Câlût, Hz. Dâvûd tarafından öldürülen ünlü bir savaşçı.
Tâlût’un (Saul) krallığı döneminde İsrâiloğulları’nın savaştıkları düşman kavimlerden birinin reisidir. Kur’an’da bildirildiğine göre İsrâiloğulları Hz. Musa’dan sonraki bir peygamberden, kendilerini Allah yolunda savaşa götürecek bir kral tayin etmesini istemişler, peygamberleri onlara Tâlût’un kral olarak seçildiğini bildirmiş, fakat İsrâiloğulları onun krallığına itiraz etmişlerdir. Bunun üzerine peygamberleri onlara Allah’ın Tâlût’u kendilerinden daha üstün kıldığını, bilgi ve kuvvetini artırdığını, onun krallığının en belirgin alâmetinin ise düşman elinde bulunan tabutu (ahid sandığı) geri getirmek olduğunu bildirmiştir. Daha sonra Tâlût kumandasındaki İsrail ordusu Câlût ve ordusuyla savaşıp onları yenmiş, Dâvûd da Câlût’u öldürmüştür (Bakara 2/246-251).
Kur’ân-ı Kerim’de Câlût olarak adlandırılan bu kişinin ismi Ahd-i Atîk’te Golyat şeklinde geçmektedir. Rlistf kavminden ve Gat şehrinden olan Golyat iri cüssesi sebebiyle âdeta dev gibi tasvir edilmekte, onun Refaîm denilen ve devâsâ cüsseleriyle meşhur olan ırkın bir bakiyesi olduğuna inanılmaktadır. Golyat’ın boyu İbrânîce Ahd-i Atîk’e göre 6 arşın 1 karış (2,93 m), Ahd-i Atîk’in Yunanca tercümesine ve yahudi tarihçisi F. Josephus’a göre ise 4 arşın 1 karıştır (2,03 m.) II. Samuel, 17/ 4; Mangenot, DB2, 111/1, s. 2681. Kuşandığı zırhın ağırlığı 5000 şekel tunç, mızrağının ucundaki demirin ağırlığı ise 600 şekeldir.
Kral Saul döneminde İsrail toprağını işgal eden Fılistî ordusunda yer alan Golyat zorlu bir savaşçıdır. İsrail ordusu ile Filistî ordusu karşı karşıya geldiğinde başında tunç başlık, üzerinde pullu zırh, baldırlarında tunç zırhlar, omuzlan arasında tunç kargı ve elinde mızrağı İle İsrail ordusuna meydan okuyarak onları mübârezeye davet eder. Bu meydan okuma kırk gün sürer, fakat İsrail ordusundan hiç kimse onun karşısına çıkmaya cesaret edemez. Orduya katılan büyük kardeşlerini ziyaret için karargâha gelen genç yaştaki Dâvûd bu durumu görünce Golyafın karşısına çıkmak ister ve sapanıyla attığı taş ile onu alnından vurur, sonra da kılıçla başını keser.
Ahd-i Atîk’te Golyat’ın öldürülmesiyle ilgili olarak çelişkili bilgiler vardır. Bir yerde Golyafın Dâvüd tarafından öldürüldüğü belirtilirken başka bir yerde Gatlı Golyafı Elhanan’ın öldürdüğü bildirilmektedir. Öte yandan Kitâb-ı Mukaddes’in İbrânîce nüshası ile Batı dillerine yapılan çevirilerinde, “Beytülahmli Elha-nan Gatlı Golyafı vurdu” denilirken Türkçe tercümesinde, “Beytülahmli Elhanan Gatlı Golyafın kardeşini vurdu” denilmektedir. Bu son ifade Ahd-i Atîk’in başka bir bölümünde de yer almaktadır.
Ahd-i Atîk Golyafı Filistî (peliştî-peüş-tîm} diye takdim ederken İslâmî kaynaklarda o Bâbilli veya Âd ya da Semûd kavimlerinin ahfadından bir kişi olarak gösterilmekte, hatta Berberîler’in kralı olduğu da nakledilmektedir. Tarih ve tefsir kitaplarında Câlûfun kimliği ve Dâvûd’la mücadelesine dair İsrâiliyyat türünde çeşitli rivayetler yer almaktadır ki bunlar Ahd-i Atîk’teki kıssaya benzer mahiyettedir.
Diyanet İslam Ansiklopedisi