Ali Yakup Cenkçiler, (1913-1988) Son dönem din âlimlerinden.
Kosova eyaletinin Gilan kasabasında doğdu. Babası Hafız Hüseyin, annesi Hürişah Hanım’dır. Sekizinci kuşaktan dedesi Ömer Bey aslen İşkodranın Kolgeci köyünden iken sonradan Gilan kasabasına bağlı Desivoyça mezraasına yerleşmiş olduğundan aile İşkodralılar adıyla anılmaktadır. Dedesi Hacı Yakup Niş Medresesi’nde, babası Hafız Hüseyin ise Fâtih medreselerinde tahsil görmüştür.
Ali Yakup ilk tahsilini Gilan’da Sırp ilkokulunda yaptı. Bu arada babasından Kur’ân-ı Kerîm, dinî bilgiler ve inşâ dersleri aldı. 1924-1927 yıllarında Gilan Medresesi’ne devam ederek Molla Kadri Efendi ile Müderris Abdurrahman Efendi’den temel medrese ilimlerini tahsil etti; ayrıca Hasan Faik Efendi’den özel olarak inşâ ve Fransızca dersleri aldı. 1927’de Üsküp’e giderek Meddah Medresesi’nde meşhur âlimlerden Atâullah Efendi’nin derslerine devam etti. Aynı medresenin muallimlerinden Seyfeddin Efendi’den de belagat ve Türk edebiyatına dair dersler aldı. Tekrar Gilan’a dönerek iki yıl devlet ortaokuluna devam etti (1928-1929). Bu sırada Saraybosna ulemâ meclisi azalarından Şâkir Mesihoviç’in delaletiyle 1931 yılında girdiği Mekteb-i Nüvvâb imtihanını kazanarak tahsiline üç yıl burada devam etti. 1932’de babasının ölümü üzerine bir süre tahsiline ara vermek zorunda kaldı. 1936’da Kahire’ye giderek Ezher Üniversitesi “ne bağlı Külliyye-tü usûli’d-dîn’de öğrenimini tamamladı. Bu sırada eski şeyhülislâmlardan Mustafa Sabri, Zâhid Kevserî ve Yozgatlı İhsan Efendi gibi Mısır’a yerleşmiş olan ünlü Türk âlimlerinin özel ders ve sohbetlerinden de istifade etti.
1946-1957 yılları arasında Kahire Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde memur olarak çalıştı. Temmuz 1957’den Kasım 1959’a kadar Mısır’ın Ankara büyükelçiliğinde mütercimlik yaptı. Daha sonra bu görevinden istifa eden Ali Yakup Efendi 1960’ta İstanbul’a yerleşerek Türk uyruğuna geçti ve bir yıl sonra da evlendi. Bu tarihten itibaren özel teşebbüse ait bir fabrikanın muhasebe kaleminde çalışmaya başladı. Bir taraftan da Fâtih, Mesih Paşa ve Emîr Buhân camilerinde İhyâ’ü ‘ulûmi’d-dîn, Ede-bü’d-dünyâ ve’d-dîn, Medâriku t-Tenzil ve Dîvânü’l-Mütenebbi gibi eserleri okuttu. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi’nde 1976-1980 yıllan arasında tefsir, kelâm ve belagat dersleri verdi. Evinde de orta ve yüksek öğrenim gençliğinden İsteyenlere özel dersler vererek birçok talebe yetiştirdi.
Mayıs 1983’te felç olan Ali Yakup Efendi 22 Mayıs 1988’de İstanbul’da vefat etti ve Edirnekapı’da Sakızağacı Mezarlığı’na defnedildi.
Muhammed Kutub’un CâhiHyetü kar-ni’l-‘ışrîn’irii Yirminci Asrın Cahiliyeti adıyla iki cilt halinde tercüme eden Ali Yakup Efendi Safahat’m birinci kitabındaki “Fâtih Camii” başlıklı şiiri Ka-hire’de iken Arapça’ya çevirmiş ve bu çeviri Mecelletü’l-edeb’öe yayımlanmıştır. Ayrıca Safahat’m altıncı kitabında Çanakkale Savaşı’nı tasvir eden kısmı da nesir olarak Arapça’ya tercüme etmiş, dostu şair Sâvî Şa’lân da bu tercümeyi “Kaşîdetü’şşehîd” adıyla manzum hale getirmiştir.
Diyanet İslam Ansiklopedisi