Kimdir

Çorlulu Ali Paşa kimdir? Hayatı ve eserleri

Çorlulu Ali Paşa kimdir? Hayatı ve eserleri: Osmanlı sadrâzamlarından. 1669 senesinde Çorlu’da doğdu. Çorlulu bir çiftçi veya berberin oğluydu. Kapıcıbaşılardan Türkmen Kara Bayram Ağa çok zekî olduğunu anlayıp, evlâtlık aldı. Enderûn’da yetişti. İkinci Mustafa Han zamânında silâhdar oldu (1700). Silâhdarlığında, bütün saray memuriyetlerinin rütbe ve derecelerini tâyin eden yeni bir nizamnâme vücûda getirdi. Nizamnâmesinde, kendi makâmını da Enderûn-ı Hümâyûnun en büyük zâbitliği derecesine çıkardı. Sarayda pâdişâhla sadrâzam arasındaki haberleşmeyi Dârüssaâde ağaları yerine getirirken, bu hizmeti de silâhdar ağanın yapmasını karâra bağladı.

1703’te silâhdarlıktan alınıp, kubbe vezirliği ile saraydan uzaklaştırıldı. Önce sadâret kaymakamlığına, Sultan Üçüncü Ahmed’in tahta çıkmasından sonra da Halep vâliliğine tâyin edildi. Aynı sene dördüncü kubbe vezirliğine tâyin olunan Ali Paşa, 1704’te Trablusşam vâliliğine getirildi. İki ay sonra tekrar kubbe vezirliğine getirildi. 1705’te Baltacı Mehmed Paşanın sadâretten azli üzerine sadrâzam oldu.

Poltava Muhârebesinde Ruslara yenilen Demirbaş Şarl’ı desteklemesi ve Osmanlı Devletini harbe sürüklemesi üzerine, sadrâzamlıktan azlolundu ve Midilli’ye sürgüne gönderildi (1710). 1711’de burada îdâm edildi.

Ali Paşa, servetini hayırlı eserlere harcamış olup, câmi, çeşme, dârülhadîs, kütüphâne, tekke, imâret, hamam, şadırvan yaptırmıştır. İstanbul Çemberlitaş’taki medresesi çarşı olarak kullanılmaktadır.

KAYNAK: REHBER ANSİKLOPEDİSİ, 5. CİLT

(1669/70 – 1711) Osmanlı sadrazamı. Mali alanda dü­zenlemeler yapmıştır.

Çorlu’da doğdu. Midilli’de öldü. Küçük yaşta zekâsıyla Kapıcıbaşı Kara Bayram Ağa’nın dikkatini çekerek onun korumasına girdi. Enderun’da yetişti. Daha sonra Hasoda’ya alındı. 1700’de II. Mustafa’ya silahdar oldu. Silahdarlığı sırasında saray görevlileri­nin rütbe ve derecelerini gösteren bir yönetmelik hazırladı. Enderun’da yeni bir düzen kurmak ve silahdar ağasını da buraya egemen kılmak doğrultu­sundaki çalışmalarıyla padişahın güvenini kazandı.

Bu durumu çekemeyen Sadrazam Rami Mehmed Paşa ile Şeyhülislam Feyzullah Efendi 1703’tcki cebeci ayaklanmaları sırasında Ali Paşa’ya vezirlik rütbesi verip sözde onu yücelterek Enderun’dan uzaklaştırdılar. Aynı yıl, II. Ahmed tahta geçtiğinde Edirne’de sadaret kaymakamı olarak bulunan Ali Paşa, Halep valiliğine atandı. Bu arada padişahın Edirne’deki eşyasını İstanbul’a aktarmakla görevlen­dirildi. İstanbul’a gelince kubbe veziri olarak alıkonuldu. Ardından, kısa bir süre rikâb kaymakamlığı yaptı. Enderun’daki etkisini çekemeyen Sadrazam Kalaylıkoz Ahmed Paşa tarafından, 1704’te Trablus­şam valiliğine gönderildi. Ahmed Paşa sadrazamlıktan uzaklaştırılınca yeniden kubbe veziri olarak istanbul’ a döndü. 1705’te ikinci kez rikâb kaymakamlığına getirildi. 1706’da Baltacı Mehmed Paşa’nın yerine sadrazamlığa atandı. 1708’de II. Mustafa’nın kızı Emine Sultan’la evlenerek saraya damat oldu.

Çorlulu Ali Paşa, ilk iş olarak mali alanda düzenlemeler yaptı. Saray harcamalarında denetim sağladı. Yeniçeri ve cebeci ocağında ayıklamalar yapıp bu alandaki gereksiz harcamaları kısıtlayarak, bu paralarla ordu ve donanmanın eksiklerini giderdi. Ali Paşa, dış siyasette Rusya’ya karşı isveç’le işbirliğin­den yanaydı. Bu amaçla Babadağ Muhafızı Yusuf Paşa’yı İsveç Kralı Demirbaş Şarl’la (Kari XII) görüşmekle görevlendirdi. Yusuf Paşa, İsveç kralına Rusya ile yapacakları bir savaşta Kırım askeri ile yardım etmeye söz verdi. Ancak III. Ahmed’in Rusya ile olan antlaşmanın çiğnenmemesi için yaptığı uyarı üzerine, İsveç’le işbirliğinden vazgeçti.

1700’de Rusya ile yapılan antlaşmayı 1700’de yeniledi. Bu antlaşmaya 1709’da Osmanlılar’a sığın­mış olan Demirbaş Şarl’ın Rusya’nın gözetiminde ülkesine iadesini içeren bir madde eklendi. Bunun üzerine Demirbaş Şarl, Çorlulu Ali Paşa’yı azlettir­mek için yoğun bir mücadeleye girişti. Çeşitli yönetim kademelerindeki yandaşlarının görevlerinden alınma­larıyla saraydaki desteğinden yoksun kalan Ali Paşa, Sinop’a sürdüğü eski Şeyhülislam Paşmakçızade Ali Efendi’nin kendisine bilgi verilmeksizin affedilerek İstanbul’a getirilmesi ile gücünü iyice yitirdi. Kızlar Ağası Süleyman Ağa ve Damat Ali Paşa’nın padişahı kışkırtmaları sonucu 1710’da sadrazamlıktan azledil­di. Kefe muhafızlığına gönderildi. Ancak yoldan çevrilerek Midilli’ye sürgün edildi. 1711’de, orada idam edildi.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 5. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

İlgili Makaleler