Kimdir

Genceli Nizamî kimdir? Hayatı ve eserleri

Genceli Nizamî kimdir? Hayatı ve eserleri: (1141 – 12 Mart 1209) Dünya edebiyatına değerli eserleri,  rengârenk  fikirleri ve büyük  idealleri ile  nefes  katan  büyük  Türk  şairlerinden  birisi  de  1141  yılında  Azerbaycan’ın Gence  şehrinde  doğup,  büyüyen  İlyas  Nizamî’dir.  Babasının  adı  Yusuf’tur. Dedesi  ise  Gence’nin  âlimlerinden  olan  Zeki  Müeyyed’dir.  Nizamî’nin yetişmesinde  devrin  sayılan  insanlarından  olan  dayısı  Hâce  Ömer’in  büyük yardımı olmuştur. Nizamî, babasını çocuk yaşlarında  , annesi Rence’yi  ise daha sonraları  kaybetmiştir.  İlk  ve  orta  tahsilini Gence’de  almıştır. Büyük  gayret  ve ciddî  çalışmalarla  devrin  tarih,  felsefe,  mantık,  astronomi,  hendese,  coğrafya, fıkıh,  ilimlerini  mükemmel  bir  şekilde  öğrenmiş;  mimarlık,  müzik  ve  resim eğitimi almıştır.

Ana  dili  Azerbaycan  Türkçesi  ile  birlikte  Arapça,  Farsça  ve  Pehlevi dillerini çok  iyi bilmesi ona eski ve orta asırda vücuda getirilmiş bütün  ilmî ve edebî kaynaklarla tanışma imkânı vermiştir. Türk halkının kahramanlık sahifeleri ile dolu tarihini, zengin medeniyetini yürekten seven şair, başka halkların da medeniyet ve edebiyatlarına derin hürmet beslemiş,  eski  Yunan  şairlerini,  filozoflarını,  Arap,  Fars,  Ermeni,  Yahudi  ve başka  halkların  tarihî  ve  edebî  abidelerini  seve  seve  okumuş  ve  bütün  bu kaynaklardan  aldığı  bilgilerle,  kendi  ölmez  eserlerini  bezeyerek,  onları muhtevaca zenginleştirmiştir.

Nizamî,  eserlerinin  hemen  hepsinde  defalarca  kaydettiği  gibi  Gence’de doğup büyümüş ve Gence’den dışarıya çıkmamıştır. Bazı  Fars  müellifleri  “İġbalnâme”  adlı  esere,  sonradan  başkaları tarafından  eklenen  beyitlere  dayanarak  onun  İran’ın  Kum  kentinden  olduğunu iddia etmektedirler. Bu iddia başta Rus ilim adamları olmak üzere bütün nüfuzlu âlimler tarafından reddedilmiştir.

Nizamî’nin eserlerinden ve tarihî belgelerden yola çıkılarak yapılan ciddî araştırmalar  onun  1141  yılında Gence’de dünyaya geldiğini  ve  aynı  şehirde 12 Mart 1209 yılında vefat ettiğini göstermektedir.

Nizamî,  sarayların  sâyesine  sığınmamıştır.  Uzak  yakın  birçok  devlet adamından  hediyeler  ve  davetler  almıştır.  Ona  sunulan  armağanlar  arasında Derbend Hakimi Beybars  ibni Müzeffereddin’in gönderdiği Âfak adlı keniz kızın  Nizamî’nin  dünyasında  çok  büyük  yeri  olmuştur.  Onunla  çok  mutlu  bir beraberlik  sürdürmüş  fakat  çok  tez  kaybetmiştir.  Ölünceye  kadar  da  Âfak’ı yâdetmiş, unutmamıştır.

Nizamî,  mesnevî  türünde,  kendisinden  sonra  gelen  bütün  Türk  ve  Fars şairlerinin hocasıdır. Türk edebiyatının iki büyük dehası Ali Şîr Nevaî ve Fuzûlî, Nizamî’nin hayranlarıdır ve onun tesiri ile eser vücuda getiren şairlerdir.

XVII.  yüzyılın  başlarından  itibaren  Avrupa  doğubilimcileri  Nizamî’nin eserleri  ile  yakından  ilgilenmeye  başlamışlardır.  Fransa,  İngiltere, Almanya  ve Rusya  başta  olmak  üzere  dünyanın  birçok  ülkesinde  onun  eserleri  defalarca yayımlanmıştır.

