılarının beyânına göre kavilde, fiilde isabetten, bâzılarına gö­re fehim ve akıldan, bâzılarına göre dîn hususunda fehim ve fıkıhdan ibâretir. Gûyâ Cenâb-ı Hak buyurmuş oluyor ki : “Biz Lokmân’a ilim ve kütüb-i mukaddimeye fehim i’tâ ettik. Fıkıh, bir şeyi, başkasına delâlet eden nazîriyle bilmektir, veya gâib olanı müşahede edilen bir şey ile bilip anlamaktır, veya hafî, bâtını olan bir şeyi zahir ile, emsali ile bilip tanımaktır.”

Felâsifeye göre hikmet : Amele mukarin olan ilimdir; bu halde hakim de kendisinde ilm ile ameli cem’ eden zât demektir.

Maahâzâ deniliyor ki : (Te’vilâtül-Mâtürîdiyye fî beyânı usûli Ehli’s-Sünne ve Usûli’t-Tevhîd) 80 cüz’den müteşekkil bir kitaptır. Kendisi tarafın­dan takrir edilen tefsir dersleri, yüksek tilmizleri tarafından zabt edilmiş, Tuhfetü’l-Fukahâ’ sahibi Alâü’d-Dîn Muhammed Semerkandî ma’rifetiyle tedvin olunmuştur.

Bu halde elyevm mevcûd olan Te’vîlâtü’l-Mâtürîdiyye nâmındaki tefsir, bu mufassal tefsirin bir hulâsası olmak lâzım gelir.

Müellefâtı : Akâide dâirdir.Usûl-i Fıkh’a dâirdir.

Me’hazlar : El-Fevâidü’1-Behiyye, El-Cevâhirü’l-Mudîe, Mevzûâtü’l-Ulûm,  Keşfü’z-Zünûn,  EI-A’lâm.

KAYNAK: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakatü’l-Müfessirin), Bilmen Yayınevi

İlgili Makaleler