PARA ALDANIMI
Bir ekonomide her ne
zaman mal ve hizmet, parasal aktifler ve girdiler için meydana gelen aşın
talep ekonomideki değişkenlerin reel değerinden ziyade parasal değerinden
etkileniyorsa para aldanımı vardır. Bir ekonomide her ne zaman ekonomik
birimlerin davranışlarını yalnızca reel nakil ankesleri, reel gelir, reel
ücret, reel faiz oranı nispi fiyatları belirtiyorsa para aldanımı yoktur.
1-. Mal Piyasasında Para Aldanımı
Bir ekonomide toplam
tüketim harcamalarım etkileyen faktörlerden birisi de tüketici mal ve
hizmetlerinin fiyat düzeyindeki artıştır. Fiyatlar genel düzeyi yükseldiği zaman
toplam tüketim harcamaları artacak mıdır yoksa azalacak mıdır? Fiyatlar genel
düzeyi düştüğü zaman, harcamalar artacak mıdır, yoksa azalacak mıdır?
Bu sorulara cevap
vermek için başlangıçta bazı varsayımlarda bulunulması gerekir. Şimdi
tüketici fiyat düzeyindeki artış, ya da azalışla aynı oranda kişilerin harcanabilir
gelirlerinin arttığını, ya da azaldığını düşünelim. Hal böyle olunca reel
harcanabilir gelir değişmeyecektir. Bu durumda harcanabilir gelirleri tüketici
fiyatlarındaki değişmeyle aynı oranda değişen tüketicilerin reel harcanabilir
gelirleri değişmeyeceği için reel tüketim ve reel tasarruf harcamalarının
değişmemesi gerekir.
Bununla birlikte eğer
tüketiciler “para aldanımına” uğruyorlar, ya da para hayaline
kapılıyorlarsa reel tüketimlerinde değişiklik meydana gelir. Şimdi belli bir
dönemde tüketici fiyatlarının %\0 yükseldiğini, aynı dönemde her hane halkının
harcanabilir gelirlerinin de %I0 arttığını farzedelim. Bu durumda reel olarak
parasal gelirinin değişmediğini gören aileler, para aldanımına uğramayacaktır.
Bunun sonucu olarak reel olarak tüketim ve tasarruflarını değiştirmeyeceklerdir.
Yalnızca nominal olarak tüketim ve tasarruflarını % 10 artıracaklardır. Geri
kalan aileler ikî şekilde para aldanımına kapılabilirler. Bazı aileler
fiyatlar yükseldiği zaman kendi cari gelirlerinin oransal olarak arttığını her
nasılsa gözden kaçırabilirler. Böyle kişilerin gerçekte durumlarında bir
kötüleşme olmadığı halde bu kişiler durumlarının kölüleştiğine inanabilirler ve
buna göre davranabilirler. O kadar ki, bu kişiler reel gelirlerinde azalma
olmuş gibi düşünerek reel gelirlerindeki azalışa cevap olarak gelirlerinden
tasarrufa ayırdığı kısmı azaltır. Para aldanımına uğrayan aileler reel
gelirlerinin azaldığına inanarak gelirinden tasarrufa ayırdığı kısmı
azaltırken, tüketime ayırdıkları kısmı arttırırlar. Kuşkusuz bu durumda
kişilerin gelirleri o anda değişmediği halde reel tüketimleri de bir artışla
sonuçlanır.
Bazı aileler de fiyat
düzeyinde oransal artışı göremeyerek yalnızca reel harcanabilir gelirlerinde
bir artış olduğuna inanabilirler. Böyle aileler durumlarının iyileştiğini
zannederek gelirlerinden tasarrufa ayırdıkları kısmı arttırırlar, ya da
tüketime ayırdıkları kısmı azaltırlar. Bu durumda kişilerin reel
tüketimlerinde bir azalış olacaktır. Böylece aslında kişilerin reel gelirleri
değişmediği halde, reel tüketimlerinde bir azalma olmuştur.
