Klinik psikolog, duygusal, davranışsal ve bilişsel zorluk ve yetersizlikleri bulunan bireyleri tedavi etmeye yönelik çalışmalar yapan uzmanlardır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA, 1991) tarafından yapılmış olan klinik psikoloji tanımından yola çıkarak klinik psikoloğun çalışma alanlarını tanılama/değerlendirme, tedavi/terapi, araştırma/yayın, öğretim/süpervizyon, danışmanlık ve yöneticilik olmak üzere altı temel alanda toplamak mümkündür (Trull, 2005). Bu çalışma alanları kısaca aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Tanılama/Değerlendirme
Değerlendirme, bireylerin davranışları, problemleri, özgün karakterleri, yetenekleri, zihinsel ve entelektüel kapasiteleri hakkında bilgi toplamayı içerir. Toplanılan bu bilgiler bireyin yaşamış olduğu problemli davranışların ya da sıkıntıların tanısının konulması, uygun tedavi programlarının ve tekniklerinin geliştirilmesi, bireyin tedavi sürecinde göstermiş olduğu gelişimin değerlendirilmesi başta olmak üzere bir çok amaca yönelik olarak kullanılabilir.
Klinik psikologların gözledikleri, inceledikleri kişilerle ilgili kararlarını belirli bir temele oturtmak ve bunları desteklemek için kullandıkları değerlendirme araçları üç temel başlık altında toplanabilir: görüşme, testler, ve gözlem. Bu değerlendirme yöntemleri ilerleyen bölümlerde biraz daha ayrıntılı olarak anlatılacaktır. Bu değerlendirme yöntemlerini birbirinden ayrı ve farklı yerlerde kullanılan yöntemlerden çok birbirini tamamlayan yöntemler olarak düşünmek gerekir. Örneğin, bir klinik psikolog kendisine gelen bir bireyin depresyon düzeyini belirlemek için depresyonun belirtilerini ölçen bir öz değerlendirme ölçeği kullanırken aynı zamanda depresyonun hayatında yol açtığı fonksiyonel bozulmayı belirlemek için ayrıntılı bir klinik görüşme yapabilir ve bireyin görüşme sırasındaki davranışlarını gözlemleyerek değerlendirme sürecinde edinmiş olduğu izlenimleri destekleyebilir. Klinik psikolojide değerlendirme büyük bir araştırmanın parçası olarak toplanabileceği gibi klinik bir uygulama sırasında tek bir bireyden de toplanabilir.
Öz değerlendirme ölçekleri,
bireyin bir dizi soruya kendisi için en uygun seçeneği işaretlemesini içeren psikolojik testlerdir.
Klinik psikoloğun en önemli özelliklerinden biri doğru ve etkili bir değerlendirme yapabilme becerisine sahip olmaktır. Bireyin probleminin ne olduğunu doğru bir şekilde anlamak ve buna yönelik en etkili tedavi planı geliştirebilmek doğru bir klinik değerlendirmeye bağlıdır.
Psikoterapi, bireyin yaşamış olduğu problemleri ortadan kaldırmak ya da azaltmak için belirli bir teorik anlayış çerçevesinde belirli teknik ve yaklaşımları kullanmayı içeren sistematik müdahale sürecidir.
Bir müdahale yönteminin psikoterapi sayılabilmesi için müdahale yöntemlerinin ilaç ve cerrahi yöntemleri içermemesi gerekmektedir.
Tedavi/Terapi
Klinik psikologlar, kişilerin yaşamış oldukları problemlerin nedenlerini daha iyi anlamalarına ve çözmelerine yardımcı olacak tedavileri geliştirerek uygularlar. Bu tedaviler, psikoterapi, psikolojik danışma, davranış düzeltme ya da klinik psikoloğun benimsediği teorik yaklaşıma ait spesifik terapi yöntemlerini içerebilir. Klinik psikologlar ağırlıklı olarak bireysel terapi uygulamalarının yanı sıra grup terapileri, çift ya da aile terapileri de yapmaktadırlar.
Psikoterapi bireyin yaşamış olduğu sıkıntı ve zorlanmanın derecesine bağlı olarak hastanede yataklı servislerde yapılabileceği gibi kişinin günlük hayatına devam ettiği, haftanın belirli günlerinde kliniğe gittiği ayaktan tedavi şeklinde de uygulanabilir. Ayrıca, terapi belirli bir probleme yönelik spesifik bir çözümü içerebilece-
gi gibi kişinin kişiliğinin yeniden yapılandırılması gibi oldukça karmaşık ve zor bir süreci de içerebilir. Bu doğrultuda 2-3 seanslık kısa süreli bir terapi olabileceği gibi senelerce süren uzunlukta da olabilir. Tedavi süresi ve kullanılacak teknikler kli- nisyenin benimsediği tedavi yaklaşımına göre değişiklik göstermektedir,
2003 yılında Norcross ve arkadaşlarının 694 klinik psikologun katılımı ile gerçekleştirmiş oldukları bir çalışmada onlara profesyonel yaşamlarında ne tür çalışmalar yürüttükleri ve bunlara ne kadar zaman harcadıkları sorulmuştur. Aşağıdaki figürde de görüleceği gibi yapılan bir araştırmaya göre terapi etkinlikleri klinik psikologların en ağırlıklı olarak faaliyet gösterdikleri alanı oluşturmaktadır (Norcross, Karpiak, & Santoro, 2004),