İlim öğrenmek için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.
Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir.
En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.
Bildiği ile amel eden kişiye Allah bilmediği ilimlerin bilgisine varis kılar.
Allah’tan faydalı ilim isteyin ve fayda vermeyen ilimden Allah’a sığının.
İlim bir hazinedir; anahtarı sormaktır. Allah size rahmet etsin, sorun; çünkü sormakla dört kimse mükâfat alır: Soran, cevap veren, dinleyen ve onları seven.
Hikmet, mü’minin yitiğidir. Onu nerede bulursa alır.
Alimin âbide üstünlüğü, benim, sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir.
Tek bir fakih, şeytana bin âbidden daha yamandır.
Cühelâ takımıyla münakaşa veya ülemâya karşı böbürlenme veya halkın dikkatini kendine çekme gayesiyle ilim talep eden ateştedir.
Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir.
Beni Allahu Teala’ya biraz daha yakınlaştıracak yeni bir ilim edinmediğim günün doğmasında benim için bir hayır yoktur.
Hikmetin başı Allah korkusudur.
Peygamberler ne bir altın ve ne de bir gümüş bırakmamışlar, ancak ilmi miras bırakmışlardır. işte o mirasa konan, sonsuz bir haz ve nasip almış demektir.
Her kim ilim tahsil için yola çıkarsa, bu yüzden Allah ona cennete girecek yolu kolaylaştırır.
Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen, ya da seven ol! Bunların dışında bir beşincisi olma; helak olursun. Beşincisi işe, ilme ve ilim ehline buğzetmendir.
İlmi çoğaldığı halde ahlakı düzelmeyen, Allah’a uzaklıktan başka birşey elde edemez.
Adem oğlu ölünce amel defteri dürülür. Ancak üç şeyden dolayı defterine sevap yazılır. Bunlardan birisi istifade edilen bilgidir.
Alimlere sorun; hekimlerle konuşun ve fakirlerle oturun.