Eğer tüketiciler
arasında para aldanım ı-nın yaygın olmadığını farzedersek, tüketici
fiyatlardaki artışla birlikte reel harcanabilir gelirler aynı oranda
arttığında, toplam harcanabilir gelirden tüketim harcamalarına ayrılan kısımda
önemli bir değişme olmayacaktır. Yani her iki yönde para aldanımına
uğrayanların eşit oranda varlığı sonuçla reel gelirden tüketime ayrılan kısımda
bir değişiklik olmayacaktır. Çünkü ailelerin iki yönlü para aldanımına uğramış
olmaları birbirlerini dengeleyecektir.
Şimdi de iki yönde
para aldanımına uğrayanların birbirlerine denkleştirmedikleri durumlarda neler
olabileceğini düşünelim.
Ekonomide para
aldanımı sonucu tüketimlerini artıranlar, tüketimlerini azaltanlardan
fazlaysa, toplam reel tüketim harcamalarında mutlak bir artış olacaktır. Para
aldanımı sonucu tüketimlerini azaltanlar
tüketimlerini
arttıranlardan fazlaysa, toplam reel tüketim harcamalarında mutlak azalış
olacaktır.
Enflasyon dönemlerinde
kişiler para aldanımına uğruyorlarsa, tüketim harcamalarını kısmaları
enflasyonu frenleyici otomatik stabilizatör görevi yapar. Bir diğer deyişle
harcamalardaki bir artıştan dolayı bir ekonomide enflasyonist açık oluşmuşsa ve
kişiler aynı yönde para aldanımına uğruyorlarsa, zamanla tasarruflarını arttırıp,
tüketimlerini kısmaları enflasyonist açığın ortadan kalkmasına neden
olacaktır.
//. Emek Piyasasında Para Aldanımı
Eğer, Keynesgil
sistemde olduğu gibi, emek arzını reel ücretlerden ziyade parasal ücretler
belirtiyorsa, bu durumda para arzında bir azalış hasıl olduğunda eğer parasal
ücretler aşağıya doğru rijitse (katıysa) reel üretim düzeyi tam istihdam
düzeyinin altına düşecektir. Bu durumda muhtemelen sırasıyla ve birbirleriyle
bağlantılı olarak şu sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Para arzında bir
azalış -Para talebi para arzını aşacaktır- Tahvil talebi azalacak, tahvil arzı
artacaktır -Tahvilin fiyatı düşecektir – Faiz oranı yükselecektir – Yatırımlar
azalacaktır – Toplam harcamalar azalacaktır -Toplam talep, toplam arzın
gerisinde kalacaktır – Fiyatlar düşecektir – Reel ücretler yükselecektir –
Emek arzı artacaktır – Emek arzı emek talebini aşacaktır – İstihdam düşecektir
– Reel milli hasıla gerileyecektir.
///. Para Ve Tahvil Piyasasında Para Aldanımı
Keynesgil sistemde
aylak (atıl, ya da
spekülatif) para
talebi fonksiyonu, para al-danımım içerir. Bunu Keynesgil toplam talep
fonksiyonuyla açıklayabiliriz.
M= Px Lt (Y) + Lg (r)
100= 80+20 şimdi para
arzının ve fiyatlar genel düzeyinin iki kat arttığını, bunun sonucu olarak
işlem para talebinin (Lt) iki kat artarken spekülatif para talebinin (Ls)
değişmediğini yani:
200= 160+20 olduğunu
düşünelim. Bu durumda fiyat seviyesinin iki kat artmış olması, İki kat artmış
olan para arzım absorbe etmeye yetmemektedir. *
Eğer spekülatif para
talebi (L1*) nominal aylak ankes talebi değil de, bir reel ankes ta-lebiyse,
yani M=PxLz(Y)+PxLs(r) ise
200= 160+40 olacaktır.
Görüldüğü gibi eğer
para talebi fonksiyonu için para aldammı sözkonusuysa, para arzının ve
fiyatların iki kat artması, paranın yansızlığını ortadan kaldırmaktadır. (Bu
görüşü Don Patınkin ortaya atmıştır.)
îlker PARASIZ
Bk: Para.