Kenan Hulûsi Koray kimdir? Hayatı ve eserleri: İstanbul’da doğdu (1906). Öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Vakit’te gazeteciliğe başladı. Sekreterlik, yazı işleri müdürlüğü yaptı. Yedeksubaylığı sırasında Adapazarı’nda tifüs hastalığına yakalanarak öldü (1943).
Kenan Hulûsi, edebiyat dünyasına Servet-i Fünun dergisinde yayımladığı “Bir Tutam Saç” (1928) adlı öyküsüyle girmiş, aynı yıl Yedi Meş’ale topluluğuna katılmıştı. Daha sonra Muhit, Mektep, Yedigün, Yıldız, Yeni Mecmua, Vakit dergi ve gazetelerinde yazdı. Meş’ale dergisinin 4. sayısında başlayan Ceylan Sesi adlı romanını bitiremedi. Vakit’te tefrika edilen (1938) Osmanoflar adlı romanı ise kitap olarak yayımlandı.
Biçim ve sözcüklerde değer gören bir sanatçı titizliğiyle öyküsünü oluşturmaya çalıştığı söylenen (Cevdet Kudret, Bir Yudum Su önyazısında, 1944) Kenan Hulûsi’nin kısa süren yaşamında eğilimleri iki yönde gelişmiştir: Yer yer öğrenmeye dayanan, yer yer de gözlemci yanının ağır bastığı sezilen gerçekçi yön; kişilerini ruhsal yapılarıyla yansıtmak istediği “fantas-magorik” öyküler… Denebilir ki, öykümüzün evrimi içinde ona yerini kazandıran gerçekçi eğilimlerinin ürünleridir. Kenan Hulûsi, özellikle İstanbul çevresindeki kasaba yaşamının gözlemlerine dayanan bu tür öykülerinde kişilerini zaman-çevre-eşya ilişkileri içinde yansıtmaya çalışmıştır. Ömer Seyfettin gibi, çoğun, ilginç gördüğü olaylar çevresinde “beklenmeyen son”a düşkün görünür Kenan Hulûsi. Öyküye, “son”u düşündüren tümcelerle girerken ayrıntılardan arınarak çekici olmaya çalıştığı bellidir.
Sabahleyin göle yıkanmak üzere gelen çocuklar Sapancalı Ali Reisi sazlık kenarında buldular. Göl boştu.
(Sazlık)
Düzce yolunda beş kişilik kafilemizi köylüler çevirdi.
-Aman beyim dikkat edin dediler. Karşı mıntıka tehlikelidir (7 Saat Geçince)
// <![CDATA[
// ]]>
Olayla ilgili kişileri dış görünüşleriyle birlikte bulundukları durumlardaki özellikle verirken yer yer benzetmeler yapar. Konuşmalarda “şive” öykünmesine gitmemesine karşın, genellikle doğal görünür. Nedir ki, işlediği konular nedeniyle kişileri, bu toplumun insanları oldukları halde, sorunları toplumsal değildir. Belki bundan ötürü olay öyküsünün iki temel öğesinden hızlı akış sağlanmış, gerilim sağlanamamıştır. Kenan Hulûsi’nin Sabahattin Ali ile Sait Faik’in çıktığı dönemde arka planda kalmasının başlıca nedeni de bu olmalıdır.
YAPITLARI
Kaynak: Çağdaş Türk Edebiyatı 4, Cumhuriyet Dönemi 2, Şükran KURDAKUL, 1994, Evrensel Basım Yayın.