MESUD I (1098-1156)
Anadolu Selçuklu hükümdarı. Devleti siyasi ve askeri bakımdan güçlendirmiştir.
Rükneddin Mesud’un doğum yeri bilinmiyor. Doğum tarihi de kesin değildir. Konya’da öldü. I.Kılıç Arslan’ın oğludur. I.Kılıç Arslan 1107’de Emir Çavlı ile savaşırken ölünce Mesud ve ağabeyi Melikşah (ya da Şahinşah) Emir Çavlı tarafından tutuklanarak Büyük Selçuklu başkenti İsfahan’a gönderildiler. İsfahan Sarayı’nda üç yıl kalan Mesud, burada şehzadelere verilen geleneksel eğitimden geçti. Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu’yu işgal etmekte olduğunu gören Büyük Selçuklu Hükümdarı Tapar, 1110’da önce Melikşah’ı serbest bıraktı. Konya’ya gelerek babasının tahtına oturan Melikşah, kısa zamanda önemli başarılar elde etti. İznik ve Bursa yörelerine akınlarda bulundu. Tapar, bu başarılarını öğrenince, Mesud’u da babası I.Kılıç Arslan’ın mirasından hakkını alması için Anadolu’ya gönderdi. Bir amacı da onları kardeş kavgasına sürüklemek ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin yeniden güçlenmesini önlemekti. Çocuk yaştaki Mesud, asker ve sivil danışmanlarıyla Anadolu’ya geldi. Öte yandan, ele geçirdikleri her yerde ayırım yapmaksızın katliamda bulunarak Türk-ler’i yıldırmayı ve yeni yurtlarından çıkarmayı düşleyen Bizanslılar’la savaşmakta olan Melikşah, bu tehlikeli dönemde kardeşiyle de uğraşmak zorunda kaldı.
Tahtı ele geçirmesi
I.Mesud, Danişmendii Beyi Emir Gazi’nin desteği ile Konya’ya yürüyüşe geçti. Sivas-Kayseri-Konya çizgisinde bazı önemli yerleri aldı. Bu sırada Melikşah da Bizans tümenleriyle savaşıyordu. Mesud’un, Anadolu beylerinden kuvvet alarak üzerine gelmesi karşısında Bizans İmparatoru I.Aleksios ile anlaşma gereğini duydu. 1116’da daha büyük bir kuvvetle Konya’ ya yürüyen I.Mesud, birçok emirin askerleriyle kendi safına geçmesi gibi umulmadık bir gelişme sonucu ağabeyi Melikşah’ı yendi.
I.Mesud Konya’da Anadolu Selçuklu sultanı ilan edildi. Fakat temsil ettiği devlet, başkent Konya ile çevresindeki topraklardan ibaretti. Yaptığı yardımdan dolayı da kayınpederi Danişmendii Beyi Emir Gazi’ nin de koruyuculuğu altına girmiş bulunmaktaydı. 1118’de Bizans tahtına çıkan II. İoannes, Bolvadin’e dek genişlemiş olan Bizans sınırlarını biraz daha doğuya götürebilmek için Anadolu Selçuklu Devleti’ nin zayıf durumundan yararlanmaya çalıştı. Düzenlediği bir seferle Denizli ve Uluborlu yörelerini aldı. Ancak daha ileri gidemeden Balkanlar’daki karışıklıklar yüzünden geri döndü. Toparlanma olanağından yoksun I.Mesud ise, yeni sorunlarla uğraşmak zorundaydı. I.Kılıç Arslan’ın üçüncü oğlu olduğu sanılan Melik Arap da Anadolu’ya girmiş, Kastamonu-Ankara dolaylarında bağımsız bir beylik kurmaya çalışıyordu. Danişmend Emir Gazi ise, üstünlüğünü kabul ettirmek için Artuklu ordularıyla savaşıyordu. Buna karşılık Artuklular da Mengücekoğulları’nm Erzincan ve Divriği melikleri ile Trabzon Rum Valisi Gabras’ı yanlarına aldılar. Emir Gazi, Doğu Anadolu İttifakı’nı yendi. Bu başarı I.Mesud’un da şansı oldu. 1126’da üzerine yürüyen Melik Arap’ı, Bizans’la dayanışma kurarak yendikten sonra topraklarını genişletme fırsatı da bulabildi. Ancak Bizanslılar da antlaşma gereği Kastamonu’ya girdiler.
Telif hakkı © 2023 | MH Themes tarafından WordPress teması