Nesai ve El-Mucteba hakkında bilgi: Büyük hadisçi Ebu Abdurrahman Ahmed b. Şu’ayb Nesâi (Nesei veya Nesâvî), 214/829 yılında doğmuştur. Nesâ Horasan’a bağlı bir yerleşme merkezidir. İlk tahsilinden sonra hadis öğrenimi yapan imam; Horasan, Irak, Cezire, Şam, Mısır ve benzeri İslâm ülkelerini dolaşmış, muhtelif şeyhlerden hadis almıştır. İlk seyahati, Belh’e, Kutaybe b. Sa’îd Bağlânî’ye olmuştur. Kuteybe’nin yanında iki yıl kadar hadis okudu. Fıkıh açısından İmam Şafiî’nin taraftarı olduğu söylenmektedir. Devamlı oruç tutan, âbid bir kimseydi.:
Hz. Ali’nin menâkıbmı kaleme almıştı. Dimeşk’te, camide halka okutmak istedi. Halkın avam takımı kendisini, Şii zannederek camiin içinde dövdüler. Rivayete göre-, isteği üzerine götürüldüğü Mekke’de veya yaralı vaziyette götürülüşü esnasında yolda ilâhi rahmete kavuştu. Sene 303/915 idi. Siyasi düşüncelerin mescide giriş belâsı böylece bir âlimin hayatının sonu olmuştur.[1][391]
Şöhreti diğer imamlara göre pek fazla yayılmamış olan Nesâî, çağında en üstün hadisçilerden birisi olarak tanınmaktadır. Eserinde bazı zayıf hadislerin bulunduğunu kendisinin de itiraf ettiği belirtilmektedir. Bazı bilginlerin belirttiğine göre,’ râvi tenkidi konusunda hayli şiddet taraftarı olarak tanınan müellifin, rivayet ettiği hadislerin benzerlerini der velev sadece başlık olarak olsun, aynı baba derceden bir kişi olarak tanınmaktadır. İmamın hadis aldığı kimseler arasında; îshak b. Râhûye, İshak b. Hablb, Ebu Davud, gibi. kimseler vardır.
«en-Nesâî es-Sünenü’1-kübrâ’yı tasnif ettiği zaman bazı prensler ona bu kitapta buluna.n bütün hadislerin sahih olup olmadığını sormuşlar, o da bazı hadislerin ma’lûl olduğunu, bu sebeble hepsinin sahih sayılamayacağını söylemiştir. Kendisinden zayıf hadislerin ayıklanması istenince, bu kitabı ihtisar etmiş ve el-Müctebâ adıyla tanınan ikinci süneni meydana getirmiştir. İşte, diğerlerine nisbetîe daha küçük hacimde olan bu muhtasar, hadisçiler arasında sıhhati ile şöhret kazanmış, aynı zamanda, Kütüb-i sitte içinde Sahîhayn’dan sonraki mertebeyi almıştır. Bu bakımdan, bir hadisin en-Nesâî tarafından rivayet edildiği söylendiği zaman, bu hadisin el-Mücteba’da yer aldığı anlaşılır.[2][392]
Kaynak: Hadis İlimleri ve Hadis Tarihi, Ali Osman Koçkuzu, Dergah Yayınları