KOMÜN
Aynı kentte yaşayan ve
belli bir özerklikten yararlanarak yasasını kendi yapan ve kendi kendini
yöneten halk topluluğu. Komün kavramı tarih içinde birbirinden farklı
anlamlarda kullanılmıştır. Önceleri Fransa’da belediye yönetimine komün adı
verilirken, daha sonra Fransa, İtalya, İsviçre ve diğer bazı Batı Avrupa ülkelerinde
bir belediye meclisi yardımı ile belediye tarafından yönetilen idarî birim
için kullanılmıştır. Yine Fransa’da 1792 ve 1871 ihtilallerinde kurulan geçici
hükümetlere Paris komünü adı verilmiştir. Çin’de Mao zamanında toprak reformu
çerçevesinde tarımı düzeltmek, sanayii geliştirmek ve toplumu kalkındırmak
için birkaç köyü bir araya getiren sosyo-eko-nomik teşkilata “Halk
Komünü” denmiştir. Ayrıca üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayanan
ve sosyal sınıfların oluşmasından önceki toplumsal ilkel hayat biçimi de komün
kavramı ile ifade edilmiş olup Marksist teoriye göre sosyal gelişmenin ilk
devresini temsil etmektedir.
Ortaçağda komün,
mahallî özerklik kazanmak amacıyla şehir senyörüne karşı ayaklanan bir grup
halkın kurduğu kazaî, malî, iktisadî ve siyasî alanda mutlak muhtariyet
kazanan şehirlere denmiştir. Bu nitelikte şehirler az olmakla birlikte, komün
hareketleri bütün Avrupa’yı etkilemiş ve senyörler halka sınırlı muhtariyet
vermek zorunda kalmışlardır. Ortaçağ’da komün hareketlerinin baş göstermesi ortak
hayatı paylaşmak isteyen burjuvaların senyörlerinden, bazı ayrıcalıklara
sahip olduklarını belirten bir ferman alma amacına yönelikti.
Önce İtalya’da
başarıya ulaşan komün hareketleri, ardından Fransa ve Hollanda’ya yayılmış
olup pek çok yerde başarı sağlamıştır. Senyörlerden özerklik kazanan
komünlerde belediyeler kurulmuş ve
bu kentler bir
belediye meclisi tarafından idare edilmiştir. Malî, idarî, kazaî, iktisadî ve
siyasî yetkilere sahip komünler kısa zamandabirersenyörlük haline gelmişlerdir.
Komünler arasında ortak nitelikler bulunmakla birlikte önemli farklılıklar da
vardı. Şehir senyörlüklerine dönüşen İtalyan komünleri, en gelişmiş komünler
iken Hollanda ve Fransız komünleri daha sınırlı muhtariyete sahiptiler. İtalyan
komünleri zamanla kent devletlerine dönüşürken Fransa’da merkezî krallıkların
gelişmesiyle eski gücünü yitirdiler.
Ortaçağdan sonra
Avrupa’da güçlü merkezî krallıkların kurulması, Fransız ihtilalinden sonra
ulus devlet anlayışının yaygınlaşması ve modern sjyasî-idarî sistemlerin
monist yapıda ortaya çıkmaları komünlerin ve özerk kentlerin gücüne ve ayrıcalığına
son vermiştir. Modern devlet yapısında ülkenin her yanında tek hukuk sistemi,
tek malî düzen, tek iktisadi yapı uygulanmakta olduğundan idarî, malî ve hukukî
bakımdan kentlerin farklılığı artık söz konusu olmamıştır. Çin’de Mao zamanında
kurulan Halk komünleri de başarılı olamamış ve Mao sisteminin son bulmasıyla
birlikte eski önemini kaybetmiştir.
Tarihsel-sosyal
bakımdan merkeziyetçi yapıda ortaya çıkan Osmanlı Devleti’nde ve Türkiye
Cumhuriyeti’nde komün ve komün hareketlerine benzer bir gelişme olmamıştır.
Son yıllarda aynı düşünceleri paylaşan bir grup insanın İzmir’de bir kooperatif
bünyesinde bir araya gelerek kurdukları farklı bir sistemle çalışan
“Akev-ler Kooperatifi” basında “İslam Komünü” olarak takdim
edilmiştir.
Davut DURSUN
Bk. Komünal Gntplar;
Komünizm. f