Beş  mesnevîden  (manzum  roman)  oluşan  Hamse’sinde  bulunan  eserler şunlardır:

1.  Mahzenü’l  Esrar (Sırlar  Hazinesi):  Erzincan  Meliki  Mengücekoğlu Fahreddin Behram Şah’a gönderdiği bu  eser 2400 beyitlik ahlâkî,  tasavvufî bir mesnevîdir. Behram Şah, kendisine gönderilen bu eserden çok memnun olmuş ve karşılık olarak Nizamî’ye, 500 altın dinar, 5  rahvan katır,  tam koşumlu 5 at ve kıymetli elbiseler göndermiştir. Bu  eser  Nuri Gençosman  tarafından  Türkçe’ye  tercüme  edilerek Hasan Ali Yücel’in ön  sözü  ile  1946 yılında M.E.B. yayınları  “Şark  İslâm Klâsikleri” dizisinde yayımlanmıştır.

2.  Hüsrev  ü  Şirin:  Sasanî  hükümdarı  Hüsrev  Perviz’in  Şirin  ile  olan aşkını  konu  alan  5700  beyitlik  bir  mesnevîdir.  Buna  bir  aşk  romanı  da denilebilir.  Eserin  muhtelif  nüshaları  birbirinden  farklı  olduğundan  ne  zaman yazıldığı ve kime  ithaf  edildiği kesin olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklarda onun Irak Selçuklu Sultanı Tuğrul’a bazı kaynaklarda Sultan Kızıl Aslan’a sunulduğu yazılmaktadır.  Azerbaycan  ilim  adamlarına  göre  Sultan  Kızıl  Aslan’a sunulmuştur. Kızıl Aslan Gence’ye geldiğinde Gence yakınlarındaki karargâhına Nizamî’yi  davet  ederek  ona  büyük  hürmet  göstermiştir. Nizamî  eserini  burada Sultan’a sunmuştur. Sultan, Nizamî’ye Hamdûniyân kasabasını hediye vermiştir.

3. Leyli vü Mecnun: Şirvanşah Celâlüddevle Ahsitan’ın  isteği üzerine 4 ay gibi kısa bir sürede 5100 beyitten ibaret olarak yazmıştır. Eser 24 Eylül 1188 günü tamamlanmıştır.

4. Heft  Peyker  (Yedi Güzel): Marağa  hakimi Aksungur  oğlu Alaaddin Körp  Arslan’ın  isteği  üzerine  yazdığı  5600  beyitlik  Behram  Gûr’un  hayatını konu alan bir eserdir. Eser 31 Temmuz 1197 günü tamamlanmıştır.

5.  İskender-nâme:  İskender’in  hayatını  konu  alan  iki  bölüm  hâlinde 10800  beyitlik  bir  mesnevîdir.  Şerefnâle  ve  İkbâlnâme  diye  iki  bölümden ibarettir.  Birinci  bölümü  Azerbaycan  Atabeklerinden  Nasreddin  Ebu  Bekr’e, ikinci kısmı ise Musul Atabeklerinden II. İzzeddin Mesut’a ithaf edilmiştir.

Çeşitli kaynaklarda Nizamî’nin 20 bin beyitlik bir divanının olduğundan bahsediliyor. Ancak bu divan XVI. yüzyıldan sonra kaybolmuştur. Bu divandan bugün  elde  1200  beyitlik  üç  parça  mevcuttur.  Bunlardan  başka  çeşitli tezkirelerde ona ait 800 beyit kadar şiir vardır. 22-25  Haziran  1991  günlerinde  Tebriz’de,  Çin’den  Fransa’ya, Japonya’dan  Çekoslovakya’ya  kadar  20  ülkeden  150’den  fazla  ilim  adamının katıldığı  büyük  bir  kongre  yapılmış  ve  Büyük  Tür  şairi  Nizamî’nin  hayatı  ve eserleri tartışılmıştır.

KAYNAK: İRAN TÜRK EDEBİYATI ANTOLOJİSİ, Yard. Doç. Dr. Ali KAFKASYALI, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ ERZURUM-2002

İlgili Makaleler