ARKETİP
ARKETİP
Arkelip arkhe (ilk
başlangıç) ve typos (örnek) kelimelerinin birleşimi olup “ilk
örnek”, “başlangıç örneği” anlamlarına gelir.
Sokrates-önccsi
felsefede genel olarak “ark-hc” terimi, “kozmos”un çıktığı
veya meydana getirildiği ilk esas, ana madde veya başlangıç maddesi anlamında
kullanılmıştır. Bununla “kozmos”un bizzat sahip olduğu birlik
(mo-nas)in, düzen ya da ahenk (harmonİa)in gerçekleştirilmesinde bu başlangıç
maddesi temci alınmak istenmiştir.
Fakat terimin teknik
anlamda kullanılması Platon felsefesinde orlaya çıkmıştır. Platon felsefesinde
arketip terimi ideaların icmellen-dirilmcsinde ve açıklanmasında kullanılır. Buna
göre idealar nesnelerin ölümsüz, sonsuz ve sınırsız örnekleridir. Onun için
idealar, yani arkeıipler maddi olmadıkları gibi, sabit ve değişmez, kısaca
mükemmeldirler. Nesneler, ideaların birer gölgesi mesabesinde olduklarından
bunlara uymak durumundadırlar, çünkü ideaların birer kaba kopyalandır. Platon
ve Yeni-Platoncu öğretilere bağlı kalan Ortaçağ Skolastikleri de Platon
felsefesinde sözkonu-su olan arketip terimi üzerinde tartışmışlardır.
Özellikle Nominalistler ile Gerçekçiler arasında süren nesnelerin mahİyelİ,
lümeller sorunu bir anlamda arketip terimiyle de İlişkilidir.
Yeni çağlarda Locke,
arketip terimini değişik ve bütünüyle farklı bir anlamda kullanacak ve terimi
“zihnin bir araya getirdiği basit düşünce derlemeleri” şeklinde
tanımlayacaktır.
Biyoloji alanında
evrimci öğretiyi benimseyenler ve bu öğretide önemli yeri olan dönüşümcüler
(transformationists) çeşitli türlerin ortak atası olan ve türlerdeki
değişikliklere rağmen temel özelliklerini koruyan ilkel organ tipine arketip
demişlerdir. Sözgelimi, birbirinden bütünüyle farklı görünüşleri olan çeşitli
memelilerde, yüksek düzeyde tipik benzerlikler sözkonusudur. Goethe bütün omurgalıların
arketipini belirlemeye çalışırken, bazıları daha İleri giderek protoplazmada
bütün türlerin ilkel ve ortak arketipini bulduklarını ileri sürmüşlerdir.
İsmail KM.LIOĞLU[1]