ULUSLARARASI SİSTEM
Belirlenebilen
sınırlar içinden etkileşmekte olan, birindeki değişiklik diğerlerinde de
değişikliklere yol açan ve aralarında düzenli ve kararlı ilişkiler bulunan bir
bütündür. Uluslararası sistemin temel aktörleri egemen devletler,
uluslararası örgütler ve transnasyonel gruplar denilen diğer örgütlenmiş
birimlerdir.
Sistem kavramı, bugün
uluslararası ilişkilerde oldukça yaygın olarak kullanıldığından değişik
yazarlarca farklı şekillerde tanımlanmıştır. Modelski, uluslararası sistemi,
yapısal ve fonksiyonel öğeleri olan bir toplumsal sistem olarak tanımlarken,
John Burton, aralarında ortak özellikler bulunan ve ilişkileri sistemin
bütünlüğünün devamına yönelik olan değişkenler arasındaki bağımlı ilişkiler
dizisi şeklinde tanımlamıştır. Mcalelland ise tanımında, kendilerini dış çevreden
ayıran özelliklere sahip ve belirlenebilen şuurlar içinde etkileşmekte olan
bir bütün olduğunu belirtmiştir.
Sistem, gevşek veya
sıkı olarak nitelenebileceği gibi istikrarlı ve istikrarsız olarak da
nitelenebilir. Her sistem içinde bir İletişim sistemi bulunur. Ayrıca her
sistemin girdi ve çıktıları vardır. Bunlardan bazıları sistemin dengesini ve
istikrarını bozabilirler, fakat bir süre sonra sistem eski dengesine
dönebilir. Bazı girdiler ise sistemin tümden değişmesine neden olabilir. Böyle
durumlarda sistem eski dengesine dönmek yerine yeni özellikler taşıyan başka
bir sisteme dönüşür. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve Milletler
Cemiyeti ile korunmak istenen sistemin bozulması ve yerini yeni özellikler
içeren II. Dünya Savaşı sonrası sisteminin alması gibi. Büyük sistemlerin
içinde daha küçük sistemler veya alt sistemler bulunur. Bunları, kendilerine
has özellikleri ve kendi içindeki ilişkileri yönünden genel sistemden ayırmak
mümkündür. I Uuslararası sistemin bir kesimine uluslararası alt sistem
denmektedir. Bunlar da kendi aralarında fonksiyonel ve coğrafik alt sistemler
olarak ikiye ayrılmaktadır. Avrupa Topluluğu ve Birleşmiş Milletler örgütü
fonksiyonel alt sisteme, Batı Avrupa ve Ortadoğu ise coğrafik alt sisteme örnek
gösterilebilir. Bir alt sistem, uluslararası sistemde geçerli olan özellikleri
içerir. Aynca her alt sistemi içinde yer aldığı uluslararası sistemden ayıran
özellikler de vardır.
Uluslararası sistemin
temel iki Öğesi ilişki ve bütünlüktür. Uluslararası sistemde devletler bir
ilişkiler yumağı içindedirler. İnsanlar ve devletler birbirini tamamlayan
çeşitli değerlere sahiptirler ve bu yüzden değişimde bulunurlar. Devletler güç,
statü, etki, sosyal ve ekonomik gelişme gibi amaçlarından dolayı birbiriyle ve dış
dünya ile ilişki içindedirler.
Uluslararası sistemin
bunlar kadar belirgin olmasa da diğer bir öğesi, sistemdeki davranış ve
ilişkileri düzenleyen denetim mekanizmaları ve kurallardır. Uluslararası
sistemde merkezi bir otorite olmamakla birlikte yine de sistemi oluşturan
öğeler arasındaki ilişkiler belli ve belirgin kurallara göre cereyan
etmektedir.
Uluslararası sistem
kavramı uluslararası politikanın anlaşılması için de kullanılmaktadır. Hatla
bu konudaki gelişmeler son yıllarda gittikçe artmakta, bu kavramdan yola
çıkarak yapılan uluslararası politika çözümlemeleri bu alandaki yayınlarda
büyük yer tutmaktadır. Uluslararası politikaya bu açıdan bakan yazarlar farklı
uluslararası sistem modelleri geliştirmişlerdir. Bunlardan Morton A. Kaplan
analizini şu varsayımlar üzerine kurmaktadır.
1.
Uluslararası sistemde belirli karakterde ve tekrarlanan davranış şekilleri
bulunmaktadır.
2.
Uluslararası sistemin birimlerinin belirli davranış şekilleri göstermelerinin
nedeni bunların tutarlı olup, ulusal ve uluslararası alanda bir ihtiyacı
karşılamaya yönelik olmasındandır.
3.
Uluslararası davranış şekilleri sistemde yer alan birimlerin (devletlerin)
karak-
terleri yle ve yerine
getirdikleri fonksiyonlarla ilgilidir.
4.
Uluslararası davranış şekilleri, askeri kapasite, ekonomik kapasite, teknolojik
yapı, demografik yapı, iletişim, haberleşme ve diğer faktörlerle de ilgilidir.
Uluslararası sistem
modellerini bu temel varsayımlar üzerine kuran Kaplan, altı uluslararası sistem
modeli geliştirmiştir. Bunlar sırasıyla şunlardır:
1) Güç
dengesi;
2) Gevşek
iki kutuplu sistem;
3) Sıkı iki
kutuplu sistem;
4) Evrensel
sistem;
5)
Hiye-rarşik sistem;
6) Birim
veto sistemidir. Kaplan’ın geliştirmiş olduğu bu varsayımsal nitelikteki
uluslararası sistem modelleri hipotezler üretebilmeyi ve bunları sınamayı
sağlayacak bir teorik çerçeve vermektedir.
Richard N. Rosecrance
ise, Avrupa tarihini 1740’dan 1960’a kadar dokuz tarihi döneme ayırarak
bunlardan dokuz sistem geliştirmiştir. Yazar bunları da istikrarlı ve istikrarsız
sistemler olarak iki grupta incelemektedir. Bunlardan istikrarlı olarak ele aldığı
sistemler:
1) 1740-1789
dönemi;
2) 1814-1822
Avrupa uyumu dönemi;
3) 1822-1848
dönemi;
4) 1871-1890
Bismar* dönemi;
5) 1945-1960
Savaş sonrası sistemleridir, istikrarsız sistemler ise,
1) 1789-1814
Napolyon dönemi;
2) 1848-1871
dönemi;
3) 1890-1918
milliyetçilik dönemi;
4) ve
1918-1945 totaliter dönemin sistemleridir. Morton Kaplan, çalışmasında devletlerin
çeşitliliğini gözardı etmiş ve uluslararası sistemin siyasal aktörlere roller
tayin ettiğini, yapıların ihtiyaç ve amaçlan belirlediğini varsaymıştır.
Rosecrance ise, daha çok elitler üzerinde durmuş, elitlerin güvensizlikleri ve
davranışlarıyla uluslararası sistemdeki istikrarsızlık korelasyonlarını
göstermeye çalışmıştır.
Tayyar ARI